ErdoÄŸan: Kayıkçı kavgasında yokuz

Güncelleme Tarihi:

Erdoğan: Kayıkçı kavgasında yokuz
OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 20, 2004 14:33

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kayıkçı siyasetinin müşterisi kalmadığını belirterek, ''bizim kayıkçı kavgalarına ayıracak zamanımız yok. Bizim kumda oynamak için ne arzumuz var, ne de vaktimiz. Her kim bizi mindere çekmek istiyorsa bilsin ki, hevesi kursağında kalacaktır'' dedi.

Haberin Devamı

ErdoÄŸan, partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuÅŸmada, süratle koÅŸuya baÅŸladıkları bu yılı, toplumun taleplerinin çözüm yılı olarak deÄŸerlendireceklerini belirterek, bütün toplumsal kesimlerin kriz günlerinden uzaklaşıp önünü görmeye baÅŸladıkça kendilerinin de daha emin adımlarla yürümeye, koÅŸmaya devam ettiÄŸini söyledi.Â
  Â
Bu yürüyüşte, bu koşuda milletle birlikte yürüdüklerini ifade eden Erdoğan, şunları ifade etti:
  Â
''Aynı kalp atışlarına sahip olduğumuz halkımızla birlikte yürüdüğümüz içindir ki, artık toplumsal desteğimiz her geçen gün biraz daha artıyor. Türkiye tek başına iş başında olan, sadece çözüme odaklanmış bir hükümetin tadını ve keyfini çıkarmaya başlıyor. Zira, birilerine laf yetiştirme telaşına düşmeyen, halkın artık yorulduğu eski kalardan medet ummayan, halkı yormayan, her alanda uzlaşma arayan, kendine güvenen, halkına güvenen bir iktidar var.
  Â
"AKP'NİN TOPLUMSAL DESTEĞİ BÜYÜYOR"

Haberin Devamı

Bu iktidar, halkın iktidarı olarak başarılarını ülkemizin başarısı olarak görüyor. 'Ülkemiz başarırsa biz başarmış olacağız', diyor. 'Halkın yüzü gülerse bizim yüzümüz gülecektir' diye inanıyor. Evet halkın yüzü güldüğü için, herkes önünü görebildiği için, yani ülkemiz başardığı için AK Parti'nin toplumsal desteği katlanarak büyüyor.
  Â
AK Parti, halka rağmen değil halkla birlikte büyümeyi siyasetinin ana ekseni kılmıştır. Bu yüzden halkımız bizi güllerle karşılıyor. Bu yüzden halkımız, köhnemiş tartışmalara zerre kadar prim vermiyor. Bu yüzden sabah, akşam 'acaba yeni bir kavga nasıl çıkarabiliriz, halkın sevincini nasıl gölgeleyebiliriz' diyenlerin malzemeleri ellerinde kalıyor.
  Â
Burada onların da hayrına olacağını düşündüğüm bir gerçeği tekrar ifade ediyorum; sizin o tek yol, tek yöntem olarak bildiğiniz kayıkçı siyasetinin müşterisi kalmadı...''
   Â
''TÜRKİYE BÜYÜK OKYANUSLARA AÇILIYOR''
   Â
Erdoğan, Türkiye'nin 2003 yılında AKP iktidarının ilk yılını yaşadığını ve eski defterleri bir daha açmamak üzere kapattığını anlatarak, ''Türkiye şimdi büyük okyanuslara, büyük sulara açılıyor. Yani, bizim kayıkçı kavgalarına ayıracak zamanımız yok'' diye konuştu.
  Â
''Bizim kumda oynamak için ne arzumuz var ne de vaktimiz. Her kim, bizi mindere çekmek istiyorsa bilsin ki, hevesi kursağında kalacaktır'' diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
  Â
''Biz, siyasette enerjimizi gerilime harcamayacağız. Bu gün olduÄŸu gibi, her gün yeni müjdelerle, yeni ilk adımlarla toplumun karşısına çıkmaya çalışıyoruz.Â
  Â
2003 yılı Türkiye ekonomisinin canlanma, dirilme, yeniden şaha kalkma yılı olmuştur. Yılbaşında belirlediğimiz hedeflerin neredeyse tamamı tutturulmuş, hatta bazı hedefler aşılmış, en iyimser tahminlerden bile daha iyimser bir tablo ortaya çıkmıştır.

Haberin Devamı

Milletin sevincini paylaşamayanlar, ekonomideki olumlu gelişmeleri kendiliğinden olmuş gibi ya da önceden hazırlanmış ithal programların eseri şeklinde açıklayacak kadar insaf dışı davranmaktadırlar.
  Â
"ZEMHERÄ°, YERÄ°NÄ° BAHARA BIRAKTI"

Oysa elde edilen başarı, özgün, planlı, programlı, akılcı ve disiplinli bir çalışmanın ürünüdür. AK Parti iktidarının başarısı halkıyla birlikte yürümenin, halka yaslanmanın, güven ve istikrarın başarısıdır. Partimizin iktidara geleceğinin anlaşılmasıyla birlikte ekonomide tam anlamıyla bir canlanma yaşanmaya başlamış, oluşturduğumuz güven ve istikrar ortamı sayesinde Zemheri yerini bahara bırakmıştır.
  Â
Bu bahar havası makinaların yeniden çalışmasını, kepenklerin yeniden açılmasını, esnafın yeniden müşterisine kavuşmasını beraberinde getirmiştir. Eşitsizliğe, adaletsizliğe, yoksulluğa, yolsuzluğa ve beceriksizliğe isyan noktasında olan kitleler bugün rahat bir nefes almakta, geleceğe güvenle bakabilmektedir.''

