21 Aralık hadi ipucu: Geleneksel Kırkpınar Yağlı Güreşleri her yıl nerede yapılır?

Güncelleme Tarihi:

21 Aralık hadi ipucu: Geleneksel Kırkpınar Yağlı Güreşleri her yıl nerede yapılır
Oluşturulma Tarihi: Aralık 21, 2018 18:51

Kırkpınar, yalnızca bir güreş olayı değil, aynı zamanda kültürümüzün bir parçasıdır. Kırkpınar'ın en büyük ödülünü başpehlivan alır ve bir yıl süreyle başpehlivanı unvanını elinde tutar. Peki, geleneksel Kırkpınar Yağlı Güreşleri her yıl nerede yapılır?

Haberin Devamı

Kırkpınar Yağlı Güreşleri, geleneksel Türk yağlı güreş turnuvasıdır. Her sene haziran ayı sonu ile temmuz ayı başında Edirne'de düzenlenir. Pehlivanlar üç gün süresince er meydanında mücadele ederler. Son gün yapılan finallerde her boyun (kategorinin) birinci, ikinci ve üçüncüleri belirlenir. Bunlardan en önemlisi başpehlivandır. Güreşler esnasında Kırkpınar Festivali düzenlenir ve çeşitli etkinlikler gerçekleştirilir.

Yağlı güreş, geleneksel Türk sporları içinde ön sıralarda yer alan bir spor dalıdır. Osmanlı Devleti’nin her yerinde düzenlenen panayırların hepsinde güreş yapılır ama bunların içinde yalnız Kırkpınar’da “baş”ı kazanan pehlivan, gelecek senenin Kırkpınar güreşlerine kadar “başpehlivan” bilinirdi. Bu düşünce günümüzde de devam etmektedir.

Haberin Devamı

YAĞLI GÜREŞLERİN TARİHİ

Yağlı güreşlerin tarihi 4500 yıldan öncesine uzanmaktadır. Bulunan en eski kanıtlar M.Ö. 2650 yılına aittir. Antik Mısır'a ve Asur Krallığı'na ait buluntular yaklaşık olarak aynı döneme aittir.

Efsaneye göre 1346 yılında Orhan Gazi'nin Rumeli'yi ele geçirmek için düzenlediği seferler sırasında, büyük oğlu Süleyman Paşa 40 askerle Bizanslılar'a ait Domuzhisar'ın üzerine yürür. Baskınla burasını ele geçirirler. Öteki hisarların da ele geçirilmesinden sonra, 40 kişilik öncü birlik geri dönerler ve şimdi Yunanistan'ın topraklarında kalan Samona'da mola verirler. 40 cengaver burada güreşe tutuşurlar. Saatlerce süren güreşlerde, adlarının Ali ile Selim olduğu rivayet edilen iki kardeşin bir türlü yenişemedikleri görülür.

Daha sonra bir Hıdrellez gününde, Edirne yakınlarındaki Ahıköy çayırında aynı çift yeniden güreşe tutuşurlar. Bütün bir gün güreşmelerine rağmen yine yenişemeyen kardeş pehlivanlar, gece boyunca da mum ve fener ışığında mücadelelerini sürdürmeye devam ederler. Ancak solukları kesilerek oldukları yerde can verirler.

Arkadaşları onları aynı yerdeki bir incir ağacının altına gömerek oradan ayrılırlar. Yıllar sonra ise aynı yere gittiklerinde iki pehlivanın mezarlarının bulunduğu yerde gür bir pınar görürler. Bundan sonra halk orada yatanların anısına o yöreye, “Kırkpınar” adını verirler.
I. Murat, Edirne’nin alınmasından sonra Edirne’de güreşçiler tekkesi kurmuş ve bundan böyle de her sene güreş yapılması bir gelenek haline gelmiştir.

Bir başka iddiaya göre ise Kırpınar Güreşleri'nin tarihçesi çok daha öncesine dayanır. M. Atıf Kahraman'ın aktardığına göre Sarı Saltuk Bizans'ın ve Bulgarların içinde bulunduğu karmaşadan yararlanarak 1261'de Edirne'yi de Bulgarlardan aldı. Sarı Saltuk 40 yıl Edirne’de kaldıktan sonra Dobruca’ya gitmek zorunda kaldı ve burada vefat etti. Bunun üzerine Bizans hükümdarı Andronikos, oğlunu Edirne’ye vali yaptı. Bu iddiaya göre kendisi de bir pehlivan olan Sarı Saltuk Osmanlılardan önce Kırkpınar Güreşleri'ni ilk düzenleyen kişidir.

 

BAKMADAN GEÇME!