Hiçbir karne çocuğumuzdan değerli değil

Güncelleme Tarihi:

Hiçbir karne çocuğumuzdan değerli değil
Oluşturulma Tarihi: Şubat 09, 2002 15:38

Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu çiçeklerle donanmış masanın önünde, çocuğa ulaşmanın yolunu iki anahtar sözcüğe bağlıyor:

Sevgi ve hoşgörü.

Sonra kendisini dinleyen yüzlerce kişinin önünde, konumunu, koltuğunu umursamadan, gözleri doluyor, sesi çatallaşıyor.

Ağladı ağlayacak.

Yineliyor:

Sevgi ve hoşgörü.

Önce anne babalara sesleniyor:

Çocuklarınızın sorunlarına birlikte çözüm arayın, yakından ilgilenin, kapasitelerinin üzerinde zorlamayın, kendi elde edemediklerinize o sahip olsun diye zorlamayın.

Sonra da eğitimcilere dönüyor:

Öğrencilerinizin geçirdiği rahatsızlıkları bilin. Sosyo ekonomik koşullarını göz önünde bulundurun. Ailesini tanıyın. Karşı karşıya kaldığı şiddet süreçlerini bilin.

* * *

Bu uyarılar sürüp gidiyor.

Tam da karne zamanı, bunları kulak arkası etmemeli.

Hem çocuğumuzu, hem de bizi saran telaş ve heyecan, şimdilik, cuma akşamı sona erdi.

Başarılı olanlar sevindi, başarısız olanlar ise kimbilir neler yaşadı?

İşte yine kritik bir dönemin anne babası olarak sınav veriyorsunuz.

Ne fırtınalar koptu içinizde?

Ya mimikleriniz nasıldı?

Konuşmanızda tehdit var mıydı?

Onu arkadaşlarıyla kıyasladınız mı?

Hele alay edip de aşağıladınız mı?

Bağırmayı, cezalandırmayı aklınızdan geçirdiniz mi?

Bunlar da nereden çıktı demeyin.

Kapalı kapılar ardında, o eğitimli, kültürlü dediğimiz anne babalar çevreye çaktırmadan, belki de kendince çocuğuna bile hissettirmeden neler yapıyor, neler?

Oysa, sizlere ne kadar çok iş düşüyor.

* * *

Acaba, kaçımız çocuğumuza bilinçli yaklaşabiliyoruz?

Hadi canım oradan, demeyin.

Yaşamın daha başında hayatına kıyan Lara'nın kültürlü, eğitimle ailesi bile çocuklarının sorununu farkındayken ama yardımcı olamazken, diğerlerinin durumu ne?

Düşündürücü.

Değil mi?

* * *

Öyleyse onlarla ilişkilerinizi şu tatil zamanı bir daha gözden geçirin.

Bir değişiklik yapın.

Tatilde ona zaman ayırın.

Dokunun, okşayın.

Başarısızlıklarını gündeminizden çıkarın.

Kendini affettirme yolunu gösterin.

Birlikte çalışma yöntemlerini seçin. Çözüm yolları üretin.

Yanında olduğunuzu, güvendiğinizi hissettirin.

Ona güç verin.

* * *

Yıllar öyle çabuk geçiyor ki!

Geriye döndüğümüzde pişmanlık duymayalım.

Yanında bir dakika olsun fazla zaman geçirmediğimize pişman olmayalım.

Ona dokunmak için uzandığımuzda, ellerimizin boş kalmasına, yüreğimizin burkulmasına izin vermeyelim.

Unutmayalım:

Hiçbir karne çocuğumuzdan değerli değildir.


Tel: 0212- 677 03 66 Faks: 0212- 677 03 40 ncakmakci@hurriyet.com.tr
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!