Evlilik gerçeği

Güncelleme Tarihi:

Evlilik gerçeği
Oluşturulma Tarihi: Mart 12, 1998 00:00

Haberin Devamı

Araştırmalar, evlilikte yaşanan sorunlardan kadın ve erkeklerin farklı etkilendiğini ve tepki gösterdiğini ortaya koyuyor. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi uzmanlarından Dr. Armağan Samancı'nın ‘Evlilik ve Terapisi 1998’ çalışmasına göre kadınlar, evlilik sorunlarından daha çok etkileniyor.

Araştırmaya göre evlilik sorunu sonucu kadınların yüzde 42'sinde cinsel (isteksizlik gibi), yüzde 50'sinde psikiyatrik sorunlar meydana geliyor. Yüzde 57'si sorunlarını ve onun getirdiği sıkıntıları hafifletmek için ‘ilaç’ kullanıyor. Evlilik sorunu yaşayan erkeklerin ise sadece yüzde 12'sinde cinsel problemler görülüyor. Yine erkeklerin yüzde 17'sinde psikiyatrik rahatsızlık oluşurken, yüzde 7'si psikiyatrik ilaç kullanımına ihtiyaç duyuyor. Ancak erkeklerin yüzde 36'sı alkole başvuruyor.

Hastaneye evlilik ya da ilişki sorunlarıyla başvuran 1200 başvuru arasından örnekleme yöntemiyle seçilen 45 kadın ve 34 erkekle yapılan araştırma ilginç sonuçlar verdi.

Kadınlar cephesi

Araştırmaya göre, yine kadınların yüzde 65'i çocukluk çağında aile düzenini bozan sorun yaşamışlar. Kadınların yüzde 16'sının ebeveynleri boşanmış, yüzde 12'sinde ise alkol kullanımı görülmüş. Yani sorunlu ailelerden gelen kadınların bir grubu yine sorunlu evliliklerle karşı karşıya kalıyor. Sorunlarını çözmek için başvuran kadınların yüzde 93'ü evli, yüzde 2'si bekar, yüzde 2'si imam nikahlı, yüzde 2'si de ayrı yaşayan çiftler. Öte yandan sorunlu kadınların yüzde 63'ü kendisi tanışarak evlenmiş, yüzde 27'si isteğiyle görücü usulü evlenmiş, yüzde 7'si de isteği dışında görücü usulü evlenmiş. Psikiyatrist Dr. Armağan Samancı, kadının duygusal anlamda yabancılaşması sonucu cinsel isteksizlik gibi sorunlar ortaya çıktığını belirterek, ‘‘Eşine yabancılaşan kadın, onu yabancı biri olarak görüyor ve cinsel isteksizlik görülüyor’’ dedi. Dr. Samancı, çiftler arasında çatışma, aşağılama, duygusal anlamda kısıtlama, sıcaklığın engellenmesi gibi faktörlerin başta depresyon ve anskiyete bozukluğu olmak üzere psikiyatrik sorunlara yol açtığını da sözlerine ekledi.

Erkekler cephesi

Evlilik sorunu bulunan erkeklerin yüzde 26'sı da çocukluk çağında aile düzenini bozan bir sorunla karşılaşıyor (Yüzde 25'i anne ölümü, yüzde 12.5'i de kardeş ölümü). Erkeklerin yüzde 85'i evli, yüzde 8'i imam nikahlı, yüzde 6'sı ise yeniden evlenmiş. Yine erkeklerin yüzde 61'i tanışarak, yüzde 32'si görücü usulüyle isteyerek, yüzde 3'ü ise görücü usulü isteği dışında evlenen erkeklerden oluşuyor. Çiftler arasındaki asıl sorunun ‘uzaklaşma’ olduğunu belirten Dr. Samancı, ‘‘Çiftlerin birbirlerini hissetmemeleri, duygusal anlamda sıcaklaşmanın olmaması uzaklaşmaya yol açıyor. İlişkilerde, çiftler arasındaki kişilik farklılığından çok, farklılıkların uyum haline getirilmesi önemli’’ dedi. Dr. Samancı, ayrıca boşanma kararını genellikle erkeklerin daha kolay aldıklarını söyleyerek, ‘‘Yuvayı kuran dişi kuş. Devam ettirmek isteyen de o. Kadınlar daha bağlı. Evliliği sürdürmek için son şanslarını denemeden boşanma kararını vermiyorlar. Ya da düşünseler bile bu yönde ilk adımı atan onlar olmuyor’’ dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!