Ecevit'le beraber kuralım

Güncelleme Tarihi:

Ecevitle beraber kuralım
Oluşturulma Tarihi: Mart 17, 1999 00:00

Haberin Devamı

FP Genel Başkanı Kutan, koalisyon için DSP'yi tercih ettiklerini açıkladı, ‘‘Seçimden sonra hükümeti beraber kuralım’’ dedi. Kutan, geçmişteki CHP-MSP hükümetinde de Ecevit'le Erbakan'ın çok uyumlu çalıştıklarını ileri sürdü.

Fazilet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, Hürriyet'e verdiği özel mülakatta, DSP Lideri Bülent Ecevit'e ilginç bir çağrıda bulunarak, ‘‘Biz seçim sonrasında koalisyonu DSP ile kurmak isteriz’’ dedi.

Kutan, bu konuda şöyle konuştu:

‘‘Türkiye'nin menfaatini ben FP ile DSP'nin koalisyon yapmasında görüyorum. Hem üçlü bir koalisyona gerek kalmaz, hem de bunda iki farklı dünya görüşü bir araya geliyor. Yani, Türkiye artık buna da alışmak durumunda. Eskiden olduğu gibi katı bir sağcı, solcu ayrımı Türkiye'de yok. Bunun da aşılması bakımından önemli bir imkan diye düşünüyorum.’’

Kutan, DSP ile diğer partilere kıyasla daha rahat çalışacaklarını belirterek, şöyle devam etti:

‘‘Diğer bir alternatif şu olabilir. ANAP ve DYP'nin alacağı oylara göre, FP ile üçlü bir koalisyon olabilir. Ama burada zorluk bu iki partiyi bir arada bulundurmak. Yani öyle bir imkansızlık görünüyor. O zaman ya DSP-FP, ya da DSP, ANAP, DYP olacak. CHP ve MHP'nin durumu ne olur bilemiyorum. Her ikisinin milletvekili sayısının da çok düşük olacağı tahmin ediliyor. Biz hepsiyle de koalisyon yaparız, ama üçlü yerine ikiliyi tercih ederiz. Rahat bir çalışma olur.’’

İKİ PARTİ DE DÜRÜST

Kutan, neden DSP'yi tercih ettiklerini açıklarken, şu iki faktörü de sıraladı:

‘‘Şimdi, DSP ile hitap ettiğimiz vatandaş kesimi neredeyse büyük benzerlik gösteriyor. Yani, diyelim ki, onlar da hedef olarak varoşlara hitap ediyor, bizim de büyük ölçüde hitap ettiğimiz kesim bu. Köylü kesimine onlar da biz de ilgi gösteriyoruz.

Ve, şu anda, dürüstlük bakımından da ön plana çıkan iki parti var. Yani öbürlerini de itham etmiyorum ama, vatandaşın gözünde FP ile DSP'nin dürüst olduğu, yani böyle şaibeli işlere karışmadığı yolunda ifadeler var. Bu itibarla pekala DSP ile olabilir.’’

GEÇMİŞTE İYİ ANLAŞMIŞTIK

Kutan, ayrıca 1974 yılındaki CHP-MSP koalisyonundaki işbirliğinin de bir DSP-FP ortaklığında uyumu kolaylaştıracağını şu sözlerle anlattı:

‘‘Vaktiyle, MSP-CHP koalisyonu, takdim edildiği gibi uzlaşmanın olmadığı bir koalisyon değildi. Başta gayet iyi gidiyordu. Arkadaşlarımızın anlattığı, meseleler enine boyuna anlatılıyor, sonuçta bir noktaya geliniyor. Hatta, bazı CHP'li arkadaşlar, Sayın Ecevit'in değil, bizim getirdiğimiz teklife destek oluyorlardı. Yani bayağı iyi gidiyordu. Fakat sonradan Kıbrıs meselesi işleri bozdu büyük ölçüde.’’

Yüce Divan içime sinmiyor

TBMM'deki küskünlerin önemli hedeflerinden biri de, merkez sağın iki lideri Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz'ı Yüce Divan'a göndererek, siyasi hayatlarına son vermek. FP, küskünlerin bu yöndeki bir stratejisine yardımcı olacak mı?

