Egemen Bağış: Fransa açılımı destekliyor

Güncelleme Tarihi:

Egemen Bağış: Fransa açılımı destekliyor
Oluşturulma Tarihi: Eylül 21, 2009 10:59

Egemen Bağış, Fransa’nın Türkiye'de devam etmekte olan demokratik açılım sürecini desteklediğini belirtti.

AVRUPA Birliği Baş Müzakerecisi Egemen Bağış, Fransa’da gerçekleştirdiği temasların ardından Türkiye’ye döndü. Havalimanında basın toplantısı düzenleyen Bağış, yaptığı ziyaretin zamanlamasının çok önemli olduğunu belirterek, “Haftaya Almanya’da seçimler var.Almanya ve Fransa ile AB sürecindeki Türkiye'nin bazı hassasiyetlerini belirtmemiz için bu görüşme iyi oldu” dedi.

Fransa'da temaslarda bulunan Egemen Bağış, Ata uçağıyla bugün saat 19.15'de yurda döndü. Atatürk Hava Limanı VIP salonunda basın toplantısı düzenleyen Egemen Bağış, “Haftaya Almanya’da seçimler var. Almanya ve Fransa ile AB sürecindeki Türkiye'nin bazı hassasiyetlerini belirtmemiz için bu görüşme iyi oldu. Fransa’nın Türkiye’nin AB süreciyle ilgili 1959 da başlayan ve 2004 te sayın Başbakanımızın ortaya koyduğu kararlılıkla Türkiye’nin müzakere tarihi almasıyla devam eden, 2005'ten bu yana da 11 kere her faslın açılışında ve bir faslın kapanışında olduğu gibi siyasi iradelerinin müzakerelerin devamı yönünde olduğunu bir kez daha teyit ettiler. Fransa’da görüştüğümüz tüm yetkililer, Türkiye ile müzakerelerin sürmesi gerekteğini ve müzakerelerin neticesine göre durumun değerlendirmesi yapılması gerektiği konusunda bizimle hem fikirler” dedi.

FRANSIZLAR SÜRECİ DESTEKLİYOR

Türkiye’de gerçekleşen açılım süreciyle ilgili olarak Fransa’nın Türkiye'de devam etmekte olan demokratik açılım sürecini desteklediğini belirten Egemen Bağış, “Fransız yetkililer Ermenistan’la gelinen yakınlaşma sürecinin yakından izlendiğini ve memnuniyetle karşılandığını söylediler. Fransa’nın önem verdiği diğer konulardan biri de küresel enerji projeleri. Ülkemizin gerek Nabucco gerekse Güney Akım projelerinde oynadığı kilit rolün önemini idrak etmiş olduklarını ve Türkiye’nin bu konumunu desteklediklerini de gözlemlemiş oldum” diye konuştu.

TÜRK MEVSİMİ

1 Temmuz 2009’da başlayan ve 31 Mart 2010’da sona erecek olan Türk Mevsimi’ne Fransızların büyük ilgi gösterdiğini belirten Bağış, “Düzenlenen etkinlikte Tecno müzik yapan 140-150 dj’in 40 değişik otobüsün üzerinde müzik yaparak şehrin değişik yerlerinden geçerek yaptıkları şovların 1 numaralı otobüsü İstanbul otobüsüydü. Ben de İstanbul milletvekili olarak o otobüse çıktım ve bundan gurur duydum. Bu otobüsten binlerce Fransız gencine Türkiye’yi tanıtan t-shirtler, buroşürler dağıttım ve bundan çok büyük haz aldım. Bu tür etkinliklerin ülkemizin tanıtımına olduğu kadar ülkemizle ilgili yanlış itibarların düzelmesi için de çok faydalı olacağına inanıyorum. Bu Türk Mevsimi kapsamında 400'ün üzerinde etkinlik gerçekleşecek. Temmuz ayından bu yana devam eden etkinlikler Nisana kadar sürecek. 8 Ekim'de Cumhurbaşkanımızın sayın Sarkozy ile açılış yapması söz konusu. Kapanışa doğru da Başbakanımızın Sarkozy ile kapanış töreni yapması söz konusu” dedi.

Daha sonra gazetecilerin sorularını cevaplandıran Bakan Bağış, Rum Ulusal Konseyi’nin, Türkiye gümrük taahhütlerine uymazsa Türkiye’nin AB’ye girişinin engelleneceği yönündeki kararının hatırlatmaları üzerine yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin limanlarını açmasıyla ilgili bir taahhüdü var. Ama bu taahhüdün karşılığında almış olduğu bir başka taahhüt te vardır. Biz Kuzey Kıbrıs’a uygulanan haksız izolasyonun sona ermesi, Kuzey Kıbrıs’ın doğrudan ticarete başlayabilmesi durumunda limanlarımızı açabileceğimizi daha önceden ilan etmiştik. AB’nin 26 Nisan 2004 tarihli bir kararı vardır. Bu AB Konseyi’nin oy birliği ile almış olduğu bir karardır. Bu KKTC’de yaşayan soydaşlarımıza uygulanan izolasyonun son bulacağına ilişkin bir karardı. Biz, AB üyesi ülkelerin AB Konseyi’nin aldığı kararı, kendi kararlarını uygulamalarını bekliyoruz. AB, kendi konseyinin aldığı kararı uygularsa biz de kendi taahhüdümüzü yerine getirebiliriz. Bununla ilgili herhangi bir sıkıntımız yok. 1987 yılına kadar Türkiye’nin limanları da, havalimanları da Kıbrıs Rum Kesimi’ne açıktı. Bizim limanlarımızı açmamız Güney’deki yönetimi tanımamız anlamına gelmez. Ama bizim limanlarımızı açmamız için onların da kendi taahhütlerini yerine getirmesi gerekir. Bu konuda bütün AB üyesi ülkelerin hakkaniyetle kendi durumlarını değerlendirmesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!