Erdoğan: Biz su zengini değil, su fakiri bir ülkeyiz

Başbakan Erdoğan, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın Sheraton Oteli'nde düzenlediği “Damla ve Yağmurlama Sistemi ile Bilinçli Sulama, Bereketli Gelecek” Projesi tanıtım programına katıldı.

Başbakan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Bilinçli Sulama, bereketli Gelecek Projesinin devrim niteliği taşıyan bir proje olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın, Hazine Müsteşarlığı ve Ziraat Bankası ile koordinasyon halinde hazırladığı bu projenin, bütün dünyada olduğu gibi küresel ısınma ve bilinçsiz su kullanımı nedeniyle susuzluk tehdidi altında olan Türkiye'yi kuraklık tehlikesinden kurtaracağını, çiftçilere ellerini ceplerine atmadan, beş kuruş harcamadan daha çağdaş, daha verimli ve daha bereketli bir üretim sağlayacak bir proje olduğunu ifade etti.

Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bu proje, bütün tarım alanlarında yağmurlama ve damlama yöntemiyle yapılan modern ve bilinçli sulama teknolojisini çiftçilerimize kazandırma, daha doğrusu hibe etme amacı taşımaktadır.

Bakınız bugün bütün dünya ağır bir susuzluk tehdidi altındadır. Değerli dostlar, biz su zengini bir ülke değiliz aslında. Kimse bunu böyle anlamasın. Biz su fakiriyiz. Bundan sonraki süreçte bizim suyu çok daha dikkatli kullanma mecburiyetimiz var.

Kişi başına aslında su ihtiyacı 10 bin metreküp yıldır. Yani yılda 10 bin metreküp suya bir kişinin ihtiyacı var. Peki bizim şu andaki imkanımız nedir? 1700 metreküptür. Bütün kaynaklarımızı kullanılır hale getirsek ulaşacağımız nokta 3000 metreküptür. Öyleyse ne yapmamız gerekiyor? Demek ki bizim şu anda bırakın şu anda kullanılamayanı kullanılır hale getirmek, kullandığımız suyu da tekrar geri dönüşümle kazanma mecburiyetimiz var. Onun için biz bunların da adımını atmak zorundayız.

Küresel ısınma ve yanlış su kullanımı dünyamızı çölleşmeye doğru götürürken, ülkemizi de çölleşmeye doğru götürüyor. Az önce tanıtım filminde gördük. Çatlayan toprakları gördük, tuzlanmayı gördük. Hep beraber bunu izledik. Su kaynaklarımız hızla tükeniyor. Yeryüzünün su kaynaklarını bilinçsiz kullanmak dünyayı geri dönülemez afetlere sürüklemektedir.

Türkiye'nin kullanılabilir su miktarının yüzde 74'ü tarımsal sulamada, yüzde 11'i sanayide, geri kalanı da içme ve kullanma suyu olarak harcanıyor. Bu suyun önemli bir kısmı maalesef bilinçsiz kullanım nedeniyle heba olup gidiyor.

Bilinçsiz su kullanımının başında tarım sektörümüzdeki geleneksel vahşi sulama alışkanlığı geliyor. Yani buna halk arasında biliyorsunuz vahşi sulama deniliyor. Geleneksel sulama alışkanlığı, emek, ürün ve toprak kaybına neden olan aslında sinsi bir afettir. Vahşi sulama sadece suyu israf etmekle kalmıyor, tarlaya, bağa, bostana rasgele salınan su, toprağın en verimli üst tabakasını sürükleyip erozyona yol açıyor.”

“ÇİFTÇİNİN, ÜRETİCİNİN CEBİNDEN 5 KURUŞ ÇIKMAYACAK”

Vahşi sulamanın toprakta tuzlanmaya yol açtığını belirten Başbakan Erdoğan, biyolojik hayatın dengesini kaybettiğini, verimlilik ve ürün kalitesinin azaldığını dile getirdi. Erdoğan, bu yöntemin susuzluk ve kuraklık afetine davetiye çıkardığını da ifade etti.

Gelişmiş ülkelerin yaygın olarak damlama ve yağmurlama sitemiyle yapılan bilinçli sulama yöntemiyle, tarlada, bağ ve bostandaki ürüne ihtiyacı kadar düzenli su verilerek ürün verimi ve kalitesinin arttırıldığını kaydeden Erdoğan, suyun bereketinden de en üst düzeyde yararlanıldığını söyledi.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Ziraat Bankası'nın, arazilerinde damlama ve yağmurlama teknolojilerini kurabilmeleri için çiftçilere sıfır faizli kredi imkanı sağlamak üzere bütün hazırlıklarını tamamladığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

“Cebi zorlama söz konusu değil. Kimi arzu ediyorsa bu hizmet onlara verilecektir. Bilinçli Sulama ve Bereketli Gelecek Projesi kapsamında verilecek olan kredinin toplam faizi yüzde 17.5'tir. Ziraat Bankası bunu çiftçilerimizden almayacak. Bu faizin yüzde 10.5'unu Hazine ödeyecek. Geri kalan yüzde 7'sini ise Tarım Bakanlığımız üstlenecektir.
Çiftçimize düşen ise damlama ve yağmurlama sistemini kuran firmalardan birini seçmektir.

Peki ya anapara, asıl kredi miktarının geri ödenmesi nasıl olacak? Ziraat Bankası onu da Tarım ve Köyişleri Bakanlığımızın çiftçimize sağladığı tarımsal destek hesabının bir kısmından, 5 yıl içinde 5 eşit taksitle mahsup ederek geri alacak. Böylece çiftçinin, üreticinin cebinden 5 kuruş çıkmayacak.

Bu arada şunu da söyleyeyim. Kredinin ana parasını tarımsal destek hesabından mahsup edilirken, hesapta çiftçiye üste para da belki kalacak. Mesela, tarımsal destek hesabınızın, bilinçli sulama için aldığınız kredinin bir taksitine tekabül eden kısmı 150 lira ise, bunun 80 lirası kesilecek, geri kalan 70 lirası da gene sizin cebinizde kalacak.
Bilinçli Sulama ve Bereketli Gelecek Projesi için 2007 yılına mahsuben yaklaşık 1 katrilyon şu anda kaynak ayrılmış durumdadır.

Bu proje sayesinde, suyumuzun ve toprağımızın kaybedilmesi önlenmiş olacaktır. Kuraklık endişesi kalkacak, ürün kalitesi yükselecek, verimlilik artacak, toprağa bereket, çiftçilerimizin yuvalarına huzur ve mutluluk gelecektir.”

Çiftçilerin süratle bu konuda kararını vermeleri gerektiğini belirten Başbakan Erdoğan, GAP Bölgesi'nden talepler olduğunu ve buradan başlayarak süratle damlama ve yağmurlama sistemi ile ileri teknolojiyi kullanarak sistemi değiştireceklerini de ifade etti.