CÄ°DDE EKONOMÄ°K FORUMU

ErdoÄŸan, milli gelirden aldığı pay 1500 doların altında kalan illerin kalkınması için teÅŸviklerde getirilecek yenilikler hakkında bilgi vererek, SSK primleri ve vergilerde yapılacak indirimlerin gelecek hafta Meclis gündemine geleceÄŸini bildirdi.Â
  Â
Suudi Arabistan'a ziyareti ve temaslarına da deÄŸinen ErdoÄŸan, Türkiye'nin kalkınması için çalışırken, dışarıda da Türkiye'yi dünyaya anlatmaya devam ettiklerini söyledi.Â
  Â
Cidde Ekonomik Forumu'nda Türk ekonomisinden bahsederken, katedilen önemli mesafeleri anlattığını belirten ErdoÄŸan, ülkenin gidiÅŸatının ilgiyle izlendiÄŸini gözlemlediÄŸini söyledi.Â
  Â
Tüm dünyanın değişimi tartıştığını belirten Erdoğan, ''Değişim artık geri döndürülemez ve inkar edilemez bir olgu. Ulusal kültürlerin küreselleşme içinde varlıklarını korumaları için değişim zorunlu bir dinamik. Değişimi yönetemeyenler, başkaları tarafından yönetilmenin acısını yaşıyorlar'' dedi.
  Â
"İSLAM DÜNYASI DİN TEMELLİ SİYASİ ÖRGÜTLENMEDEN UZAK DURMALI"

Her zeminde olduğu gibi Cidde'de aynı tezleri işlediklerini ve değişimin bir bütün olduğunu, siyasal, ekonomik, kültürel ve sosyal değişimin iç içe geçmesi gerektiğini belirttiğini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
  Â
''Ayrıca, dünyanın önünde duran kriz alanlarına karşı ne tür çözümler geliştirilmesi gerektiğini de uzun uzun anlatıyoruz.
  Â
İnsanlığın din, etnisite ve bölge temelli örgütlenmelerden uzak durması gerektiğini söylüyoruz. Kutsal değerlerimizin insanlık için ne büyük bir nimet olduğuna, insanı insan yapan yücelikleri ve güzellikleri barındırdığına inanıyor ve biliyoruz.
  Â
Lakin bunların, belli örgütlenmelerin malzemesi yapılarak zedelenmesine de karşı çıkıyoruz. Nasıl ki AB'nin 'Hıristiyan Kulubü' olmasına karşı çıkıyorsak, İslam dünyasının da din temelli siyasal ve ekonomik örgütlenmelerden uzak durması gerektiğini belirtiyoruz.
  Â
Tüm insanlığı çağdaş ahlaki ve insani değerler temelinde kucaklayan bir siyasal söylemi uluslararası düzeyde kademe kademe inşa ediyoruz.''
   Â
''PARANIN DÄ°NÄ°, Ä°MANI OLMAZ''
   Â
Cidde'de, Ä°slam Ortak Pazarı gibi yaklaşımlara karşı tavrı net bir ÅŸekilde ortaya koyduÄŸunu kaydeden ErdoÄŸan, paranın dininin, imanının olmadığını gibi ekonominin de dininin ve imanının olmadığını vurguladı. BaÅŸbakan ErdoÄŸan, kamplaÅŸma olduÄŸu takdirde, ambargolar gibi yaptırımları maruz kalındığını anlattı.Â
  Â
''Tutarlılıklarını ve ortaya koyduklarını güçlü tezlerin'', şahsının ya da partinin değil Türkiye'nin kazanç hanesine yazıldığını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
  Â
''Diktatörlüklerin revaçta olduğu bir dönemde, Atatürk'ün öngörüsü sayesinde yüzyılı kavrayan bir bilinçle Cumhuriyeti inşa eden bu ülke, sadece kendine bir ulusal devlet kazandırmakla kalmamış, aynı zamanda tüm bölgeye ve bölgenin ötesine mesaj veren güçlü bir model kurmuştur.
  Â
Demokrasi, laiklik ve hukuk devleti prensipleri sayesinde toplumsal barışını tesis ettiÄŸi gibi kendi yakın çevresine çaÄŸdaÅŸ deÄŸerlerin nasıl hayata geçirileceÄŸine dair ciddi yaklaşımlar sunmuÅŸtur.Â
  Â
STRATEJÄ°K AVANTAJLAR

Her geçen gün daha çok değeri ve önemi anlaşılan bu model sayesinde, ülkemiz önümüzde akan yüzyıla güvenle ve stratejik avantajlarla donanmış olarak girmektedir. Bugün Hükümetimiz, bu tezleri güçlendirmenin ve etkili biçimde anlatmanın en önemli aracı olarak tüm dünyanın önünde durmaktadır.
  Â
Bu söylem ve tezlerimizin her geçen gün geliÅŸtiÄŸini göreceksiniz. Önümüzdeki günlerde 'muhafazakar demokrat' kimliÄŸimizin dünyanın en etkili düşünce platformlarında tartışıldığına ÅŸahit olacaksınız.Â
  Â
Hepinize yeni bir çalışma haftası diler saygılar sunarken, gelecek Kurban Bayramınızı şimdiden tebrik eder, ülkemize ve dünyaya hayırlar getirmesini Yüce Allah'tan dilerim.''

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!