Irak bölünmesin ama

Güncelleme Tarihi:

Irak bölünmesin ama
Oluşturulma Tarihi: Şubat 25, 2013 00:00

ABD Kürtlerle ticari ilişkimize karşı çıkmıyor. Ancak bu büyük enerji işbirliğinde, yani özellikle Kürt petrol ve gazının Türkiye’ye getirilmesinden rahatsız. Bunun, Irak’ı böleceğini düşünüyor. Türkiye tam tersini savunuyor. ‘Bağdat tarafından bu kadar sıkıştırılan Kürtlere yardımcı olunmazsa, anayasanın onlara verdiği hakların korunmasına Türkiye yardım etmezse, Irak parçalanacak’ diyor.

Haberin Devamı

ANKARA ile Washington arasında, son dönemdeki en sorunlu dosyaların başında gelen Kuzey Irak’taki enerji projeleri konusunda tarafların son hamlelerini yapmaya hazırlandığı bir sürece girildi. Bu hafta sonu Türkiye’ye ilk ziyaretini yapması beklenen ABD’nin yeni Dışişleri Bakanı John Kerry’nin dosyasındaki konulardan biri de bu. ABD, Türkiye’nin Irak’taki Kürt Bölgesi’nden doğalgaz ve petrol getirecek boru hatlarını da içeren kapsamlı enerji planına ‘Ülkeyi bölersiniz’ diyerek karşı çıkıyor. Kerry’nin temaslarında, hatta Başbakan Erdoğan’ın halen planlanmakta olan Washington ziyaretinde ABD tarafının itirazlarını gündemde tutması bekleniyor. Bu karmaşık siyasi denklemin ortasında ise Irak Kürdistanı’na 2002’de dünyadan ilk giren Türk petrol şirketi Genel Energy Plc var. BP’nin eski CEO’su Tony Hayward’ı alarak yoluna devam eden Genel Energy, geçen yıl Irak Kürdistanı’nda 320 milyar metreküp rezervi olan Miran doğalgaz sahasını satın alarak dikkatleri üzerine toplamıştı. Türkiye’nin 7 yıllık doğalgaz ihtiyacını karşılayacak nitelikteki bu sahanın kaderini ve Ortadoğu’nun en kârlı enerji kaynakları üzerinden süren siyasi savaşı Genel Enery Plc’nin Başkanı Mehmet Sepil ile konuştuk.

Haberin Devamı

Bağdat–Ankara–Washington hattında gerilime neden olan Kuzey Irak’tan petrol ve gaz getirilmesi meselesinde son durum nedir?
2013 yılında hâlâ Irak’taki petrol kanunu çıkmadı. Yani Erbil ile Bağdat hâlâ anlaşamadı. Petrol kanunu olmadan da birtakım pragmatik çözümler denediler. En son geçen sene eylül ayında Amerikalıların aracı olduğu bir anlaşma yapıldı. Bizim petrolümüz Kerkük-Ceyhan Boru Hattı’na konuldu ama bu çok kısa süreli oldu. Sözcülerinden duyduğumuz kadarıyla Amerika bu konuda Türkiye ile aynı fikirde değil. Çok ilginç bir durum bu. Türkiye de Irak’ın parçalanmamasını istiyor, Amerika da bunu istiyor. Ancak iki tarafın yöntemleri farklı. Amerika, Türkiye ile Kürtlerin enerji konularında bu tür büyük yakınlaşmalarının Irak’ın parçalanmasına sebep olabileceğini söylüyor. Türkiye ise tam tersini savunuyor. ‘Bağdat tarafından bu kadar sıkıştırılan Kürtlere yardımcı olunmazsa, anayasanın onlara verdiği hakların korunmasına Türkiye yardım etmezse, Irak parçalanacak’ diyor. İyi olan taraf, iki tarafın da endişesi aynı. Ama maalesef iki taraf birbirini galiba ikna etmedi.

