FP'den Yılmaz'a: Çetenin Başbakanı

FP'den Başbakan Mesut Yılmaz'a ‘Çete Başbakanı’ suçlaması geldi. FP Genel Başkanı Recai Kutan, ‘Çete deyip geçmeyin. Bunların gazeteleri, televizyonları, bankaları, şirketleri, genel müdür ve müsteşarları, il başkanları, milletvekilleri ve bakanları var, dahasını söylemeye dilim varmıyor’ dedi. Bunun üzerine FP milletvekilleri hep bir ağızdan, ‘Başbakanları var’ diye bağırdılar. Kutan, FP'nin dünkü Meclis Grubu'nda, Yılmaz'ı çete ve ihale yolsuzluklarını örtbas etmeye çalışmakla da suçladı ve ‘Kırmızı pasaport işi çıkınca Susurluk kapatıldı. Türkbank işi çıkınca Eyüp Aşık işi örtbas edildi. Malki cinayetiyle de Türkbank ve ihale yolsuzlukları kapatılıyor’ idiasında bulundu. Kutan, ‘‘Korkmaz Yiğit'i verip kirli sermayeyi, birkaç bürokratı emekliye sevkederek ya da basının karşısına çıkararak bürokrasisini aklamaya ve aklı sıra işin içinden sıyrılmaya çalışıyor. Halbuki, Başbakan bu işin içindedir, kurban vererek kendini kurtaramaz, partisini hele hele hiç kurtaramaz’’ dedi.

HARAM KOLTUK

‘‘Başbakan, veziri verip şahı kurtarmak isteyen bir satranç oyuncusu gibi. Aşık'ı verip Maşuk'u kurtarmaya çalışıyor’’ diyen Kutan, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘Cumhuriyeti kuranların sofralarında bilim adamları, tarihçiler, yazarlar, fikir ve düşünce erbabı insanlar bulunurdu. Şimdi ülkeyi yönetenlerin sofralarında ya da konutlarında ise ihale ve özelleştirme mafyası, batık kredi sahipleri, tefeciler, iş takipçileri ve bunlara aracılık eden siyasetçiler bulunuyor.’’ ‘‘Yılmaz, 16 aydır haram koltukta oturuyor’’ diyen Kutan, çete ilişkileri ile bankalar başta olmak üzere ihale yolsuzluklarıyla ilgili olarak Yılmaz hakkında hem soruşturma, hem gensoru önergesi vereceklerini de açıkladı. ‘‘Size nasıl güven duyup, inanacığız’’ diyerek Yılmaz'ı istifaya davet eden Kutan, Cumhurbaşkanı ve TBMM'den olaya el koymasını istedi. Kutan, Cumhuriyet kutlamalarıyla ilgili üstü örtülü eleştirilerde bulunurken de, ‘‘Bu aziz vatanda iki ayrı Türkiye, iki ayrı millet yoktur. Tek bayrak, tek vatan, tek devlet, Cumuhriyet vardır. İşte bunlar bizim müştereklerimizdir, vazgeçemeyeceklerimizdir. Yapılan kutlamalar bunları güçlendirmelidir. Sanki bu ülkede Cumhuriyet'e karşı kitleler varmış gibi düşman icat etmeye, Cumhuriyet istismarına fırsat verilmemelidir. Ayrımcılık, Cumhuriyet'e yapılacak en büyük ihanettir. Her ne sebeple olursa olsun Cumhuriyet'in ve Cumhuriyet kavramının kirletilmesine müsaade etmeyelim’’ dedi.