Ä°ki tarafa da çalıştım

Güncelleme Tarihi:

İki tarafa da çalıştım
OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 15, 2004 00:00

15 yıl ABD'de hapis yatan ve Türkiye'ye iade edilen casus Hüseyin Yıldırım, hayatın kendisini casusluÄŸa yönlendirdiÄŸini belirtti. Yıldırım, ‘‘ABD ordu istihbaratında 8 yıl çalışırken, gizli olarak da DoÄŸu Almanya'nın ajanlığını yaptım. Tehlikeyi severim’’ dedi. Yıldırım, biri rütbeli iki kadınla iliÅŸkisi olduÄŸunu da söyledi.Amerika'nın en etkili gazetelerinden Los Angeles Times, 26 Mart 1997'de o sırada California'nın en güvenlikli cezaevi olan Lompoc'da yatan müebbet hapis hükümlüsü Türk casus Hüseyin Yıldırım'ı ‘‘O soÄŸuk savaÅŸ yıllarının en zarar verici, en ağır tahribata yol açan ve en tehlikeli casuslarından biriydi-He was one of the most effective, damaging, dangerous spies in the History of the Cold War’’ sözleriyle anlatıyordu... Berlin'de ‘Şeytan Dağı’ olarak bilinen Amerikan dinleme üssünde otomobil tamir ustası olarak çalışırken, DoÄŸu Alman Gizli Servisi STASSI hesabına yıllarca ‘Blitz-Yıldırım’ kod ismiyle casusluk yapan Türk ajan, son olarak götürüldüğü Louisiana'daki Pollack Cezaevi'nde ömür tüketiyordu. SoÄŸuk savaÅŸ döneminin son mahkûmu olan Yıldırım, 15 yıldır ölümü beklediÄŸi Amerikan zindanlarından Türk DışiÅŸleri ve Adalet bakanlıklarının ısrarlı çabalarıyla kurtulup vatanına döndü. Alman ve Rus televizyonları ‘En tehlikeli casus’ ile röportaj yapmak için yarışırken, Yıldırım, yurda dönüş mücadelesinde yanında olan ARENA'nın sorularını, Suadiye'deki evinde yanıtladı. Ä°ÅŸte 2 çocuk, 4 torun sahibi müthiÅŸ casus Hüseyin Yıldırım'la söyleÅŸimiz... KELEPÇEYÄ° TÃœRKLER ÇIKARDI Gerçekten de SoÄŸuk SavaÅŸ tarihinin en tehlikeli casuslarından biri miydiniz? EÄŸer böyleyse nasıl oldu da serbest kalabildiniz?Türk hükümeti, benim savaÅŸ esiri sayılmam gerektiÄŸini savunarak Cenevre Konvansiyonu uyarınca serbest bırakılmamı istedi. Ä°kili anlaÅŸmalar çerçevesinde bir çözüme gidilmesi için uÄŸraÅŸ verildi. Türk DışiÅŸleri ve Adalet bakanlıkları bunda çok muvaffak oldular. Yazışmalar sonucunda Adalet bakanlığımız kazandı. Bu benim için rüya gibiydi. Cezaevinden havaalanına çok sıkı tedbirler altında getirildim. 5-6 tane Amerikan polisi nezaretinde Türk uçağına kadar getirdiler. Ellerimde kelepçe ve ayaklarımda da zincir vardı. Beni öylece uçaÄŸa bindirmek istediler. Ama Türk Ä°nterpolü'nün yetkilileri, ‘‘Bu uçak bizim uçağımız, burası artık Türk toprakları sayılır’’ diyerek, kelepçeyi ve zincirleri söküp uçaÄŸa bindirdiler.KADINLARLA MECBURÄ° Ä°LÄ°ÅžKÄ°EÅŸiniz ve çocuklarınıza kavuÅŸtuÄŸunuzda ne hissettiniz. EÅŸinizden onu bıraktığınız için özür dilediniz mi ?Daha evvel özür diledim. Kendisi beni affetti. Affetti mi gerçekten?Evet benim yaptığım hatalar mesleÄŸin gereÄŸi