'Firari Hizbullahçılar Suriye'ye kaçtı' iddiası
Güncelleme Tarihi:
Hasan KIRMIZITAŞ/ŞANLIURFA, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Şubat 08, 2011 12:51
Polise gönderilen bir elektronik postada, tutukluluk süresini kısaltan CMK’nın 102’nci maddesinin yürürlüğe girmesiyle 4 Ocak’ta ’Denetimli Serbestlik Yasası’ kapsamında serbest bırakılan ve bir daha izlerine rastlanmayan Hizbullah terör örgütü yöneticilerinin Şanlıurfa üzerinden Suriye’ye kaçtıkları iddia edildi. Polisin dün değişik kentlerde çok sayıda adrese düzenlediği eş zamanlı operasyonlarında; ihbar e-mailindeki iddiaların araştırılması ve çoğunluğunun doğru olduğunun saptanması ile düzenlendiği belirtildi.
Kamuoyunda tepkiye yol açan tahliyelerin ardından izlerine rastlanmayan ve peş peşe düzenlenen operasyonlarda da ele geçirilemeyen Hizbullah sanıklarının, Diyarbakır’da yapılan dar kapsamlı örgüt toplantısı sonrası sınıra sıfır noktada bulunan Şanlıurfa’nın Ceylanpınar İlçesi’nden Suriye’ye kaçtığı öne sürüldü. Tahliyeleri ardından ortadan kaybolan Hizbullah yöneticilerinin kaçtığı ve bunun örgütün mevcut yöneticileri tarafından planlandığı iddiası polise gönderilen bir ihbar e-mail’de yer aldı.
Geçen Cuma günü Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü internet sitesi online ihbar hattına isimsiz bir e-posta gönderildi. Aranan Hizbullah sanıklarının yurt dışına kaçış sürecinin anlatıldığı mailde, ihbarcı kişi can güvenliğinden dolayı ismini açıklamadığını; örgütün geçmişte işlenen cinayetleri onaylayıp, ilerleyen süreçte de benzer yöntemleri ve silahlı mücadeleyi savunmasını kabullenmediği için bildiklerini anlattığını dile getiren ifadelere yer verdi.
'TAHLİYELER HEYECANLA BEKLENİYORDU'
Hizbullah sanıklarının 102’nci madde kapsamında tahliye olacaklarının örgüt mensuplarınca bilindiğinin anlatıldığı e-mail’de ihbarcı, şunları yazdı:
"Örgüt yöneticilerinin davaları 10 yılda bitirilmediği için tahliye edilecekleri biliniyor ve takip ediliyordu. 2011’e girilmesiyle birlikte örgüt yönetiminde hareketli günler yaşanmaya başladı. Cezaevindeki yöneticilerin serbest kalacağının öğrenilmesiyle birlikte bölgedeki örgüt mensuplarından Diyarbakır’a gitmeleri istendi. Diyarbakır’da hem yöneticiler karşılanacak, hem de böylece sempatizanlara da mesaj verilmesi amaçlandı."
'PLAN DİYARBAKIR’DA YAPILDI, URFA’DAN SURİYE’YE KAÇTILAR'
Hizbullah’ın üst düzey yöneticisi olan sanıkların serbest kalmasının ardından kamuoyunda geniş tepki olacağının bilindiğine vurgu yapılan ihbar e-mail’inde şu ifadelere yer verildi:
"Tahliyeler tepki çekeceği için örgüt yöneticilerinin yeniden tutuklanacağı biliniyordu. Bunun için çıkışların hemen ardından yurtdışına çıkmaları kararlaştırıldı. Tahliyelerin ardından Hizbullah’ın Türkiye sorumlusu olan Temel soyisimli kişi Şanlıurfa’ya geldi ve burada, örgütün kurduğu birkaç derneğin başkanı ile Diyarbakır’a gidildi. Diyarbakır’da tahliye olan örgüt yöneticilerinin bulunduğu yerde kaçmaları için plan yapıldı. Kaçış planının yapıldığı toplantıya Diyarbakır, Mardin, Batman gibi illerde bulunan örgüt yöneticileri de katıldı. Burada yapılan toplantıda örgüt yöneticilerinin illegal yollardan yurtdışına çıkması kararlaştırıldı. Bu karar sonrası örgüt yöneticileri, yakınlarıyla bilmediğimiz adreslerde bir araya gelip, birkaç gün sonra Diyarbakır’da buluşup Mardin üzerinden Şanlıurfa’nın Ceylanpınar İlçesi’ne geldi ve kaçakçıların kullandığı yollardan Suriye’ye çıktılar. Geçiş sonrası Suriye’de kalıp kalmadıklarını veya başka bir ülkeye geçtiklerini bilmiyorum. Bu maili göndermemin sebebi de, ben dinini seven bir insanım ve manevi duygularımdan dolayı bu kişilerin kurduğu bir derneğe üye oldum. Ancak son zamanlarda geçmişte domuz bağlı cinayetleri onaylamaları ve tahliyeler ile birlikte mücadelenin silahlı şekilde devam etmesi gerektiğine kanaat getirmeleri bende hayal kırıklığı yarattığı için bu maili gönderiyorum."
