IBM çalışanına özgürlük
Güncelleme Tarihi:
<B> Hanife BAŞ</B>
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 06, 2002 16:01
IBM Türk, çalışma modelini değiştirerek çalışanlarının yüzde 50'sini mobil hale getiriyor. Mayıs ayı itibariyle e-place (uzaktan çalışma) sistemine geçen şirket, bu yöntemle hem çalışanlarının verimliliğini artırmayı hem de bina ve seyahat giderlerinden tasarruf etmeyi hedefliyor.
IBM Türk, e-iş stratejilerinin bir parçası olarak çalışma modeline yeni bir boyut kazandırıyor. E-place (uzaktan çalışma) uygulamasına geçen şirket, ofislerini mobil hale getiriyor. Bu çalışma yöntemine, öncelikle şirkette müşteriyle ilgilenen satış sorumlu elemanlar ve teknik elemanlar geçecek.
2001’de IBM'in Ankara ofisinde geçilen bu çalışma yöntemi, Mayıs 2002 itibariyle şirketin İstanbul merkezinde de uygulamaya konuldu. Şirketin çalışma kültürünü değiştirecek olane-place için işyerinde tadilat çalışmaları başlatıldı. Ofisleri yeni çalışma kültürüne uygun hale getirmek için duvarlar ortadan kaldırılarak, esnek, herkese açık çalışma ortamları oluşturuluyor. Tamamen mobil olan ekip ve grupların bir araya gelip çalışabilecekleri ortak paylaşımlı ofis ortamlar hazırlanıyor. 300 çalışanı bulunan firmada çalışanların 150'si mobil hale gelecek.
IBM Türk İnsan Kaynakları Müdürü Aysun Barın, e-place'le daha etkin, verimliliği artıran ve sonuca odaklanmış bir çalışma modelini hedeflediklerini belirtiyor. E-iş stratejilerinin bir sonucu olarak geçtikleri bu yeni çalışma sisteminin çalışanların motivasyonun yükselmesinde ve müşteri memnuniyetinin artmasında önemli bir etken olacağını ifade ediyor.
Barın, E-place'in sadece binada yapılacak değişikliklerden ibaret olmadığını, bir kültürel değişimi ifade ettiğini vurguluyor. E-working kavramının üç aşamasının bulunduğunu belirtiyor:
‘‘Birincisi kurumun çalışanlarına uzaktan erişim imkanını sağlaması. Bu olanağa IBM Türk'teki bütün elemanlar beş yıldır sahip. İkinci aşama e-place yani mobil olma aşaması, belirli görevlerde bulunan çalışanların mobilitelerinin desteklenmesi. Ve en yaygını olan evden çalışma. İlk iki çalışma yöntemini bünyemizde uyguluyoruz.‘‘
E-place'in diğer bir yönü ise klasik yöneticilik anlayışını değiştiriyor olması. Barın, mobil çalışma sisteminde yöneticilerin, yöneticilik rolünden koçluğa doğru kaydıklarına dikkat çekiyor. Çalışanlarla yönetim arasında yetkilendirilmiş ve kişiye özgü çalışma biçimlerinin yaygınlaştığı bir model ortaya çıkıyor. Böylece çalışanlar daha fazla sorumluluk almaya teşvik ediliyor.
Çalışma sürelerinin pazar ve müşteri ihtiyaçları doğrultusunda artık belirli gün ve saatlerle sınırlı kalmadığının altını çiziyor:
‘‘Müşteriler sunduğunuz hizmete artık 24 saat ulaşmak istiyor. Böyle bir ortamda, esneklik sağlamak hem çalışanın motivasyonu hem de verimliliği açısından çok önemli. Çok değerli olan zamanı etkin kullanmak gerekiyor.’’
2001’de IBM'in Ankara ofisinde geçilen bu çalışma yöntemi, Mayıs 2002 itibariyle şirketin İstanbul merkezinde de uygulamaya konuldu. Şirketin çalışma kültürünü değiştirecek olane-place için işyerinde tadilat çalışmaları başlatıldı. Ofisleri yeni çalışma kültürüne uygun hale getirmek için duvarlar ortadan kaldırılarak, esnek, herkese açık çalışma ortamları oluşturuluyor. Tamamen mobil olan ekip ve grupların bir araya gelip çalışabilecekleri ortak paylaşımlı ofis ortamlar hazırlanıyor. 300 çalışanı bulunan firmada çalışanların 150'si mobil hale gelecek.
IBM Türk İnsan Kaynakları Müdürü Aysun Barın, e-place'le daha etkin, verimliliği artıran ve sonuca odaklanmış bir çalışma modelini hedeflediklerini belirtiyor. E-iş stratejilerinin bir sonucu olarak geçtikleri bu yeni çalışma sisteminin çalışanların motivasyonun yükselmesinde ve müşteri memnuniyetinin artmasında önemli bir etken olacağını ifade ediyor.
Barın, E-place'in sadece binada yapılacak değişikliklerden ibaret olmadığını, bir kültürel değişimi ifade ettiğini vurguluyor. E-working kavramının üç aşamasının bulunduğunu belirtiyor:
‘‘Birincisi kurumun çalışanlarına uzaktan erişim imkanını sağlaması. Bu olanağa IBM Türk'teki bütün elemanlar beş yıldır sahip. İkinci aşama e-place yani mobil olma aşaması, belirli görevlerde bulunan çalışanların mobilitelerinin desteklenmesi. Ve en yaygını olan evden çalışma. İlk iki çalışma yöntemini bünyemizde uyguluyoruz.‘‘
E-place'in diğer bir yönü ise klasik yöneticilik anlayışını değiştiriyor olması. Barın, mobil çalışma sisteminde yöneticilerin, yöneticilik rolünden koçluğa doğru kaydıklarına dikkat çekiyor. Çalışanlarla yönetim arasında yetkilendirilmiş ve kişiye özgü çalışma biçimlerinin yaygınlaştığı bir model ortaya çıkıyor. Böylece çalışanlar daha fazla sorumluluk almaya teşvik ediliyor.
Çalışma sürelerinin pazar ve müşteri ihtiyaçları doğrultusunda artık belirli gün ve saatlerle sınırlı kalmadığının altını çiziyor:
‘‘Müşteriler sunduğunuz hizmete artık 24 saat ulaşmak istiyor. Böyle bir ortamda, esneklik sağlamak hem çalışanın motivasyonu hem de verimliliği açısından çok önemli. Çok değerli olan zamanı etkin kullanmak gerekiyor.’’