olarak yaÅŸanmış ÅŸeyler. DiÄŸer kadınlarla oluÅŸan iliÅŸkilerde meslekle ilgili olan ÅŸeyler.Yani eÅŸimi hiçbir zaman aldatmadım, sadece casusluk mesleÄŸinin gereÄŸi bazı kadınlarla zorunlu beraber oldum mu dediniz?BaÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir. MesleÄŸim icabı o. Bazı kadınlarla irtibat kuruldu. Bunlardan iki kadın baÅŸroldeydi. Ä°kisi de Amerikalı. Birincisi ordu mensubu. Rütbeli kadın. Öteki de rütbesiz. Çok uzun hikayedir. Benim isteÄŸimden ziyade hayatın beni sevk ettiÄŸi bir yöndü casusluk.Peki hoÅŸ kadınlar mıydı?Vallahi bana göre bütün kadınlar hoÅŸtur.DOÄžU ALMANYA ÅžANSSIZLIÄžIPiÅŸmanlık duyuyor musunuz?Yok. Herkesin mesleÄŸi var. Benim isteÄŸimden ziyade hayatın beni sevk ettiÄŸi bir yöndü casusluk. ABD ordu istihbaratında 8 sene süreyle çalıştım. Gizli olarak da karşı tarafın, yani DoÄŸu Almanya'nın ajanıydım.Oyunun bir parçasıydım. Buradaki en büyük amaç, DoÄŸu Almanya'nın dünya haritasından silinmesi meselesiydi. Ve bunu Amerika sonuçta baÅŸardı. DoÄŸu Almanya'yı dünya haritasından sildi. Amerika'yı bir numaralı güç haline getirmek için VarÅŸova Paktı yok edildi. EÄŸer DoÄŸu Almanya mevcut olsaydı bu kadar hapiste kalmazdım. Birkaç ayda çıkardım. Çünkü benim hakkımda karar verilir verilmez ABD ile temasa geçildi. Casusların deÄŸiÅŸme programı kapsamında kurtuluyordum. Fakat ÅŸanssızlığa bakın 1-1.5 ay sonra DoÄŸu Almanya silindi.TEHLÄ°KE ATLATMAYI SEVERÄ°MÇok sevdiniz mi bu mesleÄŸi?Sevmekten ziyade çok tehlikelerle karşı karşıya geldim. Azrail'le yüz yüze geldiÄŸim çok olmuÅŸtur. Tehlikeyi ve tehlike atlatmayı seviyorum. Türkiye'ye dönüş yolculuÄŸunda gözünüzü uyku tuttu mu?Bir dakika bile uyumadım heyecandan. Kolay mı hürriyet. EÄŸer yanımdakiler ‘yürüyelim görmesinler’ demeseydi, vatan toprağını öpecektim.Tanımakta zorlandınız mı Ä°stanbul'uEvet evet tanımakta zorluk çektim, daha da öğrenmiÅŸ deÄŸilim. Ä°stanbul çok deÄŸiÅŸmiÅŸ. Yeni binalar yapılmış. Pek çok semtlere yeni yollar yapılmış Türk’ü komünist yapmak kolay deÄŸilMilyonlarca dolar verseler. Türkiye aleyhine çalıştırabilirler miydi?Asla... Ben yaptığımız centilmenlik anlaÅŸmasında Türkiye aleyhine bir ÅŸey olursa gider bunu Türkiye'nin lehine çeviririm dedim ve peÅŸin pazarlık yaptım. Komünistlik istemem dedim. Çünkü benim inancıma göre bir Türk'ü komünist yapmak kolay deÄŸil.Anılarınızı yazmayı düşünüyormusunuz.Evet oÄŸlum ısrar ediyor bir kitap yaz diye. Ama ÅŸu anda hürriyetime kavuÅŸmanın heyecanı içindeyim.Eski casusluk arkadaÅŸlarınızı yani meslektaÅŸlarınınzı aradınız mı ya da onlar sizi aradılar mı ?Onlar beni çok seven insanlar. Ä°nÅŸallah görüşeceÄŸiz'Çok özlediÄŸiniz Türk yemekleri var mıydı cezaevi yıllarında ?Türk yemeklerini özledim. Çünkü Türkler aÄŸzının tadını bilen insanlar. Ben yemek ayrımı