Haberin Devamı

BAĞDAT’INKİ POLİTİK

/images/100/0x0/55ea1a65f018fbb8f86b6ce0

Bağdat ile Erbil arasındaki o pragmatik anlaşma niye yürümedi?
Bunu anlamak mümkün değil. Çünkü şöyle bir rakam vereyim. Neticede KRG’nin anlaşmalarına göre masraflar çıktıktan sonra –ki petrolde masraflar çok düşüktür– bu kazancın yüzde 10’u müteahhitlere kalır, yüzde 90’u devlete gider. Yani Bağdat’ın reddettiğini şöyle özetlemek gerekiyor; şu an 300 bin varil kadar petrol rahatlıkla ihraç edilebilirdi. Hatta yıl sonunda Kürtler bunun 400–500 bine çıkabileceğini düşünüyor. Basit hesap yapalım 300 bin üzerinden. Günde 30 milyon, yılda 11-12 milyar dolar bir gelir eder. Yılda 12 milyar doların 1 milyar dolarını kâr olarak müteahhitlere vermeyecek bir zihniyet, olsa olsa politik zihniyettir. Kürtlerin tüm gelirlerin Bağdat’a gitmesine hiçbir itirazı olmamasına rağmen Bağdat bunları yapıyorsa, bunun ekonomiyle, mantıkla, anlaşmalarla hiçbir ilgisi yok.

Haberin Devamı

Sizin Irak Kürdistanı’nda iş yapmaya başladığınız tarih 2002–2003. Yani ABD’nin Irak işgaline denk geliyor ki tam da Washington’ın Ankara’ya Iraklı Kürtlerle iş yapma ve ilişkileri geliştirme konusunda telkinde bulunduğu dönem. Bugün ise ABD, Iraklı Kürtlerle ilişkinin daha da gelişmesine neden olacak enerji projelerinden rahatsız oluyor. Arada ne değişti?
Amerika bizim Kürtlerle ticari ilişkimize karşı çıkmıyor. Ancak bu büyük enerji İşbirliğinde yani özellikle Kürt petrol ve gazının Türkiye’ye getirilmesinden rahatsız. Bunun, Irak’ı böleceğini düşünüyor. Ama ABD’nin getirdiği bu izahata karşı olan o kadar çok şey var ki. Üç gün önce Gazprom’un Kuzey Irak’ta yeni sahalar aldığını duyduk. Bu çok büyük sürpriz. Exxon orada, Chevron orada. Dünyanın 3 büyük şirketi oradayken Türkiye’nin burada çok büyük bir pozisyon almamasını düşünmek mümkün değil. Türkiye bunu yapmazsa basiretli davranmış olmaz. Değişen şey belki de hiç kimsenin beklemediği bir hızda Türkiye ile Iraklı Kürtlerin arasındaki ilişkilerin gelişmesi. Bu belki de herkesi biraz hazırlıksız yakaladı.

Haberin Devamı

İran bağlantısı çok bariz olmasına rağmen ABD’nin Maliki’nin arkasında durmasının asıl sebebi nedir?
Türkiye sıfır sorun politikasından bugün çevre ülkelerle ilişkilerde daha stresli konuma geldi. ABD ise geçmişteki çok stresli ve müdahaleci tutumlarından Obama’nın gelişiyle adeta eski müdahaleci politikalarına dönmek istemiyor. Dolayısıyla ABD’nin işine de facto durumlar geliyor. De facto kimdir? Maliki’dir. Şu anda Beyaz Saray, Irak konusunda herhangi bir problem duymak istemiyor. Ama bu duymayacağı anlamına gelmez.

6 MİLYAR METREKÜP TARİH 2015 SONU

ABD’nin yeni Dışişleri Bakanı John Kerry bu hafta Türkiye’ye ilk ziyaretini yapacak. Bu konu da sanırım dosyasındaki en önemli konulardan biri. Ankara ile Washington sizce kısa zaman içinde bu konuda bir orta yol bulabilir mi?
Türkiye’nin ABD ile ilişkisi sadece ayrı düşündükleri bu konuya bağlı değil. Hele de yeni gelişen Ortadoğu’da, Türkiye ile ABD daha iyi ilişki kurmak zorunda. Zaten ilişkiler de öyle gidiyor. Ama bu tür problemler olabilir. Kısa zamanda buradan bir çözüm çıkacağını düşünüyorum.

Haberin Devamı

Türkiye, ABD’ye rağmen Kürt gazının getirilmesi için o büyük kararı alır mı almaz mı?
Bunun müspet veya menfi cevabını çok uzun olmayan bir vadede göreceğimizi düşünüyorum.

