İlk arabulucular geliyor

Türk hukuk sisteminde, uyuşmazlıkların mahkeme dışında da çözümünü sağlayacak arabuluculuk yöntemine geçiliyor. Adliyelerdeki dava ve dosya trafiğini azaltacak, yargının yükünü hafifletecek uygulama için kollar sıvandı. Türkiye’nin ilk arabulucularını, Türkiye Adalet Akademisi ile Gediz, Bilkent ve İstanbul Şehir üniversitelerine bağlı hukuk fakülteleri birlikte yetiştirecek. Bu amaçla ülke genelinde eğitimler düzenlenecek, en az 5 yıllık mesleki geçmişe sahip hukukçular katılabilecek. Eğitimin ardından sınavlarda başarılı olanlar, Adalet Bakanlığı tarafından arabulucu olarak görevlendirilecek, kişi ve kuruluşlar arasındaki hukuki sorunların çözümünde kilit rol oynayacak.

Dört kurumun üstlendiği eğitimler, İzmir ve Manisa’da başlatıldı. Manisa’da Baro Başkanı Avukat Zeynel Balkız’ın da aralarında yer aldığı 27, İzmir’de ise çoğu avukat 34 hukukçu eğitime katıldı. Şimdi onlar için sırada 21 Eylül Cumartesi günü gerçekleştirilecek merkezi sınav var. 75 ve üzeri puan alanlar, sözlü sınavı da geçmeleri halinde Türkiye’nin ilk arabulucuları olacak.

Gediz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyfullah Çevik, Türkiye Adalet Akademisi, Bilkent ve İstanbul Şehir üniversiteleriyle böyle bir önemli bir konuda eğitim veriyor olmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti. Prof. Dr. Çevik, ülkemizin ilk arabulucularının yetişmesinde üstlendikleri görev nedeniyle gururlu olduklarını da dile getirdi, şunları söyledi:

"Hukuk düzenimizde geçilecek yeni sistemin hayırlı olmasını diliyoruz. Arabuluculuğun, adaletin hızlı tecelli etmesini sağlarken, tarafları bir araya getirerek uzlaşma kültürü aşılayacağına inanıyoruz, bu nedenle önemsiyoruz."

NELER KAZANDIRACAK?

Arabuluculuk Kanunu’nun mimarlarından Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammet Özekes de yeni sistem hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Özekes, arabuluculuk yönteminin birçok açıdan adli yargıdan daha avantajlı olduğuna dikkat çekti, "Arabuluculukta sonucu taraflar belirler, geleceğe bakılır, daha az masraflıdır, çok daha hızlı karar verilir, güvenilirlik ve gizlilik ön plandadır, psikolojik risk azdır" dedi. Prof. Dr. Özekes şöyle devam etti:

"Arabuluculukta tarafların kendi çözümlerini üretme esası var. Oysa davada kararı hakim verir, bir kazananı, bir de kaybedeni olur. Arabuluculuk ise ’kazan-kazan’ formülüne dayanır ve her iki tarafın menfaatleri gözetilerek ortak bir karara varılır. Bu yöntemde farklı çözüm yolları kullanabilirsiniz. Ancak yargılamada böyle bir şansınız yok, yazılı olarak yapılır ve hakim kanuna göre karar verir. Arabuluculukta tarafların çözümü esastır, oysa mahkemede hakimin verdiği karar esastır."