Kutan, bu soruya ‘‘Benim içime sinmiyor’’ karşılığını vererek, şöyle konuştu: ‘‘Doğrusu bu meseleyi müzakere etmiş değiliz. Yani, bir Yüce Divan meselesine ilk reaksiyonum şu olur: Bu dönemde öyle bir adım atmak pek de anlamlı gelmiyor bana. Normal zamanlarda karşılıklı birbirlerini akladılar. Daha dönüp ne yapacaksınız? Aslında vakti zamanında ANAP kötü bir çığır açtı. Önce Tansu Çiller aklandı, bir süre geçtikten sonra hem de bakan olmadığı dönemiyle ilgili Yüce Divan mekanizmasını çalıştıracağım dedi. Bizim anlayışımız o zaman, bu uygun bir yorum değildi. Şimdi, bu anlayış içinde birileri, Mesut Yılmaz şu anda bakan olmamasına rağmen, bakanlığı dönemine ilişkin işlemleri nedeniyle Yüce Divan'a göndermek istiyor. Doğrusu benim pek içime sinmiyor böyle bir şey.’’

Ayseli Hanım nasıl değişti

Kutan, DTP'li Ayseli Göksoy'un tutumuna dikkat çekiyor:

‘‘Küskün denilen arkadaşların önemli bir kısmı, bir zamanlar kendi partilerini ‘Niye FP'ye ilgi gösteriyorsunuz?' diye acımasızca tenkit eden kimselerdi. Mesela, Ayseli Göksoy... Bu hanımefendi herhalde FP'ye pek de sempati duymayan, dolayısıyla 312 ve Siyasi Partiler Yasası'nda bir değişiklik yapılmasına yanaşmayacak biri. Ama şu anda arkadaşlarımın beyanı, bu değişikliği en heyecanlı şekilde savunan bir hanımefendi olduğu yolunda. Şartlar ne oldu, ne değişti, bilemiyorum.’’

Seçimin ertelenmesini kabul edebiliriz...

Recai Kutan, TBMM'deki küskünlerin ‘siyasi yasakların kaldırılmasını’, ‘genel seçimin ertelenmesi’ koşuluna bağlamaları halinde, seçimin ertelenmesini kabul edebileceklerini bildirdi.

Kutan, bu konudaki bir soruyu yanıtlarken, seçimin ertelenmesine sıcak baktığını gizlemeyerek, ‘‘Tabii, yasakların kaldırılması karşı taraftan belli şartları olduğu takdirde, elbette genel seçimin ertelenmesi alternatifi de müzakere konusu olabilir. Bu düşünülmesi gereken bir alternatiftir’’ dedi.

Kutan, bu açıklamayı yaparken, yasakların kalkması halinde Erbakan'a siyaset yolunun yeniden açılabileceğini de söyledi.

‘‘Ya siyasi yasaklar kalkmazsa?’’

Kutan, bu olasılığın sonucunu da şöyle değerlendirdi:

‘‘Bu değişiklikler olmazsa, o zaman seçime gidilir.’’

FP lideri, sözlerine devamla ‘‘Yani bizim kafamızın bir tarafında seçim olsun, öbür tarafında da bu değişiklikler olsun var...’’ diyerek, bir ikilem içinde olduklarını gizlemedi.

Bu ikilemde ibre hangi tarafa doğru kayıyor?

Kutan, bu soruyu da şöyle yanıtladı:

‘‘Biz, birinci adım olarak bu değişiklikleri yapalım diyoruz, bütün hedefimiz o...’’

Küskünler güvence verdi

FP liderini siyasi yasakların kaldırılabileceği konusunda cesaretlendiren ne?

Kutan, yasakların kaldırılabileceği konusunda ‘umutvar’ bir tonda konuşarak, ‘‘Bu hareketin öncüsü olanlar bu değişiklikleri destekleyeceğiz diyorlar’’ diye konuştu.

Kutan, açıklamaları sırasında FP açısından önceliğin Türk Ceza Kanunu'nun 312. maddesinin değiştirilmesi olduğunu, bu değişiklikten Erbakan'dan çok İstanbul'un eski belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Kayseri eski belediye başkanı Şükrü Karatepe'nin yararlanacağını anlattı. ‘‘Bu değişiklik ayın 26'sına kadar çıkarsa Erdoğan hapse girmeyecek’’ diyen Kutan, bir diğer sonucun Şükrü Karatepe'nin siyasi haklarına kavuşması olacağını bildirdi. FP lideri, Erbakan'ın siyasete dönebilmesi için de Siyasi Partiler Yasası'nın 195. maddesinin değiştirilmesi gerektiğini hatırlattı.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!