Ege'de barışa dev adım

Güncelleme Tarihi:

Egede barışa dev adım
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 09, 1997 00:00

Haberin Devamı

Zaman zaman sıcak çatışmanın eşiğine gelen Türkiye ile Yunanistan ilişkilerinde dev bir adım atıldı. İki ülke, sorunları barışçı yollardan çözme konusunda mutabakata vardı. Mutabakat metninde, Yunanistan'ın, Ege'de karasularını 12 mile çıkartma eğiliminden vazgeçme, Türkiye'nin de bunu ‘savaş nedeni' sayma politikasını bırakma taahhüdü yeralıyor.

Türkiye ile Yunanistan, sorunlarını barışçıl yollardan çözme konusunda anlaştı. Madrid'de dün yapılan tarihi NATO zirvesine paralel olarak, Türkiye ile Yunanistan arasında mutabakata varıldı. Mutabakatla aralarında sıcak çatışma olasılığı ortadan kalkan Türkiye ile Yunanistan'a, sorunlarını çözmeleri için doğrudan görüşme yolu da açıldı.

Mutabakatla sonuçlanan girişim ABD tarafından başlatıldı. ABD'nin Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Frank Riccardione, geçen hafta Dışişleri Bakanlığı'na, Türk-Yunan ilişkilerinde yumuşamayı öngören altı maddelik taslak mutabakat metnini sundu. Taraflar ise metne ilişkin ilk görüşlerini geçen hafta ABD'ye bildirdiler. Ancak basından gizlenen asıl pazarlıklar, NATO zirvesi için Madrid'e gelen ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Kornblum aracılığıyla Dışişleri Müsteşarı Onur Öymen ve Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Yannis Kranidiotis tarafından yürütüldü. Sonunda dün öğleden sonra mutabakat metni üzerinde nihai uzlaşmaya varıldı.

Bu arada Dışişleri Bakanı İsmail Cem, görüşmeler yürütülürken her adımda Başbakan Mesut Yılmaz, Yardımcısı Bülent Ecevit ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'nın onayını aldı. Uzlaşmanın ardından metnin kamuoyuna açıklanma şekli ise yine zirve için Madrid'de bulunan Bakan Cem'in, ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright ve Yunanistan Dışişleri Bakanı Theodoros Pangalos'la yaptığı üçlü görüşmede karara bağlandı.

MUTABAKAT NELER GETİRİYOR?

Mutabakat metni genel ifadeler taşıyor. Ancak bu genel ifadelerin altında Yunanistan'ın, Ege'de karasularını 12 mile çıkarma eğiliminden vazgeçmesi, Türkiye'nin de bunu ‘savaş nedeni' sayma politikasını bırakma taahütü yatıyor. Mutabakata uyulması halinde Türkiye ile Yunanistan arasında karasularının 12 mile çıkarılması gibi tek taraflı davranışlardan meydana gelebilecek sıcak çatışma olasılığı da ortadan kalkıyor. Mutabakatın tam metni ise şöyle:

‘‘Türk ve Yunanlı bakanlar ilişkilerini aşağıda kayıtlı hususlar doğrultusunda geliştirecek bir esas üzerinde görüşlerinin yakınlaştığını tespit etmişlerdir.

1) Barış, güvenlik ve iyi komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesinin devamı hususlarında karşılıklı taahhüt;

2) Bir diğerinin egemenliğine saygı;

3) Uluslararası hukuk ilkelerine ve uluslararası anlaşmalara saygı;

4) Birbirlerinin güvenlikleri ve milli egemenlikleri açısından büyük öneme sahip Ege'deki meşru, hayati çıkarlarına ve endişelerine karşılıklı saygı;

5) Yanlış anlamalardan kaynaklanan ihtilaflardan kaçınılması arzusu ve karşılıklı saygı temelinde tek taraflı eylemlerden sakınılması taahütü;

6) Anlaşmazlıkların, ortak rızaya dayanarak ve kuvvet kullanımı veya kuvvet tehdidi olmadan barışçı yollardan çözümlenmesi taahhütü.''

Notlar: Demirel'e büyük ilgi

Refahyol dönemindeki tüm uluslararası toplantılarda Türkiye'yi tek başına temsil eden Cumhurbaşkanı Demirel, yeni hükümetin kurulmasıyla yalnızlıktan kurtuldu. Türkiye, NATO zirvesinde, uzun zamandan beri ilk kez, Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı tarafından temsil edildi.

Dışişleri Bakanı İsmail Cem, yaptığı her temastan anında Cumhurbaşkanı Demirel'i haberdar edip talimat aldı. Ayrıca Başbakan Mesut Yılmaz'a da, sürekli bilgi aktardı.

Zirveye katılan liderlerin duayeni olan Demirel, büyük ilgi gördü. Başta ABD başkanı Bill Clinton olmak üzere bir çok lider sürekli Demirel'in yanına gelerek sohbet etti.

Dışişleri Bakanı Cem ve Avrupa Konseyi'nden ‘Arkadaşı' Yunanistan Dışişleri Bakanı Teodoros Pangalos, toplantı boyunca sık sık biraraya gelerek sohbet etti.

Ev sahibi İspanya, aralarında sorun olan ülkelerin diyaloğunu kolaylaştırmak için, bu ülkelerin liderlerini özellikle aynı otellere yerleştirdi. Bu çerçevede Ritz Oteli de, Türkiye, Yunanistan, Fransa ve Almanya liderlerine ayrıldı. Aynı otelde kalan Türk ve Yunan liderleri giriş çıkış ve kahvaltılarda sık sık karşılaşma imkanı buldular.

NATO zirvesinde batılı liderlerle temas eden Demirel, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'i de ihmal etmedi. Demirel, Aliyev ile dün akşam otelinde biraraya gelerek, Azeri-Ermeni sorununu ele aldı.

NATO'da, Avrupa ABD çekişmesi

NATO üyesi 16 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarının katıldığı ve ittifakın genişlemesini öngören tarihi zirve dün İspanya'nın başkenti Madrid'de başladı. NATO Genel Sekreteri Javier Solana tarafından ‘dönüm noktası' olarak nitelendirilen iki günlük Madrid Zirvesi'nde, Türkiye'yi Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile Dışişleri Bakanı İsmail Cem temsil ediyor. Zirve, başından itibaren Avrupa-ABD çekişmesine sahne oldu. Zirvede, NATO'ya, Doğu Avrupa'dan aday 12 ülke arasından, ilk etapta Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya'nın üye olması kesinlik kazandı. Avrupa Birliği üyesi ülkelerin Romanya ve Slovenya'nın da bu yıl ittifaka alınması konusundaki istekleri ise Clinton tarafından reddedildi. Ancak AB üyeleri, ABD görüşüne karşı çıktı ve NATO'nun genişlemesinin ilk aşamasına en az 4 veya 5 ülkenin dahil edilmesini isteyerek, Clinton'ı sıkıştırdı. ABD'nin istediği doğrultusundaki bu kararın yer aldığı bildiriye son anda eklenen bir paragraf ile, ‘‘NATO'ya üye olmak isteyen Romanya ve Slovenya'nın çabalarına gösterilen ilgi'' vurgulandı ve 1999'da değerlendirme yapılacağı mesajı verildi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!