Ensar ve Muhacirlerin kardeşliği

Güncelleme Tarihi:

Ensar ve Muhacirlerin kardeşliği
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 14, 2010 00:00

KURAN-I Kerim’in 9’uncu Suresi Tevbe’nin “İslam’ı ilk önce kabul eden Muhacirler ve Ensar ile iyilikle onlara uyanlar var ya; Allah onlardan razı olmuş; onlar da O’ndan razı olmuşlardır...” ayetiyle onurlandırıldılar.
Tevbe’nin 100’üncü ayetiyle onurlandırılan ve “Herkesi seven ve yardım eden” anlamına gelen “Ensar” ile Hz. Muhammed’le birlikte Medine’ye hicret eden Müslümanlar-“Muhacirler” hicretin birinci yılında kardeş oldular.
Artık kardeşsiniz
Hz. Muhammed tarafından Mescid-i Nebevi’de toplanan Ensar ve Muhacirler birbirleriyle kardeşleştirildi. Sayıya dair rivayetler muhteliftir; 45’er kişiden 90, 50’şer kişiden 100 kişinin kardeş ilan edildiği söylenir.
Örneğin, ilk halife Hz. Ebubekir, Harice b. Zeyd’le kardeş oldu. Ki İslam tarihinde “Muahatta” olarak adlandırılan bu anlaşma, Müslümanların ikinci kardeşleştirilmesidir. İlki Mekke’de gerçekleştirildi; bazı Müslümanlar, kölelikten kurtarılmış Müslümanlarla kardeşleştirildi.
Birlik ve dayanışma
II. Muahatta’nın amacı tüm birikimlerini Mekke’de bırakarak Hz. Muhammed’in isteğiyle yeni bir hayata başlamak için Medine’ye hicret eden muhacirlerle, onlara kentlerini açan Ensar arasıdaki maddi ve manevi dayanışmayı sağlamaktı. Bu sayede dinleri uğruna hicret eden Muhacirler ile Ensar arasında birlik ve beraberlik hedefleniyordu.
Karşılıksız verilenler
Kardeşleştirme sürecinde Ensar, bazı mülklerini karşılıksız olarak Muhacirlere verdi; hurmalıklarla ilgili olarak da “Beraber çalışılması, mahsule ortak olunması” kararı alındı. Zamanla bu kardeşleşme örneği tüm Müslümanları içine alan bir “İslam Kardeşliği” anlayışına dönüştü.
Buhari’ye atıfla, Hz. Muhammed’in “Ey Müslümanlar! Birbirinize buğz etmeyeniz. Ey Allah’ın kulları! Birbirinizle kardeş olunuz” hadisi bu kardeşleşmenin veciz bir ifadesi olarak kayda geçti.

Surelere isim veren ayetler

Hicr Suresi: Mushafta 15’inci iniş sırasına göre 54’üncü olan ve 99 ayetten oluşan sure ismini 80’inci ayette geçen “Hicr” isminden almıştır. Hicr, Arap yarımadasının kuzeybatısında, Medine-Tebük yolu üzerinde, sarp ka­yalıklarla çevrili vadinin ve bu vadideki yerleşim yerinin adıdır. Surenin, müşriklerin Hz. Muhammed’e ve Müslümanlara yönelik baskılarının arttığı dönemde inmiştir: “... Kuşkusuz Hicr halkı da peygamberleri yalancılıkla suçladılar. Oysa onlara ayetlerimizi de gönderdik, fakat bunlara sırt çevirdiler. On­lar, güvende olmak üzere dağlan oyarak barınaklar yaparlardı. Ama so­nunda sabaha girerlerken korkunç ses onları da yakaladı! Aldıktan ted­birin kendilerine hiçbir faydası olmadı...”

Sorular ve yanıtları

DİN İşleri Yüksek Kurulu Başkan-lığı’ndan:
Soru: Hangi şeyler orucu bozup sadece kazayı gerektirir?
Yanıt: Yolculuk, hastalık, ileri derecede yaslılık gibi meşru bir mazerete dayalı olarak bozulan orucun, sadece kaza edilmesi gerekir. Ayrıca, kasıt olmaksızın yemek-içmek; beslenme amacı ve anlamı taşımayan, yenilip içilmesi mutat olmayan veya insan tabiatının meyletmediği şeylerin yenilip içilmesi orucu bozar ve sadece kazasını gerektirir. Ramazanda bir mazeret olmaksızın tutulmayan oruçlar, gününe gün kaza edilir.

