Irak malihülyaları

BİR palavradır gidiyor. Neymiş, Türkiye DHL'nin Irak'a aktarma noktası oluyormuş. Irak savaşından sonra Irak'ın yeniden yapılandırılması için yardım kuruluşlarıyla birlikte çalışmaya başlayan DHL, Türkiye'yi bölgedeki beş aktarma merkezinden biri yapmış. Öteki aktarmacılar kimmiş bakalım? Kuveyt, Ürdün, Lübnan ve Suriye imiş.Yani Irak'a aktarma noktalarından biri Türkiye değil de Alaska mı olacaktı?* * *Birleşmiş Milletler'in Irak özel temsilcisi Sergio De Mello, Türkiye'nin bölgedeki önemine değinerek, ‘‘Irak'ın yeniden yapılandırılmasında da Türkiye önemli bir rol oynayabilir’’ diyesiymiş. Irak bağlamında ne demek yeniden yapılandırma? Devlet örgütünün yeniden biçimlendirilmesi, devlet kurum ve kuruluşlarının yeniden örgütlenerek harekete geçirilmesi demek!Irak sivil yönetimi olan Koalisyon Geçici Otoritesi'nin başında eski bir ABD Sefiri olan Paul Bremer var.ABD, Irak Yönetim Konseyi'ni seçmiş, Konsey'de 13 Şii Arap, 5 Sünni Arap, 1 Hıristiyan (Asuri, Süryani) ve 1 de Türkmen üye var.Irak Türkmen Birliği, Irak Yönetim Konseyi'ne seçilen bayan Songül Şapuk için ‘‘Biz tanımayaruz gendisini’’ diyorlar. Çift anlamlı bir cümle. Hem tanış değillermiş hem de ABD'nin bu seçimini kabul etmiyorlarmış anlamında...25 üyeden oluşan Irak Yönetim Konseyi, bir tür ön kurucu meclis gibi bir şey, başbakanı ve bakanlar kurulunu, Irak'ı dışarda temsil edecek büyükelçileri atayacak; yeni anayasayı hazırlayacak olan Anayasa Komisyonu'nu seçecek!..Geriye ne kaldı Irak'ın yeniden yapılandırılmasında da Türkiye bu çalışmalarda önemli rol oynayacak?Adam kandırıyorlar!* * *Başbakan R.T.Erdoğan da bir ecnebi gibi Etrak'ı (Türkleri) tavlamaya çalışıyor: ‘‘Irak'a önce sivil hizmet birimlerimizle gidelim... İlk elde Devlet Su İşleri, Karayolları, Sağlık ve Enerji bakanlıklarının ekipleri gibi sivil hizmet ünitelerini gönderelim!’’Gönderelim göndermesine de ‘‘Sivil hizmet birimlerimizi yağma ve haydutluk olaylarına karşı korumak için askeri bir koruma gücü gerekecektir’’ imiş...Şunu hemen söyleyeyim: Irak, İkinci Dünya Savaşı'nın Almanyası, Japonyası, Fransası gibi yakılmış yıkılmış değil.Biri Bağdat-Musul otoyolunun Bağdat çıkışında, öteki Erbil-Musul yolunun Musul'a yakın bölümünde yıkılmış iki köprü var. Öylesine usturuplu tahrip edilmiş ki eklenen küçük bir demir köprü parçasıyla vızır vızır çalışmakta. Yollar, otoyollar tahrip edilmemiş. Bağdat da yıkılmış değil. Zarara uğramış bina sayısı yüzü bile geçmez. Petrol Bakanlığı ayakta!Türkiye'ye onarım kaleminde de hemen hemen pay yok!Elin yabancısının Türkiye'yi kafaya almak için lagaluga yapması anlaşılır bir şey. Ama Türkiye'nin Başbakanı ile Dışişleri Bakanı'na ne oluyor?