En uzun ömürlü koalisyon

İKİ DEPREM İKİ EKONOMİK KRİZ

Koalisyonun yola çıkarken benimsediği ekonomik program, iki büyük deprem ve Kasım'daki krizle sekteye uğradı. 19 Şubat'taki MGK toplantısı Türkiye'nin en derin ekonomik krizinin patlak vermesine neden oldu. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in kendisine Anayasa kitapçığı fırlattığını söyleyerek toplantıyı terk eden ve olayı sıcağı sıcağına kamuoyuna açıklayan Başbakan Ecevit, aslında onbinlerce kişinin işşiz kalmasına, bir çok şirketin kapısına kilit vurulmasına neden olacak bir çöküşün de sinyalini veriyordu. Krizi atlatmak için Dünya Bankası'ndan Başkan Yardımcısı Kemal Derviş transfer edildi. IMF'ye sunulan yeni program ödün verilmeden uygulanmaya çalışılıyor.

Hükümet, IMF'ye verdiği taahhütler çerçevesinde devlette tasarruf kararı da aldı. Taşıt ve lojmanların bir kısmı satıldı. Devlette küçülme ve etkinleştirme politikası kapsamında bölge müdürlüklerinin kapatılması, atıl istihdamın önüne geçilmesi konusundaki çalışmalarsa sendikaların tepkilerine karşın sürüyor. Ancak işsizlik hükümetin önünde ciddi bir sorun olarak duruyor.

RAHŞAN ECEVİT-MHP POLEMİĞİ

DSP-MHP arasındaki ilk kriz, hükümet arayışları sırasında yaşandı. Rahşan Ecevit'in, MHP'ye yönelik "Çocukları, gençleri baskı altına alıp silahlandırdılar. Çetelerle kucaklaştılar" sözleri ortalığı karıştırdı. MHP, "özür dileninceye kadar görüşmeleri askıya aldı" ama kısa süre sonra koalisyon kuruldu.

İDAM, TÜRBAN ÇANKAYA

Koalisyon, ilk zorlu sınavını ise Abdullah Öcalan'ın idam tartışmalarında verdi. İdam askıya alındı.

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in görev süresinin uzatılması hükümetin ikinci sınavı oldu. Ecevit'in '5 artı 5' formülü Meclis'ten dönünce, Anayasa Mahkemesi Başkanı Sezer, muhalefetin de desteğini alan hükümetin önerisiyle 10. Cumhurbaşkanı seçildi. Bahçeli'nin önerisiyle eski bir CHP'li olan MHP Konya Milletvekili Ömer İzgi de DSP'nin desteğiyle TBMM Başkanı seçildi. Böylece, ilk kez bir MHP'li Meclis Başkanı oldu.

Seçimlerin ardından Meclis yemin törenine türbanıyla gelen FP eski Milletvekili Merve Kavakçı'nın neden olduğu kriz, koalisyonun dayanışmasıyla Kavakçı'nın milletvekilliği düşürülerek aşıldı.

AF HÜKÜMETİ YIPRATTI

'Cezaevlerinde otorite sağlanacak' diye yola çıkan Hükümet, F tipi cezaevlerini protesto için başlatılan ölüm oruçları kritik günlere ulaşınca "Hayata dönüş" operasyonuna start verdi. 20 cezaevine müdahale edildi, onlarca kişi hayatını kaybetti. F tipi cezaevlerine de nakiller başladı.

Cezaevlerindeki olaylar, Ecevitler'in seçimler öncesinde sözünü verdikleri ancak 'Haluk Kırcı'nın yararlanma' ihtimali nedeniyle askıya alınan affı yeniden gündeme getirdi. Uzun tartışmalar sonucu formül, üç parti liderinin mutabakatıyla "şartlı tahliye" olarak şekillendi. Sezer yasayı önce veto etti, ardından Anayasa Mahkemesi'ne götürdü ancak bu süreçte 40 bine yakın tutuklu ve hükümlü aftan yararlandı. Ancak af, özellikle koalisyonun DSP kanadını yıprattı.

KRİZLERİN FATURASI BAKANLARA KESİLDİ

"Milliyetçi sağ ve ulusal sol"u biraraya getiren 'Uzlaşma ve Atılım Hükümeti, ekonomik krizler nedeniyle IMF ile ilişkileri de zora soktu. Hem Uluslararası Para Fonu (IMF) hem de AB'ye verilen taahhütler nedeniyle çoğu zaman ipler kopma noktasına geldi. Her kriz dönemi bir bakanın koltuğundan olmasıyla sonlandı.

UYUM YASASI 'UYUM'U BOZDU

Koalisyon, iç Tüzük değişikliği ile Meclis'in hızlı çalışmasını sağladı. Sosyal Güvenlik, İşsizlik Sigortası, Bankacılık, Telekom, Gümrük, İhale, RTÜK yasaları zorlu maratonlar sonucu çıkarıldı. Anayasa'nın 37 maddesi değiştirildi. Devlet ve kurumlarına hakaret (TCK 159), düşünce suçu eleştirisine neden olan halkı kin ve düşmanlığa tahrik (TCK 312) ve terör propagandası (TMY 8) ile ilgili maddelerin değişikliğini öngören uyum yasasının TBMM'de oylanmasında ise koalisyon ortaklarından ilk kez farklı onay çıktı. MHP'nin karşı çıkmasına rağmen uyum yasası kabul edildi.