Bu da havuzlu cami

ŞANLIURFA’da, hava sıcaklığının zaman zaman 46 dereceye yükselmesi üzerine oruç tutanlar sıcaktan kurtulabilmek umuduyla soluğu tarihi taş yapılı camilerde alıyor. Serinlemek için en çok tercih edilen camilerin başında yer alan Hasan Paşa Camisi avlusu ise yüzme havuzlu otele dönüyor. Cami avlusunda Balıklıgöl tahliye kanalının geçtiği 3 bölümlü havuz içerisinde abdest alanlar, ayaklarını suya daldırıp vakit geçiriyor, cami avlusunda uyuyor. Sıcaklığın 45 dereceye ulaştığı Batman’da ise birçok kişinin öğle ve ikindi namazlarından sonra sıcaktan korunmak için camilerde kaldığı görüldü. Ulu Cami’de namaz kılan bazı kişilerin de ibadetin ardından, sıcaktan etkilenmemek için dışarı çıkmayıp içeride uyuması ortaya ilginç görüntüler çıkardı. Ali LEYLAK / DHA

Eyüp’te ilk cuma

EYÜP Sultan Camisi’nde ramazan ayının ilk cuma namazı, dün cemaatin yoğun katılımı ile imam Metin Çakar’ın okuduğu hutbenin ardından kılındı. Eyüp Müftüsü İsa Gürler’in vaaz verdiği camiye yoğunluk nedeniyle giremeyenler, aşırı sıcak ve nemli havaya rağmen cami avlusunda saf tuttu. ? A.A

Ramazan Sözlüğü:

UZLET: Sözlükte “ayrılmak, bir köşeye çekilmek” anlamına gelen uzlet, tasavvufta, günaha girmemek ve daha çok ibadet etmek gayesiyle toplumdan ayrılıp ıssız ve kimsesiz yerlere çekilmek, tek başına yaşamak demektir. Buna halvet ve inzivâ, adı da verilir. Esasen uzlet, kötü ahlaktan ayrılmak içindir. Vatanı değil, sıfatları değiştirmektir.
Kuran’da uzleti anlatan ayetlerden bazıları şunlardır: “Sizi ve Allah’tan başka çağırdıklarınızı terk ediyorum” (Meryem, 19/48), “Onları ve tapmakta olduklarını terk ediniz?” (Kehf, 18/16). Uzletin karşıtı ihtilat olup halka karışmak anlamına gelir. Uzlet, hayatın akışı içinde küçük zaman dilimlerinde, iç murakabe, iç muhasebe için yapılır. İslam’da asıl olan insanlardan uzaklaşmak değil, onlarla kaynaşmaktır. (Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı Dini Kavramlar Sözlüğü)

NİHAT HATİPOĞLU: Soralım öğrenelim

1. Mahkemeye boşanmak için başvurduk. Mahkeme boşarsa dinen de boşanmış olur muyuz? MELAHAT DURMAZ / ARTVİN
Mahkeme yoluyla gerçekleştirilen boşanmalar bir bain talak (boşanma) olarak geçerlidir. Yani eşinizle dinen de boşanmış olursunuz.
2. Namazda Sübhaneke duasının okunduğu yerler hakkında bilgi istiyorum? YAŞAR SÖYLEMEZ / BİTLİS
İkindi ve yatsı namazlarının sünnetleri dışında herhangi bir namazın (farz veya sünnetin) üçüncü rekatına kalkıldığında Fatiha’dan önce Sübhaneke duası okunmaz. Okunması halinde Fatiha geciktirilmiş olacağından sehiv secdesi gerekir.
3. Mezar yaptırmak sakıncalı mıdır? EFE USLU / İSTANBUL
Mezar üzerine görkemli yapıtlar yapmak hoş karşılanmamıştır. Peygamberimiz (s.a.v.) Medine’de ilk vefat eden sahabe Osman bin Maz’un (r.a.) mezarının baş tarafına işaret olsun diye bir taş koymakla yetinmiştir.
4. Türbe ziyaretlerinin usulü nedir? ESİN KARLI / ADIYAMAN
Türbe ziyareti mezar ziyaretidir. Mezarları ziyaret sünnettir. Peygamberimiz buna teşvik etmiştir. Ancak orada mum yakmak, çaput bağlamak, etrafında tavaf etmek, ondan bir şey istemek gibi hususlar bid’attır. Şirke yol açacak tavırlardır. Ancak orada durup Allah’tan tevbe ve istiğfar dilenir ve türbe sahibine de dua edilir. Doğru olanı budur.
5. Fitil kullanmak, lavman yapmak orucu bozar mı? SİBEL MECİT / DENİZLİ
Gerek fitil kullanmak, gerekse de lavman yapmak orucu bozar. Oruçlu olan bir kişi tıbbi gereksinim olması halinde fitil kullanabilir, lavman yaptırabilir. Ama o gün için de bir gün kaza orucu tutar.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!