Gulyabani müziği yapıyoruz

Güncelleme Tarihi:

Gulyabani müziği yapıyoruz
Oluşturulma Tarihi: Ocak 07, 2001 00:00

Haberin Devamı

Müzik yazarlarının 2000'de en çok beğendiği grup Replikas

2000 yılının müzik defterleri temize çekilirken müzik yazarlarına sordular: Efendim, geçen yılın en beğendiğiniz yerli albümü hangisi? Hemen hepsinin listesinin ilk sıralarında Replikas Grubu'nun ilk ve tek albümü ‘‘Köledoyuran’’ vardı. Bir düğün orkestrasının sebepsiz, hatta manasız neşesine sahip Replikas'ı yakından tanıyalım.

Yıl 1993, adları Gökçe Akçelik, Barkın Engin ve Orçun Baştürk olan üç eleman ‘‘Replikas’’ adında bir müzik grubu kurarlar. Müziğe yeni merak saran bütün yeniyetmeler gibi başlangıçta heavy metale filan takılırlar. Sonra punk, hard-core, alternatif denemeler filan derken, müzikleri şu anki kıvama ulaşır. Aralarına Selçuk Arut ve Erdem Özer Yalçınkaya katılır ve ilk albümleri ‘‘Köledoyuran’’ 2000'de Ada Müzik etiketiyle piyasaya çıkar.

‘‘Peki nedir şu kıvam dediğiniz şey kuzum?’’ derseniz cevabı çok zor, tarifi mümkün değil. Bir kere yaş ortalaması bakımından fazlasıyla genç olan Replikas'a gruptaki elemanların vazifesini sorduğunuzda bile hafif tertip azarlanıyorsunuz. Çünkü ‘‘her şeyden esinlenen ve her şeyi çalan’’ bu grupta herkes kafasına göre çalıyor ve istediği aleti çalıyor.

Replikas'ın müzikal referansları arasında Hakkı Bulut, Orhan Gencebay, Erkin Koray, Moğollar, Haramiler gibi isimler var. Kimileri için fazla gürültülü sayılabilecek vahşi punk ve hard-core grupları saymıyoruz bile. Zira Replikasçı arkadaşlar hala hızlı gençlik zamanlarını sürüyorlar ne de olsa...

BİZ GULYABANİYİZ

Bir punk grubunun ortasına Erkin Koray'ı monte edin ve ikisi birbirleriyle çok iyi anlaşsın. Hatta o kadar ki Erkin Baba aşka gelsin ve gönlünce takılsın. Arada Hakkı Bulut ve Orhan Gencebay'dan şarkılar patlatsın ve herkes kendinden geçsin. Bir yandan da serin bir Anadolu Pop havası essin ortamda. Replikas grubu işte böyle bir hissiyatın çocuğu.

Biz yukarıdaki gibi tarifler paralayıp dururken, kendileri her türlü formül ve kuraldan gulyabani görmüşçesine kaçıyorlar. Hatta ne tür müzik yaptıklarını soranları başlarından savmak için şu cevabı veriyorlarmış: ‘‘Gulyabani müziği yapıyoruz biz!’’

İÇLERİNDEN GELİYOR

Şimdi bu sözleri söyleyen adamlar sentez mantığıyla düşünebilir mi? Tabii ki sentez mentez laflarını duymaya tahammül edemiyorlar. Replikas son yıllarda İstanbul'da birçok gece kulübünde çıktığı düzenli programlar ve verdiği konserlerle henüz bir albüme imza atmadan hatırı sayılır bir dinleyici kitlesi kazandı. Hadi kulübün adını da verelim, Beyoğlu'ndaki Peyeto Bar'da Replikas çaldığı geceler herkes çılgına dönüyordu. Bu durumu bizzat yerinde inceleme fırsatı bulmuştuk bir vakitler.

Replikas'ın hakiki manada sıkı bir konser grubu olması onları yeni kuşak rock tanrıçası Alanis Morissette'in alt grubu olmaya kadar götürmüş. ‘‘Maslak Park Orman'daki konsere Alanis Morissette ile birlikte çıkmak nasıl bir şeydi?’’ diye sorarsanız ‘‘Alanis iyi bir insan, onu sevdik’’ diyorlar. Sadece o kadar, belli ki bu konu pek fazla ilgilerini çekmiyor.

Albüm yapmak için çok acele etmeyen, taşların iyice yerli yerine oturmasını ve müziklerinin olgunlaşmasını bekleyen grubun ilk ve tek albümlerinde sadık dinleyicileri tarafından iyi bilinen şarkılar var. Şarkılardan bazılarının adları ‘‘Çekirge Dansı’’, ‘‘Acayip Korkak Birisiyim’’, ‘‘Seyyah’’, ‘‘Yandım Çavuş’’, ‘‘Hiç Ölü Zenci Yok’’ ve ‘‘Kuh’’.

‘‘Bir albümde bu kadar enterasanlık kadife kulaklarıma zarar’’ demezseniz, Köledoyuran'ın yeni bir müzikal yaklaşım getirdiğini teslim edersiniz. Buna stüdyo teknolojisinin canavar gibi imkanlarını kullanmak yerine sanki bir konserdeymiş-çesine, hafif cızırtılı ve eski bir plak havalı albüm kaydı yapmak da dahil. Hayır, numara filan yapmıyorlar, içlerinden öyle yapmak geliyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!