Güneşe bakan inekler kör oluyormuş...

Amasya tarihinde; Ferhat'ın Şirin için dağ delme olayı ve Amasya Tamimi'nin ardından belki de en önemli üçüncü olay yaşandı: Güneş tutuldu.

Viyana Senfoni Orkestrası, Çarşamba Havaalanı'na gece yarısı indi. Orkestra kentin önemli şahsiyetlerince ‘‘layıkıyla’’ karşılandı. Her şey düşünülmüştü, bagajların taşınması dışında...

Orkestra elemanları (98 kişi) trenle Amasya'ya taşındı. Ankara'dan özel olarak gelen trende müzisyenlerin çoğu, klimalı ve minibarlı odalarına çekilip uyumayı tercih etti.

Bazı müzisyenler restoran kısmında eğlenmeyi seçti. Alkol duvarının yeniden tanımlandığı eğlence hakikaten sabaha kadar sürdü. Sabah 04.00'te hálá büyük rakı ısmarlayan müzisyenler ertesi güne pek de iyi başlamadılar.

Keman çalan Vivien Lee, orkestranın en çok havaalanındaki kalabalıktan etkilendiğini söyledi.

Bir diğer orkestra üyesi, bizce günün en ‘‘çarpıcı’’ lafını etti: ‘‘Tutulma sırasında inekler güneşe bakıp kör oluyormuş. Türkiye'de bulunan inekler için önlem aldılar mı acaba?

NERDEN BİLİYORSUNUZ?

Güne bulutlarla endişeli şekilde başlayan Amasya'da yaşlı bir vatandaş aynen şunları söyledi: ‘‘Tutulacak da tutulacak. Nereden biliyorsunuz, kime sordunuz? O işlere siz karışmayın.’’

Orkestra şefi Claudius Traunfellner: ‘‘İlk kez böyle bir olay yaşayacağız. Bu gerçekten tüyler ürpertici bir deneme’’ dedi.

Güvenliği 400 polis sağladı. Orkestra elemanları, aşırı güvenlik önlemlerinin olası bir saldırıya karşı alındığını anlatmakta güçlük çektiler.

Amasya'da Ay, Güneş'le aramıza girdiğinde ise, eski ve unutulmuş bir ayin canlanıverdi. Eski Türkler, Güneşin tutulmasının kötülük getireceğine inandıklarından, tutulma anında bol bol gürültü yaparak kötü ruhları kovarlarmış. Bu kez gürültüyü Viyana Senfoni Orkestrası yaptı. Tüyler ürperten Holst imzalı ‘‘Gezegenler Süiti’’ ile karşıladık tutulmayı. Bulutlar yaramazlık yapıp araya girirce Amasya'da bir huzursuzluk yaşandı. Herkes endişelendi. Nefesler kesildi ve derin bir sessizlik çöktü Amasya'nın üzerine. Neyse ki bulutlar tam zamanında aralandı ve gökyüzünde muhteşem bir manzara oluştu. Tutulmayı ıslıklar ve çığlıklarla karşıladık. Ay aradan çekildi, gün aydınlandı ve bir coşku hákim oldu ortalığa. Güneş'i Strauss'un valsleri ve Beethoven'in Türk Marşı ile yeniden selamladık...