Esenboğa Havalimanı'nın şehitler için bir başka önemi vardır

Güncelleme Tarihi:

Esenboğa Havalimanının şehitler için bir başka önemi vardır
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 08, 2007 17:48

ASALA terör örgütünün 7 Ağustos 1982'de Ankara-Esenboğa Havalimanı'ndaki silahlı baskınında şehit olanlar için ne yaptık? Hiç. Havaalanına şehitlerimizi anmak için bir plaket bile konulmadı. Halkın hafızası zayıf olsa da devletin ve Türk aydınların hafızası daha kuvvetli olmalıdır.

Haberin Devamı

7 Ağustos 1982 tarihinde Ermeni kökenli ASALA terör örgütüne mensup 2 terörist Ankara-Esenboğa havaalanına silahlı baskın düzenlemişlerdi. Otomatik silahlarla ve bombalarla yapılan saldırıda biri Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Hamdi Yahyaoğlu olmak üzere 2 güvenlik görevlisi, 2'si yabancı uyruklu 6 yolcu olmak üzere 8 kişi ölmüş, 72 kişi de yaralanmıştı. Saldırıda, teröristlerden biri ölmüş, Levon Ekmekçiyan isimli diğer saldırgan yaralı olarak yakalanmıştı. Esenboğa baskını ASALA'nın Türkiye'deki ilk eylemi olmuştu.

Ermeni kökenli terör örgütlerinin yurtdışındaki Türk diplomatlarına karşı saldırıları 1973 yılında başlamıştı. İlk defa, 27 Ocak 1973 tarihinde Los Angeles Başkonsolusu Mehmet Baydar ile Konsolos Bahadır Demir, Santa Barbara kasabasında pusuya düşürülüp öldürülmüşlerdi. Türkiye'de iki genç Türk diplomatın ABD'de Ermeniler tarafından öldürülmesine kimse anlam vermemişti. Bu cinayetlerin Ermeniler tarafından işlendiğine kimse inanmıyordu. Ancak, cinayetlerin sayısı arttıkça cinayetleri işleyenlerin Ermeni kökenli terör örgütleri olduğu ortaya çıkmıştı.

Haberin Devamı

Ermeniler, 19. yüzyılın ilk yarısında Osmanlı Devleti'nde 'Millet-i Sadıka", yani sadık millet olarak bilinir ve adlandırılırlardı. 1820'lerde Rumlar Mora'da Osmanlı Devleti'ne karşı ayaklanınca, Ermeniler Osmanlı Devleti'nin güvenilir ve sadık Hıristiyan tebaası olarak Rumlardan boşalan yere oturmuşlardı. Ancak, '93 Harbi' olarak bilinen 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında durum değişmiş, Çarlık Rusyası'nın kışkırtmaları ve yardımları ile Ermeniler isyana ve terör eylemlerine başlamışlardı. Osmanlı Devleti'nin yenilgisi ile sonuçlanan savaş sonrasında imzalanan 1878 Berlin Antlaşması ile Çarlık Rusyası, Ermenileri kanatları altına aldı. Bu süreçte Osmanlı Ermenileri, ayaklanıp büyük devletlerin yardımıyla kendi devletlerini kuran Balkan Hıristiyan halklarına özendiler. Anadolu'da bir Ermeni devleti kurmak için harekete geçtiler. Ancak, unuttukları bir gerçek vardı. 19. yüzyılda Anadolu'nun nüfus yapısı hızla değişiyordu. Osmanlı Devleti'nin küçülmesinden dolayı Balkanlarda, Kırım'da, Kuzey ve Güney Kafkasya'da soykırım ve zorunlu göçe tabi tutulan Türk ve müslüman nüfus Anadolu'ya akıyordu.  Bu nüfusun Anadolu'dan başka yere gidecek ve yerleşecek toprak parçası kalmamıştı. Türk ve müslüman nüfusun Anadolu'yu vatan yapmak dışında bir seçeneği yoktu. Bu nedenle, Ermenilerin Anadolu'da devlet kurma hayallerinin gerçeğe dönüşme olasılığı bulunmuyordu. Ermeni ayaklanmaları ve terör eylemleri Ermenilerin Anadolu'daki huzurunun bozulmasından başka birşeye yaramadı.

Haberin Devamı

Ankara-Esenboğa havaalanının Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ayrı bir önemi vardır. 1970-80'li yıllarda dünyanın dört kıtasından, 17 ayrı ülkesinden (Roma, Marsilya, Atina, Lyon, Paris, Sydney, Kopenhag, Cenevre, Los Angeles, Ottowa, Boston, Lizbon, Burgaz, Belgrad, Brüksel, Viyana, Tahran) Ankara-Esenboğa havaalanına Türk bayrağına sarılı tabutlar ulaştı. Maltepe camisinde cenaze namazları kılındı. Şehitler, Cebeci Asri Mezarlığı'ndaki bu cinayetlerle birlikte oluşan 'Dışişleri Şehitliği'ne gömüldü.

7 Ağustos 1982 tarihinde ASALA terör örgütünün silahlı baskını sonrası Ankara-Esenboğa havaalanında şehitlerimizi anmak için ne yaptık? Hiç. Havaalanına şehitlerimizi anmak için bir plaket bile konulmadı. Şehit olanlar için bir köşe bile açılmadı. Onların anısına bir heykel bile dikilmedi. Hiçbir '7 Ağustos'da Esenboğa havaalanında onların anısına saygı duruşu için sirenler bile çalmadı. Halkın hafızası zayıf olsa da devletin ve Türk aydınların hafızası daha kuvvetli olmalıdır.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!