yapmam, ağır yaÄŸlı ÅŸeyler olmamak ÅŸartıyla her ÅŸeyi severim. Hanım da Türk adetlerini deÄŸiÅŸtirmez.Peki, eÅŸinizle ilk olarak neler konuÅŸtunuz?EÅŸim çok heyecanlıydı. Fazla konuÅŸamadık. Tatlı hatıraları konuÅŸtuk. Mazideki karanlık ÅŸeyleri bırakalım. İçinde bulunduÄŸumuz zaman ve geleceÄŸe ait ÅŸeyleri konuÅŸalım dedim.Namaz kılıp benden ve Allah’tan özür dilediUzun yıllar sonra eÅŸinize kavuÅŸtunuz. EÅŸiniz yaptığı bütün iÅŸlerin casusluk mesleÄŸi gereÄŸi olduÄŸunu kadınlarla kurduÄŸu iliÅŸkilerin o çerçevede deÄŸerlendirilmesi gerektiÄŸini söyledi. Siz yıllarca eÅŸinizin yolunu beklediniz. Peki, affettiniz mi eÅŸinizi?O, bana 1986'da bir mektup yazdı. O mektubu da açıklayayım. Tanrı huzurunda namaz kılarak benden ve Allah'tan özür dilediÄŸini söylediÄŸi için kendisini affettim. Ä°lk karşılaÅŸtığımda çok heyecanlıydım, çok misafir vardı evde, kardeÅŸlerim... Daha yoldan telefon etmiÅŸti bana , ordan daha fena oldum birden, tabii anlayamadım sesini, ‘Ben Hüseyin Yıldırım’ dedi. Kiminle görüşüyorum, ‘Hüseyin Yıldırım, biz yoldayız...’, tabii ben daha telefonda fena oldum. Burada da geldiklerinde kayınbiraderim, karısı iÅŸte daha birçok kiÅŸiler vardı. Orada da bir fenalık geçirdim, kapıda hiç anlayamadım yani heyecanımı. O günden bugüne kadar da inanın geç vakitlere kadar arayan dostlarımız, Ankara'dan, Ä°zmir'den kardeÅŸlerim yani, hiç eksik olmadı, hep böyle bir ÅŸey içindeyim. Devamlı telaÅŸ içindeyim ne yaptığımı biliyorum, ne yaptığımı hiç yani böyle her tarafı kendimde deÄŸilim daha doÄŸrusu. Daha doÄŸrusu sevinç sarhoÅŸuyum.Ruslar film çekti Hollywood sıradaHüseyin Yıldırım'ın macerası anlatmakla bitmeyecek kadar uzun. Bunlarla ilgili ABD'de bir Ä°ngilizce kitap yazılmış. Gerisini Yıldırım şöyle anlatıyor:‘‘Ayrıca Almanya'da bir baÅŸka kitap yayınlandı. Bir de avukatım James Nicholson bir kitap yazıyor. O da bitmek üzere. Rusça bir film çekilmiÅŸti. Bir Alman televizyon firması da bir film yaptı. Herhalde yakında gösterilecek. Hollywood'tan Warner Bross benimle ilgilendi ama naklim dolayısıyla menajerimle irtibatı kaybettim. Geceyarısı Expresi Türkiye'yi ve Türkleri çok kötü tanıtmış. Onu görenlerde kötü intiba bırakmış. EÄŸer benimle ilgili film çevrilirse bu kötü izlenimi silecek bir çalışma olsun isterim. En büyük arzum memleketimizin ve insanlarımızın daha iyi tanıtılması.’’Casus ABD basınındaAmerika, Berlin'deki dinleme üsslerindeki sırları DoÄŸu Bloku'na aktaran Hüseyin Yıldırım'ın varlığını öğrendiÄŸinde ÅŸok geçirdi. Amerikan gazeteleri Yıldırım'ı manÅŸetlerine taşıdı. Ãœlkenin en etkili gazetelerinden Los Angeles Times ise o sırada California'nın en güvenlikli cezaevi olan Lompoc'da yatan Yıldırım'ı okurlarına ‘‘O en tehlikeli casus’’ diyerek aktardı.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!