DTP'li Tuncel: Harekat başarısız oldu

Güncelleme Tarihi:

DTPli Tuncel: Harekat başarısız oldu
Oluşturulma Tarihi: Mart 08, 2008 11:31

HAKKINDA 15 yıl hapis cezası istemiyle dava açılan Demokratik Toplum Partisi (DTP) İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, “Türkiye'de Kürt ve Türkler olarak etle tırnak gibiyiz. Birbirimizden ayrılamayız. Birimizin yaşadığı sorun diğerini etkiliyor. O açıdan da soruna böyle bakmak gerekiyor. Aksi takdirde, yani ayrılıklar ifade edilmek istenirse çok fazla neden var” dedi.

Haberin Devamı

Amerika'da bulunan ve New York Üniversitesi'nde bir konuşma yapan Tuncel, Kürt sorununun Irak topraklarında değil, Türkiye içinde çözülebileceğini söyledi. Başkent Washington'da da temaslarda bulunan Sebahat Tuncel, Amerika’nın Sesi radyosunun sorularını yanıtladı. Tuncel, Türkiye'deki sorunun; Kürt sorunu olmadığını, Türkiye'nin bu sorunu çözmesi gerektiğini bunu yaparken geçmişten bu yana izlendiğini öne sürdüğü baskı, inkar, asimilasyon, şiddet politikalarının kenara itmesi, halkın taleplerini dikkate alması gerektiğini söyledi. DTP’li Tuncel, “Sorun dışarıda değil, Türkiye’nin içerisinde. Türkiye kendi yurttaşlarıyla tartışarak sorunu çözmeli” dedi. Tuncel, 30 yıllık Türkiye siyasi tarihine damgasını vuran bir olay yaşandığını belirterek şöyle konuştu:

Haberin Devamı

“BAŞARI; ÖLMEK, ÖLDÜRME SİYASETİ DEĞİL”

“Türkiye’de yaklaşık 20 milyon Kürt var ve bu Kürt halkı kendi kimlik ve kültürel haklarını, ana dilde eğitim gibi haklarını kullanamıyor. Dolayısıyla bunun sonucunda da yaşanan çatışmalı bir ortam var. Kimisinin ‘düşük yoğunluklu savaş’, kimisinin ‘savaş’, kimisinin ‘çatışma’ dediği bir süreç yaşanıyor. Bu sorun Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde, Irak sınırlarında değil. Dünya genelinde Kürtler dört parçada yaşamak zorunda. Türkiye'de yaşayan yurttaşlar Kürt sorununun Türkiye’de çözülmesini istiyorlar. O açıdan bugün Kürtler sadece Diyarbakır, Van, Muş, Siirt gibi yerlerde değil Ankara, İstanbul, İzmir, Manisa gibi yerlerde de yaşıyorlar. Dolayısıyla Türkiye'nin her yerine yayılmış durumdalar. O açıdan da aslında artık Kürt sorunu değil, bir Türkiye sorunu. Türkiye'nin bilindik, eski yöntemlerle değil, bu halkın taleplerini dikkate alarak bir çözüm geliştirmesi gerekiyor. Türkiye’nin son kara harekatı başarılı olamadı. Bundan önce de 24 defa sınır ötesi operasyon yapılmıştı. Bu 25'insiydi. 24'ünde de başarılı olunamamıştı. 25'inde de. Başarı dediğiniz şey nedir. Yani eğer Türkiye’de Kürt sorunu gerçekten çözülürse, Türkiye’de insanlar barış, kardeşlik içerisinde, demokrasi içersinde yaşıyorsa, kendilerini özgür hissediyorlarsa başarı budur. Başarı ölmek, öldürmek üzerine yapılan bir siyaset değildir.”

Haberin Devamı

“KÜRTLER VE TÜRKLER HİÇ BU KADAR KARŞI KARŞIYA GELMEDİ”

Sabahat Tuncel, “Sınır ötesinde ölen gençler gerilla olsun asker olsun sonuçta emekçi halkın çocukları” derken çatışmalarda ölen birçok gencin o savaşı istemediğini da neden çıktığını bile bilmediğini iddia ederken, ölme ve öldürme üzerine yapılan bir siyasetin her zaman başarısız olduğunu savundu. DTP Milletvekili Tuncel, şöyle devam etti:

“Yaşamak ve yaşatmak üzerinde bizim bir siyaset yapmamız gerekiyor. O zaman biz başarılı oluruz. Bugün sınır ötesi operasyon Türkiye'de aslında Türk ve Kürt halkının birlikte yaşama arzusunu zedeledi. 30 yıllık çatışmalı süreçte hiçbir zaman Kürtler ve Türkler bu kadar karşı karşıya gelmedi. Bu operasyon ona neden oldu. Oysa operasyon değil, çözüm, demokratik çözüm, barışçıl çözüm konusunda adım atılması çok daha masrafsız olacak. Türkiye emekçilerinin cebinden gitti o savaşa harcanan paralar. Dağı taşı bombalamak öyle kolay masrafsız bir şey değil. Bugün işte arkasında Türkiye’de elektriğe zam, yarın farklı şeylere zam gelecek. Savaş aynı zamanda ekonomik maliyeti olan bir durum. Oysa biz şunu söylüyoruz. Türkiye’de silahların yöntem dışına çıkması mümkün, demokratik ve barışçıl bir çözüm mümkün. Bunun içi de Kürt halkının talepleri dikkate alınmalıdır, operasyon yapmak değil.”

