En ağır suçu da işlese vatandaş düşman değildir
Güncelleme Tarihi:
Turan YILMAZ/ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Şubat 02, 2010 00:00
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, Milli Siyaset Güvenlik Belgesi (MGSB) ve TSK’nın İç Hizmetler Kanunu’nun 35. maddesinde değişikliğe gidileceği açıklamalarına, partisinden de destek geldi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, MGSB’deki sıkıntının “iç düşman” kavramından kaynaklandığını belirterek, “İçeride düşmanlar değil suçlular olur. Düşman kavramı dışarıdaki insanlar içindir. Modern dünya iç düşman kavramına ne anlam yüklüyorsa bizimde aynı anlamı yüklememiz lazım” görüşünü dile getirdi.
Çelik, şöyle konuştu: “İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesi, 1960’dan sonra girdi o yasaya. Ondan önce Cumhuriyetin sahibi yok muydu? TC devletini koruyup kollamak 72.5 milyonun görevidir. Bu konuda, herkes Cumhuriyeti yıkmaya biri de korumaya çalışıyor gibi bir yaklaşım yanlış.
EMASYA’nın revize edilmesinden değil, kaldırılmasından yanayım. Çünkü kurumların görevleri anayasa ve yasalarda zaten çizilmiştir.”
AK Parti’nin eski yöneticilerinden Dengir Mir Mehmet Fırat da “MGSB’yi sivil siyaset yazar. İç düşman olmaz. İçteki vatandaştır ve en ağır suçu da işlese düşman değil suçludur” dedi. Fırat, özetle şunları söyledi: “İç düşman algılaması dünya literatüründe de hukuk literatüründe de yok. Mutlaka bunu düzeltmek ve suçlu ile düşman kavramlarını birbirinden ayırmak lazım. Bugüne kadar bu ayrıma dikkat edilmediği için uygulamada ters sonuçlar vermiştir.”
Çelik, şöyle konuştu: “İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesi, 1960’dan sonra girdi o yasaya. Ondan önce Cumhuriyetin sahibi yok muydu? TC devletini koruyup kollamak 72.5 milyonun görevidir. Bu konuda, herkes Cumhuriyeti yıkmaya biri de korumaya çalışıyor gibi bir yaklaşım yanlış.
EMASYA’nın revize edilmesinden değil, kaldırılmasından yanayım. Çünkü kurumların görevleri anayasa ve yasalarda zaten çizilmiştir.”
AK Parti’nin eski yöneticilerinden Dengir Mir Mehmet Fırat da “MGSB’yi sivil siyaset yazar. İç düşman olmaz. İçteki vatandaştır ve en ağır suçu da işlese düşman değil suçludur” dedi. Fırat, özetle şunları söyledi: “İç düşman algılaması dünya literatüründe de hukuk literatüründe de yok. Mutlaka bunu düzeltmek ve suçlu ile düşman kavramlarını birbirinden ayırmak lazım. Bugüne kadar bu ayrıma dikkat edilmediği için uygulamada ters sonuçlar vermiştir.”