İDDİALAR DOĞRU ÇIKINCA OPERASYON BAŞLADI
Tahliye sürecinin ardından çok sayıda e-postanın geldiği ve bir çoğunun duyumlara dayalı olduğu için sonuç vermediği ihbar mailindeki iddialar polis tarafından araştırılmaya başlandı. Mailde adı geçen dernek ve kişileri takibe alan polis, diğer illeri de maille ilgili olarak bilgilendirdi. Mailde yazılı olan kişilerin, tahliye sürecinin ardından Diyarbakır’a gittiklerinin saptanması, ihbarcının Türkiye sorumlusu olduğunu söylediği kişinin de uçak ile Şanlıurfa’ya geldiğinin belirlenmesi ve diğer istihbari çalışmalar sonrası iddiaların doğru olduğunun saptanması üzerine operasyon için düğmeye basıldı.
GÖZALTINDAKİLER KONUŞMUYOR
Operasyonun Şanlıurfa ayağında gözaltına alınan Süleyman Atmaca, Nihat Esmer, Siverek İkra-Der Başkanı Muhittin Akay, Viranşehir Cami-Der Başkanı Mehmet Acep, Ceylanpınar Ensar-Der Başkanı Mustafa Sarıdal’ın sorgulamalarına Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde devam ediliyor.
Hizbullah yöneticilerinin Ceylanpınar’dan illegal yollar ile Suriye’ye kaçırıldığı yönündeki ihbar mailinde, yer alan iddiaların sorulduğu şüpheliler ise, ’Susma hakkını’ kullanıyor. Polisin sorularını yanıtsız bırakan şüphelilerin, yarın adliyeye sevk edilmesi beklenirken, güvenlik güçleri Şanlıurfa’da ve Suriye sınırına sıfır noktada bulunan Ceylanpınar İlçesi’nde, iddialara ilişkin soruşturmasını çok yönlü olarak sürdürüyor.
Geçen Cuma günü Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü internet sitesi online ihbar hattına isimsiz bir e-posta gönderildi. Aranan Hizbullah sanıklarının yurt dışına kaçış sürecinin anlatıldığı mailde, ihbarcı kişi can güvenliğinden dolayı ismini açıklamadığını; örgütün geçmişte işlenen cinayetleri onaylayıp, ilerleyen süreçte de benzer yöntemleri ve silahlı mücadeleyi savunmasını kabullenmediği için bildiklerini anlattığını dile getiren ifadelere yer verdi.
'TAHLİYELER HEYECANLA BEKLENİYORDU'
Hizbullah sanıklarının 102’nci madde kapsamında tahliye olacaklarının örgüt mensuplarınca bilindiğinin anlatıldığı e-mail’de ihbarcı, şunları yazdı:
"Örgüt yöneticilerinin davaları 10 yılda bitirilmediği için tahliye edilecekleri biliniyor ve takip ediliyordu. 2011’e girilmesiyle birlikte örgüt yönetiminde hareketli günler yaşanmaya başladı. Cezaevindeki yöneticilerin serbest kalacağının öğrenilmesiyle birlikte bölgedeki örgüt mensuplarından Diyarbakır’a gitmeleri istendi. Diyarbakır’da hem yöneticiler karşılanacak, hem de böylece sempatizanlara da mesaj verilmesi amaçlandı."
