Erbakan'dan teşekkür üzerine teşekkür

Güncelleme Tarihi:

Erbakandan teşekkür üzerine teşekkür
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 29, 2008 18:38

NECMETTİN Erbakan, “Türkiye’nin, İslam aleminin, hatta dünyanın kurtuluşunun tek bir reçetesi var, o da milli görüştür” dedi. Balıkesir'in Edremit İlçesi'ne bağlı Altınoluk Beldesi'ndeki evinden çıkıp, 2 kilometre uzaklıktaki Ayvalıburun Camii'nde cuma namazı kılan Erbakan, namaz bitişinde caminin bahçesindeki kameriyede geçen yıllarda olduğu gibi ‘cuma selamlaşması’ yaptı.

Selamlaşmaya katılanların ramazan ayını kutlayan Erbakan, ‘kayıp trilyon’ davasından aldığı hapis cezasını affeden Cumharbaşkanı Abdullah Gül'e yine teşekkür etti.

Erbakan, kameriyeye gelmeden önce geçen haftaki konuşma sırasında bazı vatandaşların cüzdanlarının çalındığı anımsatılarak, “Cami bahçesinde iyi niyetli olmayan insanlar var. Lütfen cebinize, cüzdanınıza dikkat edin. Canınız yanmasın” anonsu yapıldı. Erbakan, sözlerine ‘kayıp trilyon’ davasında affedilmesi için kendisine dua eden 5 kıtadaki tüm Müslümanlara teşekkür ederek başladı, “Cenabı Allah'a sonsuz şükürler ediyorum. Duaları bakil buyurdu. Ve böylece bizler serbest kaldık, millete hizmet etme imkanı elde ettik. Pekçok insan dua etmiştir. Bu dua eden kardeşlerımize teşekkür borcumuz vardır. Hepsinden Allah razı olsun. Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Bey'e huzurlarınızda teşekkür etmeyi bir vazife sayıyorum. Bir kere daha teşekkür vazifemi ifa ediyorum” dedi.
Dünyada ve Türkiye'de çok önemli gelişmeler yaşandığına dikkat çeken Erbakan, şöyle konuştu:

“Medeniyetler mücadele ediyor. Ülkeler, milletler, ordular değil, medeniyetler. Bu mücadeleye 1999 yılında İslam ve ırkçı emparyalizim, yani siyonizmin mücadelesi halinde, 20'inci asır seferi halinde ortaya çıkmıştır. Irkçı emperyalizm, siyonizm, 5 bin 767 seneden beri büyük İsrail'i kurup dünyaya hakim olmak için çalışıyor. ‘Şimdi artık bunu kesinlikte gerçekleştireceğim. 19 haçlı seferi yaptım ama başaramadım ama bu 20'inci haçlı seferinde başaracağım’ inancıyla çalışmaktadır. Gördüğünüz gibi, Irak işgal edilmiş milyonlarca insan öldürülmüştür. Diğer taraftan Suriye ve Lübnan'ın işgali için çalışılmaktadır, Filistin'de sürekli kan dökülmektedir. Bütün bunlar cereyan ederken, şimdi ortaya bir de Kafkasya meselesi çıkmıştır. Bunlar tesadüfen olan olaylar değildir. Rozwelt'in meşhur bir sözü vardır; ‘Siyasi sahada bir olay oluyorsa, bilin ki bunu bir tertip eden vardır. Hiçbir olay kendi kendine olmaz’ demiştir. Çünkü kendisi de bu tertipçilerden birisidir. Bu sebepten dolayıdır ki, bu cereyan eden olaylar, ayrı ayrı fotoğraf parçaları halinde bakılırsa, ne olduğu anlaşılmasa dahi, bir araya getirildiğinde fotoğraf anlaşılır.”

‘ASIL AMAÇ GÜRCİSTAN DEĞİL İRAN’

Konuşmasında Rusya- Gürcistan savaşının ardından yaşananlara da değinen Erbakan, şöyle devam etti:
“Şimdi, Gürcistan'a gidip de orada yerleşmenin manası nedir? Bunun manası, İran için hazırlık yapmaktır. Irkçı emperyalizm; bir timsahtır. Bu temsahın üst çenesi Amerika'dır, alt çenesi Avrupa Birliği'dir. Kuyruğu ise İsrail'dir. Gövdesi ise, bu ülkelerdeki başta bizim gibi ülkelerdeki işbirlikçilerdir. İşbirlikçi politikacılar, işbirlikçi basın mensupları, işbirlikçi işadamları ve işbirlikçi sermaye çevreleridir. Bu timsah, büyük İsrail'i gerçekleştirmek ve Kabala'da (Kabala veya Kabbala, Tanah’ın mistik bir şekilde yorumlanışı esasına dayalı antik Yahudi öğretisi) 5 bin 767 sene evvel yazılmış olan esasları tahakkuk ettirmek için, geceli gündüzlü ibadet aşkıyla çalışmaktadır. Bu çalışmanın neticesi olarak bu olaylar meydana gelmektedir. İran'ı kuşatmak için Gürcistan'ın kontrol altına alınması lazım. ‘Şayet İran'a haraket eder de, Gürcistan'da bir hareket yapacak olursak, bu taktirde Gürcistan'daki Müslüman Abhazya, bize karşı harekete geçebilirler. Onun için önce bunları baskı altına alalım’ planı mücibince, Gürcistan meselesine öncelik vermişlerdir. Fakat asıl hedef Gürcistan değil, İran'dır. İran'ı almaktaki, asıl hedef de İran'ı almak değil. Sonunda Türkiye'yi almaktır. Buna çok dikkat etmek lazımdır.”

Erbakan, bir gazetecinin, “Hükümetin dış politika konusundaki tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu da “Hükümetin politikası var mı, yok mu onu bilmiyoruz” yanıtını verdi. “Türkiye’nin, İslam aleminin, hatta dünyanın kurtuluşunun tek bir reçetesi var, o da milli görüşte” diyen Erbakan, korumalarıyla birlikte evine doğru hareket etti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!