Erzurum’un içme suyuna kanalizasyon karıştı

Güncelleme Tarihi:

Erzurum’un içme suyuna kanalizasyon karıştı
Oluşturulma Tarihi: Haziran 24, 2009 16:15

ERZURUM’da yaşayan 360 bin kişinin içme suyu ihtiyacını karşılayan Palandöken Baraj Gölü'ne, 2 bin 524 kişinin barındığı 4 köy ile bir mezrada yaşayanların kanalizasyonların döküldüğü İl Hıfzıssıhha Kurulu tarafından tespit edildi.

Vali Sami Bulut başkanlığında toplanan İl Hıfzıssıhha Kurulu, insan ve çevre sağlığı tehdit eden bulaşıcı, salgın hastalıkların çıkmaması için kısa ve orta vadede bir dizi önlem alınmasını kararlaştırdı.

Kentin 30 yıllık içme suyu ihtiyacını karşılamak için Çat ilçesi yakınına yaptırılan Palandöken Baraj Gölü'nden, 1 Kasım 2008’den itibaren kente su verilmeye başlandı. İçme suyunun sarı renkte olması ve içinde ‘fenol’ maddesi bulunduğu yolundaki tartışmalar üzerine Valilik, çeşitli kuruluşların temsilcilerinden oluşturulan bir komisyonu inceleme yapması için görevlendirdi. Geçen yıl hazırlanan ilk raporda, Çevre ve Orman Bakanlığı’nın Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliğindeki ‘Arıtılsa dahi içme ve kullanma suyu rezervuarına atık suların deşarjına izin verilmez’ hükmüne dikkat çekildi. Ayrıca su havzasında gerekli tedbirlerin alınmaması halinde insan ve çevre sağlığını tehdit eden bulaşıcı, salgın hastalıkların ortaya çıkmasının kuvvetle muhtemel olduğu belirtildi.

İÇME SUYU SORUNU, MASAYA YATIRILDI

Vali Sami Bulut başkanlığında İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Serhat Vançelik, Bölge Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Fazlı Erdoğan, Mareşal F. Çakmak Asker Hastanesi Baştabibi Albay Erdoğan Ülke, Yakutiye Sağlık Grup Başkanı Dr. Mehmet Ali Telafarlı'nın hazır bulunduğu İl Hıfzıssıhha Kurulu’nun, geçen 15 Mayıs’ta yaptığı toplantıda kentin içme suyu sorunu tüm çıplaklığı ile masaya yatırdı. İl Hıfzıssıhha Kurulu’nun 15 Mayıs 2009 tarih ve 6 numaralı kararına göre Aziziye, Palandöken, Yakutiye ilçelerinin içme suyu ihtiyacını karşılamak için Çat ilçesi yakınlarında yaptırılan Palandöken Barajı çevresinde İl Çevre ve Orman Bölge ile Sağlık Müdürlüğü uzmanları inceleme yaparak birer ön rapor hazırladı.

İl Çevre ve Orman Müdürlüğü’nün raporunda, Taşağıl ile Tüysüz köylerinde, baraj gölüne 5 metre mesafede ev ve ahırların olduğuna işaret edildi. 2 köyde hayvan gübrelerinin, ahırlarda oluşan atıklarla kanalizasyon hattının çeşitli noktalardan Palandöken Baraj Gölü'ne boşaldığı bildirildi. Palandöken Barajını besleyen 2 kilometre uzaklıktaki Karaşeyh Köyü'nün içinden geçen dere yatağına hayvan gübrelerinin döküldüğü belirtildi.

