Dünya basınından manşetler - 25 Şubat

TELEGRAPH: Kaddafi’nin milyarlarca dolarına İngiltere el koyacak

İngiltere Hazine Bakanlığı, Libya lideri Muammer Kaddafi’nin İngiltere’de milyarlarca dolarlık mal varlığı olduğunu ve bu varlıklara kısa bir süre içinde el konulabileceğini belirtti.

Kaddafi’nin söz konusu varlıklarının, banka hesaplarında milyarlarca dolar, ticari mallar ve Londra’da 16 milyon dolarlık bir malikâneden oluştuğu belirtildi.

Kaddafi’nin toplamda çoğunluğu Londra’da olmak üzere İngiltere’de 32 milyar dolar nakit varlığı olduğu düşünülüyor. Tüm bu varlıkların, Kaddafi’yi iktidarından düşürmek için dondurulması bekleniyor.

İngiliz parlamentosundan bir yetkili, “İlk amacımız Libya’daki İngiliz vatandaşlarını tahliye etmek. Ardından Kaddafi’nin mal varlıklarıyla ilgileneceğiz, çalışmalar başladı” dedi.

Uluslararası çabalar, Kaddafi’nin iktidarını sona erdirmeye yönelirken, bu ayın başında Wikileaks’ten Telegraph’a iletilen bir belgede, Libya rejiminin başta İngiltere olmak üzere yabancı ülkelerdeki bankalarda sahip olduğu zenginlik ifşa edildi.

Londra’da şubeleri bulunan Libya Yatırım Kurumu’ndan Muhammed Layas’ın, ABD’li diplomatlara geçen yıl, “Nakit olarak 32 milyar dolarımız var” açıklamasında bulunduğu belirtildi.

ABD’DE MİLYONLARCA DOLARI VAR

WikiLeaks, petrol zengini Libya'nın ABD bankalarındaki hesaplarında milyarlarca dolar paraya sahip olduğunu belirtti.

Trablus'taki ABD Büyükelçiliğinin bir mesajını yayımlayan WikiLeaks,�Libya'nın 32 milyar dolara sahip olduğunu ve birçok ABD bankasının da Libya'ya ait 300 ile 500 milyon dolar arasındaki parayı işlettiğini kaydetti.

       �

İSVİÇRE HESAPLARI YALANLANDI

Libya lideri Muammer Kaddafi'nin İsviçre bankalarında hesabı olduğu yönündeki iddialar yalanlandı.

Libya Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, İsviçre'nin,�bankalarında Kaddafi'nin hesabı olduğunu kanıtlaması gerektiği vurgulandı.

Açıklamada, “Dışişleri Bakanlığı, bu asılsız açıklama nedeniyle İsviçre hükümetine dava açmak için bütün yasal prosedürleri uygulayacaktır” denildi.

GUARDIAN/TELEGRAPH: Libya’ya müdahale tartışmaları hızlanıyor

Libya lideri Muammer Kaddafi’nin iktidarına karşı ayaklanan isyancılara saldırı başlatmasının ardından, ABD, Libya’daki krize müdahale etme konusundaki tartışmaları hızlandırdı.      �

Beyaz Saray, ABD Başkanı Barack Obama’nın, yapılacak muhtemel müdahaleler için İngiltere Başbakanı David Cameron ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicloas Sarkozy’yi görüşmeyi planladığını belirtti.         

Önerilen hamleler arasında, Libya’nın hava sahasının kapatılması ve ülkeye yaptırımlar uygulanması var.     

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın, uygulanması düşünülen yaptırımları ve Libya’nın hava sahasının kapatılması için İsviçre’de düzenlenecek Birleşmiş Milletler (BM) görüşmelerine katılması bekleniyor. Diğer yandan İsviçre, Kaddafi’nin varlıklarını dondurduğunu belirtti.

Bir Fransız insan hakları yetkilisi, Libya’da yaşanan çatışmalarda şu ana kadar yaklaşık iki bin kişinin öldüğünü belirtti.

İngiltere Başbakanı Cameron, Libya’da tutsak düşmelerinden endişe duyulan İngiliz vatandaşlarının tahliye edilmesinden bizzat sorumlu olacak. Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, çoğu petrol sahası çalışanı ve destek ekibi olan yaklaşık 150 İngiliz’in olduğunu tahmin ediyor.

Ayrıca, tahliye için bir hava kurtarma operasyonu gerçekleştirmek de olasılıklar arasında. Savunma Bakanı Liam Fox, bu konuda NATO’yla işbirliği yapılmasının düşünüldüğünü, aynı zamanda Libya Hava Kuvvetleri’nin durumuna ve onların kendilerine yönelik risklerini değerlendireceklerini belirtti.

