'Her makamı iter, hiçbir dava arkadaşımın kalbini kırmam'

Güncelleme Tarihi:

Her makamı iter, hiçbir dava arkadaşımın kalbini kırmam
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 03, 2016 22:17

Başbakan Ahmet Davutoğlu, örgüt atamalarındaki yetkisini MKYK’ya devretmesinin ardından dün AK Parti Meclis Grubu’nda çarpıcı mesajlar verdi. Davutoğlu, “Bir faninin terk etmeyeceği düşünülen her makamı elimin tersiyle iterim ama asla hiçbir dava arkadaşımın kalbini kırmam” dedi. Kendisini hedef alan sosyal medya hesaplarına “Sanal şarlatanlar” diye seslenen Davutoğlu, 26 dakikalık en kısa grup konuşmasında özetle şunları söyledi:

Haberin Devamı

ÇAKMA, YERLİ VERSİYONLAR

“HİÇ şüphesiz milyonların desteğiyle, rızasıyla, emeğiyle, gözyaşı ve dualarıyla var olan bu hareket, tüzüklerle, kurullarla, mevzuatla, prosedürle varlık kazanmış bir partiden çok daha fazlasıdır. Hiçbir tartışmaya, hesaba, makama kurban edilmeksizin korunacak en kıymetli emanetimizdir. Bize her türlü eleştiriyi getirebilirler, olabilir. Her iktidarın doğruları kadar, yanlışları da olabilir. Ama bizim bu topraklara aşkımızı, bu milletle aramızdaki bağı asla sorgulayamazlar. Bizim Türkiye sevdamız onların korkak, yüzsüz, anonim, kişiliksiz ve karaktersiz saldırılarından zerre miktar etkilenmez. Eski Türkiye defterini yeniden açmayı hedefleyen sanal şarlatan ve müfterilerin, Türkiye’ye ameliyat yapmasına da müsade etmeyeceğiz. Maskeli tetikçilerin, siyaseti desise ve ayak oyunu zannedenlerin her türlü fitne ve fesatından geçmişte olduğu gibi bugün de bizleri Rabbimiz korusun. Bizler küresel odakların ameliyat girişimlerine, tefrika tohumlarına pabuç bırakmadık, Küresel güçlerin çakma, yerli versiyonlarına da bırakmayız.

Haberin Devamı

KİM NE YAZARSA YAZSIN

Diyarbekirli Sait Paşa ne güzel söylemiş; ‘Korkma düşmandan ki ateş olsa yandırmaz seni, müstakim ol Hazreti Allah onu utandırmaz. Müstakim ol.’ Allah sırat-ı müstakimden ayırmasın. Bütün bu dava, bütün bu faaliyetler, bütün bu teşkilatlar, bütün bu toplantılar, bütün bu tüzükler, bütün bu kurallar; sadece sırat-ı müstakim üzere olmak için. Onun önüne geçen hiçbir kural, hiçbir kurul, hiçbir amacı kabul etmiyoruz. Birileri bizim kuşağımızın gençlik hayallerini çaldı, biz şimdi birilerinin gençlerimizin hayallerini yine çalmasına müsaade etmeyeceğiz. Zerre kadar hayrın da zerre kadar şerrin de hesabının tutulmakta olduğunun şuuru ile hareket edeceğiz. Ülkemize, milletimize, bizi biz yapan değerlerimize ihanet etmeyeceğiz, edenlere de izin vermeyeceğiz. Nefsimi ayaklar altına alırım, bir faninin terk etmeyeceği düşünülen her makamı elimin tersiyle iterim; ama asla hiçbir dava arkadaşımın kalbini kırmam. Dünya mazlumlarının tek umudu olan bu ak hareketin zarar görmesine, bu ak yürekli kadroların üzülmesine, yeise düşmesine asla izin vermem. Biz sadece bir tek dosya tutana inanırız, şu sağ ve sol omuzumuzda dosya tutanlar var ya onlar hakkı yazsınlar gerisi ne yazarsa yazsın. Biz onların tuttukları dosyalar için yaşıyoruz. Son nefeste, onların hakkımızda hayır şehadet etmesi için gayret sarf ediyoruz. Kim ne fitne yaparsa yapsın, kim ne üretirse üretsin, kim ne yazarsa yazsın, hepimiz önce bu iki dosya yazıcının dosyasından korkalım, Allah’tan korkalım, başka hiçbir şeyden korkmayalım.

Haberin Devamı

MUTLAKA DOKUNULACAK

HDP ahlaksız, insanlarımızı hedef alan bir şiddeti savunmaya, Meclis’te dahi uygulamaya kalkışıyor. Şehirlerimizi yangın yerine çevirenlere selam göndermeye devam ediyorlar. Dokunulmazlık konusu açıldığında mangalda kül bırakmayan ucuz kahramanlar, şimdi süreci engellemek için milletvekillerimize saldırıyor, pespayeliğin her türlüsünü sergiliyorlar. Diyarbakır Ulu Cami’nin kardeşi Bursa Ulu Cami’ni kana bulamak isteyen cani terör örgütünü destekleyen herkese mutlaka dokunulacaktır.

SİYASİ ŞİZOFRENİ

Anamuhalefet partisinin görüntüsü, siyasi bir komediden giderek, bir siyasi trajediye dönüşüyor. Kılıçdaroğlu ne zaman konuşsa olumsuz ve karamsar bir dil kullanıyor. Aksi defaatlerce kanıtlanmış iftiraları, tekrar tekrar gündeme getirerek gerçeğe ihanet ediyor, toplumu korkutuyor, ayrıştırıcı bir dil kullanıyor. Karşı karşıya olduğumuz şeyin adı çok nettir, bu kadar tutarsızlığın adı ancak siyasal şizofrenidir.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!