Engin Çeber davasında da bizimle alay ediyorlar
Güncelleme Tarihi:
Eyüp SERBEST / İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Şubat 23, 2010 00:00
Hrant Dink’in ailesi, davaların seyriyle ilgili olarak, “Bizimle alay ediyorlar” demişti. Aynı şey Engin Çeber davası için de geçerli. Önce tanıkların ses bantları kaybedildi. Sonra tanıklar ortadan kayboldu. İşkence ile suçlanan 33 polisin hiçbiri tutuklanmadığı gibi, ‘öfke kontrolü’ eğitimi almaları yeterli görüldü.
SARIYER’de 28 Eylül 2008’de dergi dağıtırken gözaltına alınan, karakolda ve Metris Cezaevi’nde gördüğü işkence yüzünden 10 Ekim’de Şişli Etfal Hastanesi’nde hayatını kaybeden Engin Çeber’in davası, önceki celselerde verdikleri ifadenin ses kayıtları alınamayan dört tanığın kayıplara karışması nedeniyle kilitlendi. Mahkeme, önümüzdeki celseye de katılmamaları durumunda, tanıklıkların düşmesini talep edecek.
Engin Çeber’in işkenceyle öldürülmesinin raporlarla tespit edilmesinin ardından açılan davanın 11’inci duruşması dün Bakırköy 15’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya Metris Cezaevi İkinci Müdürü Fuat Karaosmanoğlu ve Başgardiyan Selahattin Apaydın’ın da aralarında bulunduğu tutuklu altı sanık getirildi. Önceki celselerde ifade veren, ancak ses kayıtları kaybolan tanıklar Fahrettin Demir, Aşkıner Koçak, Hacı Kocak ve Gazi Arı duruşmaya gelmedi.
‘Tokatla işkence olmaz’
Davaya bakan savcı Muammer Çalık da bir yakınını kaybettiği için mazaret gösterip duruşmaya katılmadı. Bu nedenle esas hakkındaki mütalaa da okunamadı. Duruşmada söz alan tutuklu sanıklardan infaz koruma başmemuru Nihat Kızılkaya’nın avukatı Recep Onaran, müvekkilinin Engin Çeber’e sadece avuç içiyle tokat attığının iddia edildiğini belirterek, “Bir tokatla işkence olmaz. Nihat Kızılkaya’nın tahliyesini talep ediyorum” dedi. Recep Onaran’ın sözleri salondan seslerin yükselmesine neden oldu. Mahkeme, 12 Nisan’a ertelendi.
İşkenceye karşı öfke kontrolü yeterliymiş
İSTANBUL Emniyet Müdürlüğü’nün müfettiş raporuna göre, Engin Çeber ve arkadaşlarının gözaltında tutulduğu İstinye Şehit Muhsin Bodur Polis Merkezi’ndeki 33 polis hakkında cezaya gerek yok, öfke kontrolü eğitimi gerekli. Polislerden hiçbiri tutuklu değil.
Soyadımı değiştirdim
Sürekli baskı gördüğünü anlatan Çeber’in babası Ali Tekin, “Ailece soyadımızı değiştirdik. Davanın biteceğine inanmıyorum. Adalete güvenim kalmadı. Polis, tanıklara baskı yaparak duruşmaya katılmalarını engelliyor” dedi.
Engin Çeber’in işkenceyle öldürülmesinin raporlarla tespit edilmesinin ardından açılan davanın 11’inci duruşması dün Bakırköy 15’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya Metris Cezaevi İkinci Müdürü Fuat Karaosmanoğlu ve Başgardiyan Selahattin Apaydın’ın da aralarında bulunduğu tutuklu altı sanık getirildi. Önceki celselerde ifade veren, ancak ses kayıtları kaybolan tanıklar Fahrettin Demir, Aşkıner Koçak, Hacı Kocak ve Gazi Arı duruşmaya gelmedi.
‘Tokatla işkence olmaz’
Davaya bakan savcı Muammer Çalık da bir yakınını kaybettiği için mazaret gösterip duruşmaya katılmadı. Bu nedenle esas hakkındaki mütalaa da okunamadı. Duruşmada söz alan tutuklu sanıklardan infaz koruma başmemuru Nihat Kızılkaya’nın avukatı Recep Onaran, müvekkilinin Engin Çeber’e sadece avuç içiyle tokat attığının iddia edildiğini belirterek, “Bir tokatla işkence olmaz. Nihat Kızılkaya’nın tahliyesini talep ediyorum” dedi. Recep Onaran’ın sözleri salondan seslerin yükselmesine neden oldu. Mahkeme, 12 Nisan’a ertelendi.
İşkenceye karşı öfke kontrolü yeterliymiş
İSTANBUL Emniyet Müdürlüğü’nün müfettiş raporuna göre, Engin Çeber ve arkadaşlarının gözaltında tutulduğu İstinye Şehit Muhsin Bodur Polis Merkezi’ndeki 33 polis hakkında cezaya gerek yok, öfke kontrolü eğitimi gerekli. Polislerden hiçbiri tutuklu değil.
Soyadımı değiştirdim
Sürekli baskı gördüğünü anlatan Çeber’in babası Ali Tekin, “Ailece soyadımızı değiştirdik. Davanın biteceğine inanmıyorum. Adalete güvenim kalmadı. Polis, tanıklara baskı yaparak duruşmaya katılmalarını engelliyor” dedi.