Düğün şaşırtması

Güncelleme Tarihi:

Düğün şaşırtması
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 10, 2000 00:00

Haberin Devamı

Abdülhamit Çelik'in düğün davetiyesindeki tarihin, polisi şaşırtmak amacıyla Mumcu Suikastı'nın meydana geldiği güne denk getirildiği ihtimali üzerinde duruluyor. Çelik ise ifadesinde, düğün tarihini 24 Ocak değil, 27 Ocak olarak belirtiyor.

Humeyni'li davetiye dağıttı

Abdülhamit Çelik, polis ifadesinde, eşinin aksine 24 Ocak'ta değil, 27 Ocak'ta evlendiğini söylüyor. Abdülhamit ile Tuba'nın düğün davetiyesinde Humeyni'nin gençlere hitap ettiği sözlerine yer verilmesi dikkat çekiyor. Abdülhamit-Tuğba Çelik Çifti'nin evlendiği İskenderpaşa Camii Vakfı altındaki düğün salonunu işleten Asel Gıda firmasının yetkilisi Mehmet Kuşçu, düğün kayıtlarını bulamadıklarını söyledi. Aynı zamanda aşevi olan tesisleri beş yıldır işlettiklerini ifade eden Kuşçu, ‘‘Biz burayı teslim aldığımızda, eski kayıtların tutulduğu bir ajanda vardı ama sonra kayboldu. Şu an 1993 yılına ait kayıtları bulmamız mümkün değil’’ dedi.

EŞİ Tuğba Çelik'in ‘‘Suikast günü düğünümüz vardı’’ demesi, Uğur Mumcu suikastı sanıklarından Abdülhamit Çelik'i temize çıkartamadı. Abdülhamit Çelik'in düğünden önce yaşadığı ve karanlıkta kalan 40 saat, Mumcu Suikastı'nın bir numaralı sanığı Yusuf Karakuş'un polis ifadesine yansıttığı 'suikast trafiği'ne uyum sağlıyor. Abdülhamit Çelik'in polis ifadesinde söylediği düğün tarihi ile eşinin verdiği düğün tarihi arasında üç gün fark var. Polis, 24 Ocak 1993 tarihli düğün davetiyesinin, Abdülhamit Çelik'in suikaste karıştığını perdelemek için hazırlanmış olabileceği ihtimalini araştırıyor.

OTOMOBİL EVİN ÖNÜNDEYDİ

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Uğur Mumcu, Renault otomobilini, 22 Ocak 1993 Cuma günü akşam saatlerinde, Karlı Sokak'taki evinin karşısındaki duvarın kenarına park etti. Cumartesi günü otomobilini hiç kullanmadı. 24 Ocak pazar günü öğle saatlerinde otomobiline bindikten sonra meydana gelen korkunç patlamada yaşamını yitirdi.

Tuğba Çelik'in Hürriyet'e yaptığı açıklamaya göre eşi Abdülhamit Çelik, 22 Ocak Cuma günü İstanbul'da düğün alışverişindeydi. Abdülhamit Çelik'in, alışverişini tamamladığı Cuma akşamından düğün saati olan pazar günü 13.30'a kadar nerede olduğu ne yaptığı karanlık. Ancak 22 Ocak Cuma akşamı ile 24 Ocak Pazar günü öğle saatlerine kadar geçen süre, Yusuf Karakuş'un 'suikast trafiği'ne inanılmaz bir uyum sağlıyor.

Üç İranlı bombayı Uğur Mumcu'nun otomobiline yerleştirirken, sokağın başındaki güvenlik görevlisini oyaladığını söyleyen Yusuf Karakuş, ifadesinde ‘‘Otobüsle o akşam Ankara'ya hareket ettik’’ diyor. Karakuş'un tarihini vermediği o akşam, 22 Ocak Cuma akşamıysa, ifadesine göre 23 Ocak Cumartesi sabaha karşı Ankara'ya vardılar. Otogarda bulunan mescitte üç İranlı ile buluştular. Uğur Mumcu'nun evinin bulunduğu sokağa gidip inceleme yaptılar. Cumartesi günü, Mumcu'nun otomobili evinin önündeydi. Pazar sabahı erkenden aynı noktada İranlılarla buluştular. Abdülhamit Çelik, bir gün önce taksiden indikleri yerde bekledi. Yusuf Karakuş, yolun başındaki güvenlik görevlisini lafa tuttu. Ellerinde bir poşet bulunan Üç İranlı, bombayı araca yerlyeştirdikten sonra Karlı Sokak'tan ayrıldılar.

Yusuf Karakuş, bombayı sabah erken yerleştirdiklerini, İstanbul'a otobüsle döndüklerini söylüyor. Bu da altı saatlik bir otobüs yolculuğundan sonra, pazar günü 12.00 sıralarında İstanbul'da olabileceklerini, Abdülhamit Çelik'in, 13.30'daki düğüne rahatlıkla yetişebileceğine işaret ediyor.

İFADESİ ALINDI

Uğur Mumcu'nun öldürüldüğü gün düğünleri olduğunu söyleyen Tuba Çelik, dün Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alındı. Dün saat 14.30'da İskenderpaşa Mahallesi Havlucu Sokak 34/4'e gelen polisler, Tuba Çelik'i, bir yaşındaki bebeği ile birlikte Terörle Mücadele Şubesi'ne götürdüler. İfadesine başvurulan Tuğba Çelik, 16.30 sıralarında serbest bırakıldı.

Zanlılar sorguda ‘sanık’ duruşmada

UĞUR Mumcu'nun öldürülmesiyle ilgili gözaltına alınan 9 zanlının sorgusu sürerken, bu amaçla oluşturulan çeteye mensup olduğu gerekçesiyle idam istemiyle yargılanan Abdullah Argun Çetin'in duruşması da dün yapıldı. Ankara 1 No'lu DGM'de görülen duruşmaya, sanık Çetin, müdahiller Beyhan Gürson ve Ceyhan Mumcu ile avukatları Turgut Kazan, Emin Değer ve Halit Sevinç katıldı. Mahkeme Başkanı Mehmet Orhan Karadeniz, İçişleri Bakanlığı'na yazılan müzekkerenin cevabının geldiğini bildirdi. Karadeniz, yazıda, 0 542 262 11 01 nolu telefonun sahibinin Yasin Akın olduğunun belirtildiğini, ancak 9-11 Kasım 1998 tarihleri arasında Romanya'daki Türkiye Büyükelçiliği'nde kimlerle görüşme yaptığının bildirilmediğini kaydetti. Müdahil avukatı Kazan, gelen yazıyı inceleyip beyanda bulunmak için süre talep etti. Sanık Çetin, uzun süreden beri tutuklu olduğunu ifade ederek, tahliyesini talep etti. Cumhuriyet Savcısı Hamza Keleş, İçişleri Bakanlığı'ndan gelen yazıda, telefonun Yasin Akın'a ait olduğunun belirtildiğini söyledi. Savcı Keleş, sanık Çetin'in tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Mahkeme Başkanı Karadeniz, Yasin Akın'ın Ankara'daki adresinden çağrılarak duruşmada tanık olarak dinlenmesine, Çetin'in tutukluluk halinin devamına karar verildiğini açıkladı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!