'PLAN DİYARBAKIR’DA YAPILDI, URFA’DAN SURİYE’YE KAÇTILAR'
Hizbullah’ın üst düzey yöneticisi olan sanıkların serbest kalmasının ardından kamuoyunda geniş tepki olacağının bilindiğine vurgu yapılan ihbar e-mail’inde şu ifadelere yer verildi:
"Tahliyeler tepki çekeceği için örgüt yöneticilerinin yeniden tutuklanacağı biliniyordu. Bunun için çıkışların hemen ardından yurtdışına çıkmaları kararlaştırıldı. Tahliyelerin ardından Hizbullah’ın Türkiye sorumlusu olan Temel soyisimli kişi Şanlıurfa’ya geldi ve burada, örgütün kurduğu birkaç derneğin başkanı ile Diyarbakır’a gidildi. Diyarbakır’da tahliye olan örgüt yöneticilerinin bulunduğu yerde kaçmaları için plan yapıldı. Kaçış planının yapıldığı toplantıya Diyarbakır, Mardin, Batman gibi illerde bulunan örgüt yöneticileri de katıldı. Burada yapılan toplantıda örgüt yöneticilerinin illegal yollardan yurtdışına çıkması kararlaştırıldı. Bu karar sonrası örgüt yöneticileri, yakınlarıyla bilmediğimiz adreslerde bir araya gelip, birkaç gün sonra Diyarbakır’da buluşup Mardin üzerinden Şanlıurfa’nın Ceylanpınar İlçesi’ne geldi ve kaçakçıların kullandığı yollardan Suriye’ye çıktılar. Geçiş sonrası Suriye’de kalıp kalmadıklarını veya başka bir ülkeye geçtiklerini bilmiyorum. Bu maili göndermemin sebebi de, ben dinini seven bir insanım ve manevi duygularımdan dolayı bu kişilerin kurduğu bir derneğe üye oldum. Ancak son zamanlarda geçmişte domuz bağlı cinayetleri onaylamaları ve tahliyeler ile birlikte mücadelenin silahlı şekilde devam etmesi gerektiğine kanaat getirmeleri bende hayal kırıklığı yarattığı için bu maili gönderiyorum."
İDDİALAR DOĞRU ÇIKINCA OPERASYON BAŞLADI
Tahliye sürecinin ardından çok sayıda e-postanın geldiği ve bir çoğunun duyumlara dayalı olduğu için sonuç vermediği ihbar mailindeki iddialar polis tarafından araştırılmaya başlandı. Mailde adı geçen dernek ve kişileri takibe alan polis, diğer illeri de maille ilgili olarak bilgilendirdi. Mailde yazılı olan kişilerin, tahliye sürecinin ardından Diyarbakır’a gittiklerinin saptanması, ihbarcının Türkiye sorumlusu olduğunu söylediği kişinin de uçak ile Şanlıurfa’ya geldiğinin belirlenmesi ve diğer istihbari çalışmalar sonrası iddiaların doğru olduğunun saptanması üzerine operasyon için düğmeye basıldı.
GÖZALTINDAKİLER KONUŞMUYOR
Operasyonun Şanlıurfa ayağında gözaltına alınan Süleyman Atmaca, Nihat Esmer, Siverek İkra-Der Başkanı Muhittin Akay, Viranşehir Cami-Der Başkanı Mehmet Acep, Ceylanpınar Ensar-Der Başkanı Mustafa Sarıdal’ın sorgulamalarına Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde devam ediliyor.
Hizbullah yöneticilerinin Ceylanpınar’dan illegal yollar ile Suriye’ye kaçırıldığı yönündeki ihbar mailinde, yer alan iddiaların sorulduğu şüpheliler ise, ’Susma hakkını’ kullanıyor. Polisin sorularını yanıtsız bırakan şüphelilerin, yarın adliyeye sevk edilmesi beklenirken, güvenlik güçleri Şanlıurfa’da ve Suriye sınırına sıfır noktada bulunan Ceylanpınar İlçesi’nde, iddialara ilişkin soruşturmasını çok yönlü olarak sürdürüyor.