İslam'a Türk damgası

4. Avrasya İslam Şurası Teşkilatı toplantısında alınan kararlar gereği, Türkçe ortak dil haline getirilecek, dini günler ve bayramlar Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı'nca belirlenen tarihlerde kutlanacak

SARAYBOSNA'da düzenlenen 4. Avrasya İslam Şûrası Teşkilatı Toplantısı dün sona erdi. Toplantı sonunda alınan önemli kararlar bir ortak deklarasyon halinde yayınlandı.

Açıklanan kararlarda, Avrasya Şûrası'nda Türkiye'nin irticai akımlara karşı alınmasını istediği önlemler geniş biçimde yeraldı.

Toplantıdan çıkan en önemli sonuç, İslam dininin çağdaş bir yorumu için çalışmaların başlatılması kararı oldu.

Bu arada, dini günlerin ve bayramların Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı'nca belirlenen tarihlere uygun olarak kutlanması yönündeki uygulamanın devam etmesi kararlaştırıldı.

Toplantıda Türk damgasının bir başka örneği de Türkçe'nin ortak dil haline getirilmesi kararı oldu.

İŞTE TARİHİ KARARLAR:

Türkçe'nin İslam dünyasında ortak dil haline getirilmesi için çalışmalar yapılacak. Teşkilat'ın Merkezi Ankara'da Türkçe Dil Eğitim Merkezi' kurulacak.

Şûraya katılan ülkeler arasındaki din eğitimi ve öğretimi işbirliği daha da geliştirilecek.

Üye ülke ve topluluklarda din eğitimi verilen okullarda ortak ders programı ve ders kitabı hazırlanması için gerekli çalışmalar yürütülecek.

Üye ülke ve topluluklarda latin alfabesine geçiş sürecinin hızlandırılması için ihtiyaç duyulacak yardımlar sağlanacak.

Tarihten günümüze kadar gelmiş olan ve İslam kültürünün gelişmesinde önemli yeri bulunan, tefsir, fıkıh ve hadis alanındaki eserlerin gözden geçirilerek çağdaş yorumları yapılacak.

Üye ülke ve topluluklara yönelik misyoner faaliyetler ve aşırı akımlar yakından takip edilecek, bunların faaliyetleri merkeze bildirilecek.

Teşkilatın faaliyetlerini tanıtmak üzere internette site açılacak.

Dinin siyasete alet edilmesi önlenecek, buna yol açan kavramların doğru yorumları yapılacak.

Üye ülkelerin ilahiyat fakültelerinden mezun öğrencilere Türkiye Diyanet Başkanlığı'nın ihtisas kurslarında ve Türk üniversitelerinde kontenjan ayrılacak.

Üye ülke ve topluluklar arasında uyumu sağlamak için dini gün ve bayramların Türkiye Cumhuriyeti Diyaneti Başkanlığı'nca saptanacak tarihlerde kutlanması uygulamasına devam edilecek.

Dinler arasında diyalog çalışmaları hızlandırılacak, her dinin kendi sınırları içinde kalarak tüm farklılıklarını koruyup herhangi bir zorlamaya gitmeden hoşgörü ve anlayış içinde ortak meseleleri konuşması yolları araştırılacak.

Din görevlileri, mensubu bulunduğumuz İbrahimi dinlerin barışçı ve sevgiden yana olan özelliğini dikkate alarak, her fırsatta insanlığı barışa ve sevgiye davet edecek.

250 bin dolarlık şûra

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın şûra masrafları için ayırdığı 250 bin dolarlık bütçe, şûraya katılan dini liderlerin kendi ülkelerinden İstanbul'a, İstanbul'dan Saraybosna'ya uçak masrafları ve konaklamaları için kullanıldı. Şûranın yeme-içme dahil olmak üzere bütün masraflarını Diyanet İşleri Başkanlığı üstlendi. Saraybosna'daki şuradan sora Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, toplantıya katılan din adamlarıyla hatıra fotoğrafı çektirdi.

İslam’ın Bosna'da gülümseyen yüzü

MİNİ etekli Boşnak kız, dini lideri ve Reisu'l Ulema Dr. Mustafa Efendi Ceriç'e 'Selamünaleyküm' diyor. Dini lider, yüzünde kocaman bir gülümsemeyle genç kızın hatırını sorup, sohbet ediyor. Avrasya İslam Şurası için Saraybosna'ya gelen bir başka dini lider, genç kızla Reisu'l Ulema'nın baba-kız sohbetini şöyle yorumluyor:

‘‘Bizde olsa mini etekli kız böyle hoş karşılanmaz değil mi?’’

Gazi Hüsrev Bey Camii avlusunda Boşnak delikanlı abdest alıyor. Askılı bluz giyimiş genç kızlar, aynı çeşmede susuzluklarını gideriyor. Bir başka konuk dini lider, samimi bir itirafta bulunuyor:

‘‘Ben Bosna'ya kendi müslümanlığımı anlatmaya gelmiştim. Ama, islamın Bosnalı yüzünün etkisinde kaldım’’

BM Bosna Hersek Temsilcisi Jacques Klein, Bosna müslümanlarını saygıyla selamlayanların başında yer alıyor. Klein, ‘‘İslamın Bosnalı yüzü Avrupa için bir tehdit değil. Bu, İslamın bireyin eşit haklarına dayalı hukuk kurallarıyla yönetilen ülkelerin sosyal ve kültürel çeşitliğiyle tam bir uyum içinde. Zaten bana öyle geliyor ki, kendilerini ifade edemeyen, Bosnalı müslamanlar değil, onları dinlemeyen Avrupa başkentleri' diyor.

FELSEFE DOKTORU DİN ADAMI

Bosna Hersek Reisu'l Uleması Dr. Mustafa Efendi Ceriç, Chicago'da Doğu Dilleri ve Medeniyetleri tahsili yapmış, felsefe doktorası almış, İngilizceye hakim, aydın bir din adamı. BM Temsilcisi Klein'e hak veriyor:

‘‘Batının işine gelen İslamın çirkin yüzü. Bu yüzden Radikal İslamı değil, İslamın Bosna'daki güzel yüzünü tehdit olarak görüyorlar’’

Ceriç, Türkiye'ye, ‘‘Bizi kendi insanınız gibi görün’’ diye sesleniyor. Çünkü, diyor Reisu'l Ulema, ‘‘Sırplar bizi müslüman olduğumuz için değil, Türk olduğumuz için öldürdü. Ama, şu paradoksa bakın ki, ben Türkçe'yi Chicago'da eğitim görürken, bir Yahudi'den öğrendim.’’