İrlanda’yı Osmanlı patatesi kurtarmış

Güncelleme Tarihi:

İrlanda’yı Osmanlı patatesi kurtarmış
Oluşturulma Tarihi: Ekim 17, 2005 00:00

Emekli Büyükelçi Taner Baytok, ‘Dış Politikada Bir Nefes’ adlı kitabında, 1847’de kıtlık yaşayan İrlanda’ya Osmanlı’nın yaptığı yardımın iç yüzünü ortaya çıkardı. I. Abdülmecid, İngiltere Kraliçesi’nin itirazına rağmen bölgeye gizlice iki gemi dolusu patates göndermiş.

1847’de İrlanda’da yaşanan patates kıtlığı döneminde, dönemin Osmanlı Padişahı I. Abdülmecid’in, iki gemi dolusu patatesi bu ülkeye göndererek pek çok kişinin hayatını kurtardığı, bu nedenle ayyıldızın İrlandalılar tarafından da sembol olarak benimsendiği öteden beri söylenir durur. Taner Baytok, bu ülkeye büyükelçi olarak tayin edildiğinde, Dublin’de İrlandalı bir kadından da bu sözleri duyunca, konuyu araştırmaya karar verir.

LİMANDA KAYIT YOK

Görüştüğü müze müdiresi, rivayetler doğruysa, limanda gemi kayıtlarının olabileceğini belirtir ama ay-yıldız meselesine karşı çıkarak bunun kendilerinin yedi asırlık sembolleri olduğunu söyler. Ne var ki, liman kayıtlarında, Osmanlı’dan geldiği söylenen gemilere ilişkin herhangi bir iz yoktur. Bunun üzerine Baytok, Başbakanlık Arşivleri’nde bu konuda bir belge bulunup bulunmadığını sorar. Baytok’un ifadesiyle, ‘Başbakanlık Arşivleri Genel Müdürlüğü, bir ciddiyet ve çalışkanlık örneği göstererek, İngiltere’nin İstanbul Büyükelçiliği’nden Babıali’ye gönderilmiş çarşaf kadar bir notayı bularak fotokopisini Dublin’e gönderdi.’

ABİDE YERİNE PLAKET

İrlandalıların teşekkürlerini ileten bu notayı Baytok, önce çerçeveletip makam odasına asar. Arkasından da, Droheda’ya bunun anısına bir anıt dikilmesi için uğraşmaya başlar. Abide için hükümet kararı gerektiğinden plakette karar kılınır. 2 Mayıs 1995’teki plaketin açılış törenine İrlanda hükümetinin temsilcilerinin yanında, kordiplomatik ve yöre halkı da katılır. Dublin’de çıkan gazeteler ve İrlanda televizyonu olayı en geniş biçimde duyururlar. Belediye Başkanı Frank Godfrey, ‘Kendilerine tarihten gelen bir şükran borcumuz olan Türkleri, en kısa zamanda AB içinde görmek istiyoruz’ demekten alamaz kendini. Osmanlı yardımı konusunda İngiltere’nin tutumu ise kitapta şöyle yer aldı:

KRALİÇE’NİN İTİRAZI

‘I. Abdülmecid, 1847 senesinde İrlanda’daki patates açlığının sebep olduğu ölüm ve göçleri İrlanda asıllı doktorundan öğrenince, bu zavallı insanlara hemen yardım elini uzatır ve onlara beş bin sterlinlik bir yardım yapmaya karar verir. Keyfiyet İngiliz hükümetine bildirilince, İngilizler, padişahın bu álicenaplığından son derece etkilendiklerini, ancak Kraliçe Victoria’nın kendi tebası olan İrlandalılara bu maksatla sadece iki bin sterlinlik bir yardım yaptığını dikkate alarak, bu yardım miktarının bin sterline düşürülmesini rica ederler.

GİZLİCE GÖNDERDİLER

Padişah Abdülmecid bunun üzerine, yardımı bin sterline indirir, ama içine sinmediğinden, patates ve buğday yüklü iki gemiyi de İrlanda’ya gönderir. Geminin Belfast veya Dublin gibi limanlara yanaşmasına İngilizlerce izin verilmediğinden, gemiler kayıt filan yaptırmadan gizlice Droheda Limanı’na gelirler ve yüklerini oraya boşaltırlar.’

Başyazar’ın otostopçu macerası
/images/100/0x0/55ea9268f018fbb8f888bc26


TANER
Baytok konsolos, başyazarımız Oktay Ekşi ise mahalli katip sıfatıyla Londra’da iken ilginç bir otostop macerası yaşarlar. Baytok, 60’lı yılların başında yaşadıkları macerayı kitabında şöyle aktardı:

‘Bir akşam, Oktay’la bir yerden dönerken, iki otostopçu kız gördük ve gidecekleri yerin yolumuzun üstünde olduğunu öğrenince, onları arabaya aldık.

KIZ BOYNUNDAYDI
/images/100/0x0/55ea9268f018fbb8f888bc28


Kızlar, tiplerinden ve konuştukları İngilizcenin aksanından Güney Amerikalıya benziyorlardı. Birisi öne geldi. Diğeri arkaya Oktay’ın yanına oturdu. Geç saate kimsenin canı herhalde konuşmak istemiyordu ki, sessiz gidiyoruz, diye düşünüyordum. Sonra ben, aynadan, arkadaki kızın Oktay’ın boynunda olduğunu gördüm ve gülmemek için kendimi zor tuttum.

’ŞUFER’ ŞANSI

Ama aradan birkaç dakika bile geçmemişti ki, benim yanımda oturan kızın bu kez arkadaşına keskin Kıbrıs aksanlı Türkçesi ile ‘Benim şansıma da hep şuferler düşer,’ dediğini duyunca, Oktay da ben de gülmekten kırıldık. Kıbrıs Türkü kızlardan birisi, meğer Türk filmlerinin aranan artistlerinden olup daha sonra İstanbul’da öldürülen Feri Cansel’miş.’

Padişaha teşekkür

BÜYÜKELÇİ Taner Baytok, İrlandalıların padişaha gönderdiği teşekkür mektubunun bir kopyasını, yardımların indirildiği liman kenti Drohoda’nın belediye başkanı ve encümen üyelerine armağan etmişti. Drohoda’da asılan teşekkür plaketinde ise ‘1847 Büyük İrlanda Açlığı, Türkiye halkının, İrlanda halkına karşı álicenaplığının tanınması ve anısına’ ifadesi yer aldı (altta).

Ay-yıldız tesadüfü

TÜRK gemilerinin patatesleri boşalttığı liman kenti Droheda’nın armasında ay-yıldız bulunuyor. Kentin bu sembolü, Türk bayrağındaki ay-yıldızlarla birlikte plakette de yer aldı. Halk bunu Türklere olan şükran borcunun bir yansıması olarak değerlendiriyor ama gerçek öyle değil. Armadaki ay-yıldız, ‘Prens William the Orange’ döneminden beri mevcut. Müze Müdiresi, bu tezini kanıtlamak için tarihi bir kılıcı Taner Baytok’a göstermiş.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!