Her şey yolunda giderse sizin Irak’tan gelecek gaz için öngördüğünüz miktar ve tarih nedir?
Düşündüğümüz 6 milyar metreküp. Tarih de 2015 yılının sonu.

Velev ki Türkiye’nin tezi gerçekleşmedi ve Irak bölünme yoluna girdi. Siz ne olursa olsun Kürt bölgesinde kalır mısınız? Bu kadar istikrarsız bir bölgede bu işlerin planlaması nasıl yapılır?
Ben bir kere tarafım. Kürt Bölgesi’nde ilk petrol anlaşmasını yapan benim. Ama bütün bu sorunlara rağmen dünyanın bütün büyük şirketleri buraya geliyorsa zaten başka yoruma gerek yok. Exxon, Chevron, Total, Gazprom. Bütün bunlar bu bölgeye yatırım yapıyorsa bunun sebebi vardır. Irak’ta, Kürt Bölgesi dışında bir tane rafineri yapılmadı. Bugün Kuzey Irak’ın rafinaj kabiliyeti 150–200 bin varil. Neticede orada bir ekonomi, çalışan bir düzen var.

Türkiye’deki şirketler bütün dünyaya açılır

Irak Kürdistanı’ndaki enerji fırsatı için ‘Osmanlı’dan beri en büyük şansımız’ dediğinizi hatırlıyorum. Türkiye bu treni kaçırırsa ne olur?
Ekonomik olarak Irak’taki Kürt Bölgesi tek başına bir devlet olarak mütalaa edilse, dünyada en büyük enerji kaynaklarına sahip 10–15 devletten biri olacak. Dünyadaki artan enerji ihtiyacının yüzde 40–45’inden fazlasının Irak tarafından karşılanacağı söyleniyor. Önümüzdeki dönemde OPEC ülkelerinin kaynaklarının giderek azalacağı, buna karşın tek artan ülkenin Irak olacağı söyleniyor. Bunun yüzde 25’ine sahip olan Irak Kürdistanı komşunuz. Bu size hem çok daha cazip ekonomiler getirir, hem Türkiye’deki birçok petrol şirketini dünya petrol şirketi haline getirir. Bugün hangi büyük ülke var ki dünyada petrol arama ve üretme işinde büyük oyuncu olmasın. Daha önemlisi de binlerce kilometre uzaktan Rusya’dan gaz getirmeye çalışıyorsunuz, oysa bu sizin birkaç yüz kilometre ötenizden gelecek.


Başbakan’dan telkin almadım

Sizin şirketinizin Kuzey Irak’ta büyüme süreci ile Ankara’nın Iraklı Kürtlerle ilişkilerinin raya oturması aslında neredeyse birbirini takip eden ve şu sıralarda da paralel giden süreçler. Hükümet ile istişareniz ne düzeyde?
Tabii ki bu doğalgaz sürecinde hükümet ve enerji bakanlığı ile bilgi paylaşımı noktasında istişarelerimiz oluyor. Ama bu anlaşmanın yapılması nihayetinde politik bir olay. Maalesef enerji oyununa girdiğinizde bu bizim için hoş bir şey değil belki ama bu oyunun kuralı. Bunu sadece bir fiyat rekabeti olarak ya da bir gaz projesi olarak görmek de doğru değil. Geçmişe döndüğümüzde biz Irak’ta yaptığımız şeylerle ilgili her zaman Türk devletiyle istişarelerde bulunduk. İngilizler ortak olmadan da aynı şeyi yapıyorduk, bugün de aynı şeyi yapıyoruz.

Başbakan Erdoğan’ın içeride ve dışarıdaki ticari yatırımları bizzat ve çok iyi takip ettiğini biliyoruz. Hatta otoyollarla ilgili fiyatı düşük bulduğunu bizzat kendisi açıkladı, sonra ihale iptal oldu. Petrol ve doğalgaz konularında size hiç doğrudan bir telkini oluyor mu?
Öyle bir şey hiçbir zaman olmadı. Sayın Başbakan ile ne bu türlü ne de daha farkı bir diyaloğum hiçbir zaman olmadı.

Hiç tanışıklığınız yok mu?
Yok, hayır.

