Göllerimiz yok oldu

Güncelleme Tarihi:

Göllerimiz yok oldu
Oluşturulma Tarihi: Ekim 22, 2007 00:00

Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye’deki kuraklık için "Yeryüzünün Sessiz Felaketi" adı altında bir rapor hazırladı. Rapora göre, Türkiye’nin belli başlı göllerinde kuraklık ve vahşi sulamanın getirdiği olumsuzluklar şöyle sıralandı:

TUZ GÖLÜ Türkiye’nin ikinci en büyük gölü konumundaki gölün 40 yıl önce 260 bin hektar olan yüzölçümü 130 bin hektara düştü.

BEYŞEHİR GÖLÜ Çumra Ovası’nın sulanması için sulama göleti olarak kullanılan göl, 25 yıl önce 20 metre derinliğe sahipken, bugün 5 metre 60 santimetre su derinliğine sahip

EĞİRDİR GÖLÜ Derinliği 30 yılda 2.5 metre düştü. Önceki yıllarda 15 türün yaşadığı gölde şu an 3 tür balık yaşıyor.

ULUBAT GÖLÜ Suyun miktarına bağlı olarak 160 bin hektara kadar çıkan göl alanı, 2007 yılında 125-135 bin hektarı geçemedi. Temmuz ayı ölçümüne göre en derin yeri 1 metre oldu.

EREĞLİ SAZLIKLARI 1950’lerde 21 bin 500 hektar olan alanın büyüklüğü 3 bin hektara, 2007 temmuz sonu itibariyle sazlıklardaki sulak alan bin hektara kadar düştü. Sazlıkların kuruması, bölgedeki tarımda rekolte kaybı, ayçiçeğinde yüzde 50, buğdayda yüzde 45-50 olarak gerçekleşti.

KULU GÖLÜ Türkiye’nin önemli sulak alanlarından olan göl, yer altı su seviyesinin ciddi anlamda düşmesi nedeniyle neredeyse tamamen kurudu. Su kaynakları daha derine indiği için bölgede şeker pancarı üretimi önemli ölçüde azaldı.

AKŞEHİR GÖLÜ Tamamen kurumuş durumda. Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği’ne göre su kalitesi 4. sınıf olan gölde balık üretimi ve saz kesimi biterken, bölgede hububat ve yem bitkileri üretimi ağır darbe aldı. Meyvede hem rekolte hem de kalitede kayıp söz konusu.

MEKE GÖLÜ Dünyada eşi bulunmayan bu "jeolojik miras" yeraltı sularının çekilmesi nedeniyle neredeyse tamamen kurudu.

MANYAS GÖLÜ Su seviyesi 1.5 metre çekildi. Göl alanındaki kayıklar karaya oturdu.

EBER GÖLÜ En derin yeri bir kaç yıl öncesine kadar 21 metreyken, bugün gölün en derin yeri 1.5-2 metre.

Dengesiz yağış uyarısı

TÜRKİYE’nin, küresel iklim değişikliğinden en çok etkilenecek ülkeler arasında yer aldığı bildirildi. Türkiye’de en çok batı, iç ve güney kesimlerin ısınacağının tahmin edildiğini ifade eden Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Kayhan, "Ülkemizde rüzgarlar ve fırtınaların daha çok sayıda ve daha sert eseceği görülüyor. Kentlerimizin kanalizasyon sistemleri, bugün ortaya çıkan dengesiz yağışları kaldırabilecek durumda değil. Örneğin günde en fazla 125 kilogram yağış almış bir kentimizdeki yağmur suyu taşıma kapasitesi en az 150 kilograma getirilmelidir" dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!