Haberin Devamı

“PKK, NEDEN DEĞİL SONUÇTUR”

Tuncel, Türkiye’de çatışmaların 30 yıldan bu yana sürdüğü ve kendilerinin şiddeti desteklemediğini söylediği hatırlatılırken, “Bu aynı zamanda PKK’yı da onaylamadığınız anlamına mı geliyor?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Biz Türkiye gerçeğinin farkındayız. PKK, Türkiye'de Kürt sorununun bir nedeni değil, bir sonucudur. Eğer nedeni olsaydı, PKK'dan önce Kürtler'in taleplerinin gün yüzüne çıkmamış olması lazım. Bugün PKK’ya 29’uncu isyan deniyor. Demek ki Kürtler bundan önce 28 defa kendi talepleri için, eşitlik, özgürlük talepleri için, kimliğini, dilini özgürce kullanabilmek için bir şekilde isyan etmişler. Bu 29’uncu ise o zaman demek ki PKK’nın ortaya çıkış nedeni Kürt halkının taleplerinin yerine getirilememesi, Kürt halkının kendisini özgür ve eşit bir şekilde hissedememesi. Şimdi Türkiye'de yanlış bir şey var. Sorun, terör sorunu olarak ele alınıyor. Dolayısıyla mücadele de terörle mücadele. Siz ne yaparsınız, işte teröristlere karşı mücadele ederseniz, sorun terör sorunudur. Bu Türkiye’de bugün çıkmazın temel nedenidir. Türkiye’de sorun terör sorunu değil, Kürt sorunudur. 20 milyon halk yaşıyor. Bu halk, kimlik ve kültürel haklarını, ana dilde eğitim istiyor. Kısacası anayasal vatandaşlık istiyor. Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yaşamak istiyor, Türk halkıyla birlikte yaşamak istiyor ama özgür ve onurlu yaşamak istiyor. Bunu böyle ele almak gerekiyor, diğeri çözümsüzlüğün nedenidir. PKK, sorunu gündemleştirmek için silahlı mücadeleye başvurmuş. Ama gelinen aşamada, onların da çeşitli yayın organlarında şöyle bir şey çıkıyor; sorun artık silahlı yöntemler çözülemez, bir yere kadar gider ama sorunun diyalogla, müzakere ile çözülmesi esas alınmalıdır. Bu noktaya gelmiş olması önemli. Mesela PKK’nın çıkışı bağımsız Kürdistan’dı ama şimdi Kürtlerin kimlik ve kültürel haklarının tanınmasının kendilerinin silahsızlanması konusunda bir adım olacağını düşünüyorum.”

Haberin Devamı

“AYRILIKLAR İÇİN ÇOK NEDEN VAR”

Sabahat Tuncel, PKK ile silahlı mücadelenin Türk- Kürt ayrımı yapmadan ülkedeki her kesimi etkilediğini, yoksullaştırdığını, güvenlik sorunu yaşattığını anlatırken, Türkiye’de Kürt ve Türkler'in et ile tırnak gibi olduklarını, ayrılamayacaklarını bildirirken sözlerini şöyle sürdürdü:

“Birimizin yaşadığı sorun diğerini etkiliyor. Aksi takdirde, yani ayrılıklar ifade edilmek istenirse çok fazla neden var. Çözmek istenmezse çok fazla neden var. ‘Türkiye’de sorunun çözümü için hemen bir af çıksın’ demek çok gerçekçi değil. 30 yıllık bir çatışmalı süreç, yaşananlar var. Dolayısıyla hemen biz şöyle hayalci yaklaşmıyoruz, bugün sorun çözüldü, af da çıkacak, her şey bitecek değil. Öncelikle hükümetin şuna karar vermesi gerekli; bu ülkede Kürtler ve in hakları var. Örneğin sayın Başbakan Almanya'da ‘asimilasyon insanlık suçudur' dedi, çok doğru, biz de öyle görüyoruz, insanlık suçudur. O zaman bu suçu işlememek lazım. O zaman Kürtler'in taleplerini dikkate almak lazım. Ana dilde eğitimdir, kültürel haklarıdır, kimlilerini tanımak... Bunlar yapıldığında zaten süreç kendisini getirecektir. Bunun kapsamı içerisinde siyasi bir genel af da olmalıdır. Eğer siz çözüm için adım atarsanız, çözüm için çaba harcarsanız siyasi af bunun bir nedenidir. Ama önce af çıksın, sonra tartışalım değil. Mesela Türkiye’de bu konuyu tartışmaya ihtiyaç var. Sorunun nedenleri nedir, nasıl çözebiliriz, bu konuda neler yapabiliriz. Sonuçta mesela partimiz önerdi, bir akil insanlar komisyonu oluşturulsun. Sadece partimizle tartışmak istenmiyorsa.. Türkiye’de ciddi anlamda bir çok aydın yazar da bunu dillendiriyor artık. Örneğin partimiz de bu sorunun çözümü için demokratik özerklik projesini ifade etti. Yani Türkiye’de halklar bir arada yaşayabilir, bu mümkün, bunun için de yerel yönetimlerin de yetkilerinin güçlendirildiği, adalet, milli güvenlik, dış politika dışında yerel meclislerin oluşturacağı ve yereldeki halkların, sadece Kürtler açısından değil, bütün halkların taleplerini ya da haklarını garanti altına alacak, özgürlüklerini sağlayacak bir siyasi reformun Türkiye’de sorunları çözeceğini düşünüyoruz.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!