İmralı sürecini K.Irak’la ticaret getirdi

Şu anda PKK’nın silah bırakması için hükümet bir süreç yönetiyor. Kimilerine göre İmralı, kimilerine göre Erbil süreci. Sizin işleriniz bu süreci, bu süreç de sizin işlerinizi etkiler mi?
Bütün bunlar zaten birbiriyle ilgili süreçler. 10 yıl önce bizim Türkiye olarak Kuzey Irak’ta Kürdistan ile ticaretimiz yoktu. Şimdi 10 milyar dolarlık ticaretten bahsediyoruz. İlişkimiz yoktu, şimdi binlerce Türk aile oradan geçiniyor. Türkiye buradaki enerjiye de ciddi bir ilgi gösterdi. Arkasından KRG ile Türk devleti iyi ilişki kurdu. Bütün bunların bugünkü sürece çok büyük katkısı oldu. Türkiye’nin bölgenin liderleriyle ilgili değişen bakış açısı bu süreci destekler hale geldi. Bunların birbirini takip eden süreçler olduğunu ve bugünkü sürecin gelişmesinde ticaretin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Neticelenmesine de inşallah çok katkısı olacak.

TÜRKİYE’NİN KOZU BARZANİLER

Ekonomik ilişkilerdeki gelişim, Türkiye’nin demokratikleşme için attığı adımların önünü açtı demek mi istiyorsunuz?
Bügünkü süreç kesinlikle diğer süreçten etkilenerek oluşmuştur. Bugün barış ortamı eğer sağlanacaksa burada Irak Kürdistanı’nın Kürtleri çok önemlidir. Onların bu konunun çözümü için en az Türkiye kadar istekli olmasının bugünkü sebebi Kürtlerin tamamen ekonomik olarak Avrupa’ya bakması ve bu entegrasyonu Türkiye üzerinden sağlama isteğidir. Bu olmasaydı bugünkü sürecin bu kadar hızlı başlamış olması düşünülemezdi.

Mesut ve Neçirvan Barzani’nin kendi bölgelerinin refahı için öngördüğü bu ekonomik vizyon PKK’yı Kandil’den söker mi?
Çok büyük yardımı olur. PKK oradan ayrılacaksa da burada Türkiye’nin en büyük kozu bunu Mesut ve Neçirvan Barzani’nin istemesidir.

İsrail gazı en az Kürt gazı kadar önemli

İsrail gazı ile de hâlâ ilgileniyor musunuz?
Evet. Doğu Akdeniz’de çok önemli gaz yatakları bulundu. İsrail gazı en az Kürt gazı kadar önemli. Miktar orada da büyük olacağa benziyor. Dolayısıyla bunun İsrail ile Türkiye arasındaki politik engellerin aşıldığı bir zamanda Türkiye’ye boru hattıyla gelmesi gerekiyor. Bunun da bu şekilde olacağını düşünüyoruz. Kendimizi ileriye dönük olarak konumlandırmaya çalışıyoruz. İsrail gazı ilgimizi çok çekiyor.

Bu tür bir projenin önünü açabilecek o siyasi koşullardan ne kadar uzak sizce Türkiye ve İsrail?
Şu an biraz uzak gözükebilir, hâlâ iki ülke arasında büyük güvensizlik var. Ama bir şeye dikkat edin İsrail ile Türkiye arasındaki ticaret hacminde, işadamlarının karşılıklı yürüttükleri projelerde bir azalma yok. Bu çok önemli bir belirti. İsrail seçimlerden çıktı, hükümet kurma aşamasında. Bu hükümet kurulduğunda İsrail çok daha rahat bir pozisyonda olacak. Bu güvensizliğin çok daha kısa sürede aşılabileceğine inanıyorum. Ben hakikaten ekonominin de politikaları şekillendireceğine inanan bir kişiyim. Ermenistan’daki Amerikan Büyükelçiliği binasını da ben yaptım, Azerilerle Ermeniler savaşırken. Dolayısıyla İsrail gazının Türkiye’ye gelmesinin konuşulmasını bile bu süreci hızlandırabilecek bir faktör olarak görüyorum. Bu proje bir siyasi engel olmaktan çok iki tarafın da siyasi ilişkiler için kullanabileceği bir proje haline getirilebilir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!