WALL STREET JOURNAL/REUTERS: Libya’da isyancıların güçlenmeye devam ediyor

Kaddafi rejimine karşı ayaklanan isyancılar, Perşembe günü başkent Trablus’un etrafını sardı. İsyancıların komutanları, Trablus’a taarruz etmesi için birlik gönderdiklerini ve kent halkının Cuma günü ilk büyük protesto gösterisini düzenlemeye hazırlandığını belirtti.

Diğer yandan isyancılar, Muammer Kaddafi’nin giderek eriyen gücünün merkezi olarak gösterilen Trablus’tan sadece 50 kilometre uzaklıktaki petrol sanayi kenti El Zaviya’da çatışmayı sürdürüyor.

Trablus’un 210 kilometre uzağındaki Misrata kenti de, Perşembe gecesi isyancıların kontrolüne geçti.

SUBAYLAR TARAF DEĞİŞTİRDİ

Libya’nın en büyük ikinci kenti Bingazi’deyse taraf değiştiren bir grup subay, Kaddafi’nin 42 yıllık iktidarını sonlandırmak için plan yaptıklarını belirtti. Albay Tarık Saad Hüseyin, “Trablus’u düşürmek için bir planımız var… Tüm ülke özgürlüğüne kavuşuncaya kadar devam edeceğiz” dedi.

Hüseyin ve ekibi, Kaddafi’nin birliklerinden sıyrılabilmeleri için Trablus’un batısına küçük gruplar halinde birlikler gönderdiklerini açıkladı. Trablus halkı ise rejim karşıtlarının Cuma günü Yeşil Meydan’da toplanma çağrısı yaptıklarını belirtti.

Diğer yandan, Akdeniz kıyısındaki Misrata kentinde, hükümet karşıtı milislerin kentin kontrolünü ele geçirdiği ve sokaklarda sevinç gösterileri yaşandığı bilgisi geldi. Muhammed Senussi adlı görgü tanığı, havaalanı yakınlarında yaşanan “şiddetli çarpışmaların” ardından isyancıların Kaddafi yanlılarını kentten attıklarını belirtti.

Cuma günü Reuters’a telefonla röportaj veren Senussi, sabah saatlerinde yaşanan şiddetli çatışmaların ardından kente sakin bir ortam olduğunu ve sevinç gösterileri yaşandığını anlattı. Senussi, halkın trafiği kontrol ettiğini, yayaların üstlerini arayarak Trablus’tan geldiği düşünülen silahlı kişileri tutukladıklarını ifade etti.

Senussi ayrıca, rejime bağlı birliklerin ve Afrikalı para askerlerin kente yeniden saldıracakları yönünde söylentiler olduğunu söyledi. Havaalanındaki isyancılara baskın düzenleyen Kaddafi birlikleri kayıp verirken, bazıları teslim oldu, diğerleri yaralı olarak ele geçirildi.

Alınan bilgilere göre, isyancılar 20 Afrikalı paralı askeriyle 2 Libyalı askerin esir aldı ve zincire vurdu. Senussi, kentte düzeni sağlamak için komitelerin kurulduğunu iletti.

NEW YORK TIMES: ABD, Afganistan’daki en önemli savaş alanından çekiliyor

ABD, Afganistan’da uzun yıllardır devam eden çatışmaların ardından, Taliban ve El Kaide’ye karşı verilen mücadelenin en önemli noktalarından biri olarak gösterilen Pech Vadisi’nden çekiliyor.

Geri çekilme hareketi resmi olarak 15 Şubat’ta başladı. ABD ordusu, geri çekilmenin yaklaşık 2 ay süreceğini ve bunun eyaletin nüfus yoğunluğu fazla bölgelerine yapılan kayışın bir parçası olduğunu belirti. Diğer yandan, Afganistanlı birlikler bölgede kalarak, güvenliği sağlamaya hazır olduklarını gösterecek.

ABD’li yetkililer, geri çekilmenin Afgan sivilleri korumaya yönelik terörle mücadele doktrinleriyle uyuştuğunu belirtirken, Afgan yetkililer, çok sayıda militan örgütün bulunduğu bölgede, güvenliği kendi başlarına sağlayamayacaklarından endişe duyuyor.

Afgan ve ABD birliklerinin Nuristan eyaleti ve Korangal Vadisi’ndeki güvenlik noktalarından tamamen çekilmelerinin ardından başlatılan hareket, Taliban’a zafer kazandığı izlenimi verirken, bölgedeki savaş stratejisi hakkında da soru işaretleri doğuyor.

ABD’li yetkililer, Pech Vadisi’nin sahip olduğu öneme kıyasla dengesiz bir maliyet yarattığını ve buraya harcanan kaynakların başka bir bölgeye aktarılabileceğini belirtti. Bununla birlikte, bu bölgede belirgin bir üstünlük sağlayamaya yetecek kadar asker bulunmadığına da işaret edildi.