KORUMA HAVZASI GÜBRELİK YAPILMIŞ

İl Sağlık Müdürlüğü’nün hazırladığı raporda ise 85 hane ve 421 nüfuslu Taşağıl Köyü'nün baraj suyuna sıfır metre mesafede olduğu, köyün kanalizasyon şebekesinin üç ayrı noktadan baraja boşaltıldığı, kamulaştırılan alanların ise köylüler tarafından gübrelik olarak kullanıldığı anlatıldı. 120 hane, 850 nüfuslu Başköy’ün, 30 hane 213 nüfuslu Tüysüz, 200 hane ve 1032 nüfuslu Karaşeyh Köyleriyle tek haneli 8 nüfuslu Çelebi Mezrasına ait kanalizasyon şebekeleriyle, hayvansal atıkların Baraj Gölüne döküldüğüne dikkat çekildi. Köylere yakın yerlerden Sağlık Müdürlüğü uzmanlarının aldığı su numuneleri, Hıfzıssıhha Bölge Müdürlüğünde tahlil ettirildi. Göl suyunun analiz raporlarında mikrobiyolojik olarak ‘uygun olmadığı’ anlaşıldı.

İl Hıfzıssıhha Kurulu Başkanı da olan Vali Sami Bulut, İçişleri Bakanlığının 2008/64 sayılı içme suları ile ilgili genelgeden alıntılar yaptığı konuşmasında, “Şehir ve köy içme suyunun Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen temel standartlara uygunluğunun sağlanması, şebekeden akan içme suyunun halkımız tarafından hiç endişe duyulmadan kullanılmasının temini, kamu yönetiminin asli görevleri arasında bulunmaktadır” dedi.

KISA VE ORTA VADEDE NELER YAPILMALI?

İl Hıfzıssıhha Kurulu kısa vadede mutlak koruma alanı içerisinde bulunan evlerin yıkılmasına, Taşağıl, Başköy ve Karaşeyh köyleri için İl Özel İdaresi tarafından kanalizasyon sistemi veya sızdırmaz fosseptik yapılmasına, haftada bir vidanjörlerle fosseptiklerin boşaltılmasına, baraj gölü içine giren atıkları önlemek için fiziki önlemler alınmasını kararlaştırdı.

Orta vadede ise Büyükşehir belediyesi tarafından şebekeye verilen suyun dezenfeksiyonu için ozonlama sistemine geçilmesine, baraj gölünün mutlak koruma alanının Çevre ve Orman Müdürlüğü işbirliğiyle ağaçlandırılmasına, oy birliği ile alınan kararların tüm ilgili birimlere duyurulmasına karar verildi.

ÖNCE FENOL BULUNDU

Geçen aralık ayında Atatürk Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Nuhi Demircioğlu’nun, sekiz yüksek lisans öğrencisiyle birlikte yaptığı analizde, Palandöken Barajı'ndan gelen ve arıtma tesisinden geçen içme suyunda nomalin 83 katı ‘zehirli fenol’ maddesi saptadıklarını açıklaması vatandaşı korkuttu. Yrd. Doç. Dr. Demircioğlu, Türk içme suyu standartlarına göre 0.002 miligram/litre olması gereken fenolün, kentin içme suyunda 0.166 miligram/litre olduğunu belirterek, “Şebeke bir an önce temizlenmeli. Bu su kesinlikle içilmemeli” dedi.

BAŞKAN ‘TEMİZ’ DEDİ

Büyükşehir Belediye Başkanı AKP’li Ahmet Küçükler ise kameralar karşısında şebekeden akan suyu içtikten sonra, Hıfzıssıhha Bölge Müdürlüğü, TÜBİTAK ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait İSKİ Genel Müdürlüğü’nde yaptırdığı analiz sonuçlarını afiş olarak bastırarak bilboardlara astırdı. Vatandaşların bir bölümü içme suyu ihtiyaçlarını şebeke yerine tarihi çeşmelerden karşılarken, Başkan Küçükler “İçme suyunda fenol yok, manganez var. Ayrıca suyun sarı renkli olması, manganezin klorla karışmasından kaynaklanıyor. Bunun da insan sağlığı açısından hiçbir sakıncası yok. Suyumuz tertemiz” kampanyası başlattı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!