Hizbul-vahşet'in karakutusu çözüldü

Güncelleme Tarihi:

Hizbul-vahşetin karakutusu çözüldü
Oluşturulma Tarihi: Ocak 27, 2000 00:00

Haberin Devamı

1500 militanın kimliği 170 bin sayfada

Polisin eline geçmemesi için delik deşik edilen bilgisayar tamir edildi ve Hizbullah'ın tüm militanlarının adları, kod adları ve fotoğrafları ortaya çıktı. Polis 170 bin sayfayı tarayarak, militanlarla ilgili bilgileri eylemin yapıldığı illere yolluyor.

HİZBULLAH'ın 1500 militanının adları, kod adları, katıldıkları eylemler ve fotoğraflarından oluşan bilgisayar arşivi polisin eline geçti.

Polis ‘terör arşivi’ni Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu'nun öldürüldüğü Beykoz'daki hücre evinde ele geçirdi. Hücre evinde polisin kullanmaması için delik deşik edilen bilgisayarlar tamir edildi ve polis bu ‘terör karakutusu’nu deşifre etmeyi başardı.

Beykozdaki hücre evde ayrıca çok sayıda disket ve bilgisayar hard diskinde yeralan bilgilerin kopyalarının bulunduğu VCD'ler de bulunmuştu.

170 BİN SAYFALIK ARŞİV Hücre evlerine yapılan aramalarda ele geçirilen arşivin 170 bin sayfa tuttuğunu belirten bir yetkili şöyle konuştu:

‘‘İstihbarat birimleri gece gündüz bu dökümanları ayıklıyor. Mükerrer olanları çıkarırsak en az 100 bin sayfa doküman var. Velioğlu, örgütün kurulmasından bu yana yaptıkları tüm eylemleri, militanların fotoğraflarını, kod adlarını ve gerçek adlarını tutarak bunların hangi bölgelerde faaliyet gösterdiğini, özelliklerinin neler olduğunu tek tek yazmış. Şimdi bunların hepsi elimizde.’’

Bu bilgilere ulaşmak için büyük çaba gösterildiğini belirten yetkili, ‘‘Çünkü bilgisayarlara kurşun sıkılmıştı. Ancak Velioğlu, bilgisayar ana hafızasında bulunan bilgilerin yedeklerini de almış. İşte o yedekler de elimize geçtiği için bilgilerin tümüne ulaştık’’ diye konuştu.

FOTOĞRAFLAR İLLERE

Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı, ele geçirdiği militan fotoğraflarını, hangi ilde eylem yapmışlarsa o ilin Emniyet Müdürlüğü'ne gönderiyor.

Yine Hüseyin Velioğlu'nun öldürüldüğü villada bulunan yüzlerce sorgu kaseti tek tek izlenip deşifre ediliyor. Bir kurbanın sorgulanmasıyla ilgili bazen üç kaset çekildiğini belirten emniyet yetkilisi, ‘‘Kasetler ayrı ayrı gruplar tarafından izlenip tasnif ediliyor. Ancak bu kasetlerin hepsinin izlenip kim olduklarının ortaya çıkarılması 15 günde bitecek iş değil. Zamana ihtiyacımız var’’ dedi.

EK GÖZALTI FORMÜLÜ

Yasalara göre, bir zanlıyı sorgulamak için polise en fazla 7 gün gözaltı süresi verilebiliyor. İstanbul ve Ankara'da yakalanan Hizbullah militanlarının gözaltı süreleri doldu. Ancak halen onların öldürdükleri kişilerin cesetlerine ulaşılamadı. Bu yüzden militanlar Diyarbakır'a gönderilerek Diyarbakır DGM'den ayrıca 15 günlük gözaltı süresi alındı. Olağanüstü Hal Bölgesinde bir zanlı 15 gün gözaltında tutulabiliyor.

Hizbullah militanlarına Diyarbakır DGM'den alınan 15 günlük gözaltı süresi yetmezse bir de Adana DGM'den ayrıca bir haftalık gözaltı süresi alınacak.

Velioğlu, örgütü Mardin'den yönetmiş

HİZBULLAH terör örgütünün Diyarbakır sözde sorumlusu olan ve bir süre önce yattığı Diyarbakır Cezaevi'nde intihar eden Cemal Uçar'ın verdiği bilgilerde, Hüseyin Velioğlu'nun, örgütün merkez olarak kullandığı Mardin'de uzun süre kaldığı ve örgüt üyelerinin operasyonlardan kurtulmak için polis telsizini dinlediği ortaya çıktı.

Cezaevinde bir süre önce intihar eden Cemal Uçar'ın verdiği bilgiler doğrultusunda Hizbullah'ın lider kadrosuna ulaşıldı. Veysi Alpsoy adına düzenlenen sahte kimlikle yakalanan 'İsmail' kod adlı Cemal Uçar, 1998'e kadar Hizbullah'ın Mardin'i merkez olarak kullandığını ve bölgedeki tüm bilgilerin kuryeler aracılığıyla örgüt yönetimine aktarıldığını söyledi.

Velioğlu ve sözde şûra üyesi Edip Gümüş ile Mardin'de görüştüğünü, ardından kendisine kuryelik görevi verildiğini vurgulayan Uçar, ‘‘Bu tarihten itibaren ayda bir Abdulvahap Ekinci'nin Şehitlik semtindeki evine giderek kendisinden Diyarbakır ilinin tamamına ait örgütsel faaliyetlerle ilgili dokümanları alıp Mardin'e götürdüm. Bu dokümanları Velioğlu ile görüştüğüm eve götürmeye başladım’’ dedi. Uçar polis sorgusunda, Diyarbakır'dan aldığı örgüte ait dokümanları baklava kutusu altına yerleştirip araçla Mardin'e götürdüğünü itiraf etti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!