Gençlere AIDS'i anlattı

HARVARD'LI DOKTOR BİR HAFTA İSTANBUL SOKAKLARINI DOLAŞTI

'AIDS ve Gençler: Üçüncü Dalga' kitabının yazarı, Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Dr. John B. Chittick, gençleri AIDS'e karşı bilgilendirmek için çıktığı dünya turunda İstanbul'a uğradı

AIDS'e karşı mücadelede gençleri uyarmak için Harvard Üniversitesi'ndeki ofisini iki yıllığına bırakıp, '5 kıtada, 32 ülke ve 25 bin genç' hedefiyle yola çıkan Dr. Chittick, bir hafta kaldığı İstanbul'da sokak sokak gezip 600 gençle konuştu. Dr. Chittick ‘‘Türk gençleri MTV kuşağının tipik örnekleri. Müzik dinliyor, geziyor, eğleniyor AIDS gibi ciddi şeyleri ise pek takmıyorlar’’ dedi. Dünya turunun 16'ncı ayında uğradığı İstanbul'daki izlenimlerini anlatan Dr. Chittick ‘‘Anne ve babalar bilmiyor ya da bilmek istemiyor, ama Türk gençlerinin çok faal bir seks hayatı var. Bu tür köklü kültürel değişim dönemlerinde, gençleri tehlikelere karşı koruyacak geleneksel bir koruma mekanizması işlerliğini yitirir. Şimdi pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de olan bu’’ dedi.

Sokaklarda konuştuğu gençlere güleryüzle ve ilgi çekici bir üslupla AIDS'in tehlikeleri anlatan Dr. Chittick, ‘‘Dünyayı kurtaramazsınız. Ama en yakın arkadaşınızı kurtarabilirsiniz. AIDS hakkında öğrendiklerini en az bir arkadaşınıza iyice anlatın’’ dedi.

Taksim'de görüştüğü İstanbul Üniversitesi öğrencisi genç, Dr. Chittick'e hamile olduğunu o gün öğrendiğini ve annesiyle babasına söylemeden kürtaj yaptırmayı planladığını anlattı. Dr. Chittick ise genç kadına, bundan böyle, sevdiği ve gerçekten güveneceği adamla seks yapmasını önerdi.

Türkiye tehlikenin ortasında

Taksim'de garson genç Rus kadınla olan ilişkisinden sonra kaptığı hastalığı anlattı. Garson genç, buna rağmen cinsel ilişkide bulunmayı sürdürdüğünü de itiraf etti. Dr. Chittick, hastalığına teşhis koyduğu genç garsona derhal tedavi olması gerektiğini bildirdi. Ayrıca tedavisi bitene kadar hiç kimse ile ilişki kurmaması önerisinde bulundu. .

Dr. Chittick, gençlerle konuşmasından sonra da şunları anlattı: ‘‘AIDS'in ilk dalgası Afrikalılar, homoseksüeller ve hemofili hastalarını vurdu. İkinci dalga yaş ortalaması hala 30'un üzerindekileri, üçüncü dalga ise 15-25 yaş arası gençleri vurmaya başladı. Dünyayı dolaşan ve yabancılarla çok sık ve yakın temasta bulunan Türk gençleri bu risk grubu içinde yer alıyor maalesef. Taksim'de bedenlerini yabancı turistlere satan Türk gençleri var. Geceleri çıkın siz de görürsünüz. ‘AIDS'i biliyorum ama bana bir şey olmaz’ diyorlar. Türkiye'den önce Doğu Avrupa ve Balkanlar'ı dolaştım. Romanya'da durum içler acısı. İstanbul'da Doğu Avrupalı bir çok kız gördüm. Türk erkekleri ile her dakika beraber oluyorlar. Türkiye dünyayla iç içe. Amsterdam ve Viyana'da adım başı genç Türkler'e rastladım. Roma'da rastladığım bir Türk genci Almanya'da çalışıyor, haftasonu da kızlarla beraber olmak için Roma'ya geliyordu. ‘Ne kadar çok kız olsa o kadar iyi’ diyordu. Prezervatif kullanmadıklarını da açıkça söylüyorlar. Türk gençleri iletişime çok açık. Bunu avantaja çevirip, bilgilendirme yoluyla gençleri AIDS tehlikesine karşı korumak lazım.’’