DostluÄŸa giden yol bu sefer mideden geçti

Güncelleme Tarihi:

Dostluğa giden yol bu sefer mideden geçti
OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 15, 2003 00:00

Son günlerde Atina'daki bütün kitapçıların vitrinlerinde baÅŸköşeye bir kitap oturdu: Türkler ve Yunanlılar Aynı Masada. Yazarları iki yemek ustası, Türkiye'den Engin Akın ve Yunanistan'dan Mirsini Lamraki. Ege'nin iki yakasındaki bu iki yemek ustası tam beÅŸ yıl süren bir çalışma sonunda, 380 sayfalık bir kitap yazdılar. Kitapta, Türk ve Yunan mutfağından alınmış 200'e yakın yemek tarifi var. Türkçesi gelecek ay Ä°ÅŸ Bankası Kültür Yayınları’ndan çıkacak kitabın tanıtımı için Engin'le Mirsini Atina'daydılar. Üçümüz buluÅŸup ortak geleneklerimizi ve yemeklerimizi konuÅŸtuk. KonuÅŸtukça, Türk ve Yunan halkının 600 yıl boyunca birlikte yaÅŸarken nasıl ortak mutfak ve gelenekler yarattıklarını gördük.Ä°ki yemek uzmanı ilk kez, yıllar önce Girit'te bir uluslararası toplantıda tanışmış. Engin Akın, Yunan mutfağıyla karşılaÅŸmasını şöyle anlatıyor: ‘‘Yemekler arka arkaya getirildikçe ÅŸaÅŸkınlığım artmaya baÅŸladı çünkü önce topak tarhana çorbası ikram ettiler. Sonra da masaya mumbar dolması geldi. Mumbar dolmasını anneannem yapardı.’’Bu arada Mirsini atılıyor: ‘‘İlk karşılaÅŸtığımız zaman Engin, yanında oturan Amerikalı ve Ä°spanyol yemek uzmanlarına Anadolu'da hamurun nasıl açıldığını anlatıyordu. Sonra Anadolu'da yere dökülen kırıntıların üzerine basmanın günah olduÄŸunu söyleyince, çocukluk yıllarımı hatırladım. Girit'te anneannem de bizlere aynı ÅŸeyleri söylerdi. Sonra Engin'le konuÅŸtukça ne kadar ortak yemeÄŸimiz ve geleneÄŸimiz olduÄŸunu görmeye baÅŸladık ve geçmiÅŸin önyargılarını aşıp birlikte bir kitap hazırlamayı hayal etmeye baÅŸladık.’’BÄ°R TAVERNAYA GÄ°TSENÄ°ZEngin'le Mirsini, tanışmalarından dört ay sonra kolları sıvamışlar. Gerçekten de Türk ve Yunan mutfağı iki halkın asırlarca birlikte yaÅŸamalarının getirdiÄŸi bir kültürel nimet. Türk ve Yunan mutfağındaki ortak yemekler o kadar çok ki, Atina'da bir tavernaya gitseniz hiç zorluk çekmezsiniz. GittiÄŸiniz her yerde Türkçe olarak istediÄŸiniz yemeÄŸi ısmarlayabilirsiniz. Neler mi isteyebilirsiniz? Liste çok uzun ama ben birkaçını sayayım; Dolma (dolmades), sarma (sarmas), cacık (cacıki), fava, tarhana, paça, iÅŸkembe, pilav, mantı, börek, turÅŸu (turÅŸi) ve bamya (bamyas), imam bayıldı (imam bayildis), kapama, musakka, yahni, yuvarlama (yuvarlakya), marul salata (maruli salates)... Tabii yanında da anasonlu rakınızı ya da uzonuzu içebilirsiniz..Engin Akın ve Mirsini Lamraki'nin kitabında bütün ortak yemeklerimiz yer alıyor ama bence kitabın en ilginç bölümünü, iki halkın yemek geleneklerinin anlatıldığı sayfalar. Türk ve Yunan mutfağında birçok ortak yemeÄŸimiz olduÄŸunu biliyordum ama birçok geleneÄŸimizin de ortak olduÄŸunu ÅŸaşırarak okudum. Ä°ki toplum öylesine içiçe girmiÅŸ ve gelenekleriyle birbirini öylesine etkilemiÅŸ ki, Türkler Müslüman, Yunanlılar da Ortodoks olmasına raÄŸmen, bazı dini bayramlarda piÅŸirilen yemekler bile aynı. DoÄŸumlarda ve ölümlerde yapılan özel yemeklerde de büyük benzerlikler olduÄŸunu gördüm.Ä°KÄ° ÃœLKEDE DE AÅžUREAÅŸure hem Yunan hem de Türk mutfağında ortak adla yer alıyor. AÅŸure günüyle ilgili birçok efsane var. Bazıları AÅŸure gününde Adem'le Havva'nın tanıştığına inanıyor. Bazıları ise Nuh'un gemisindeki son yemeÄŸin anısına aÅŸure günü yapıldığını söylüyor. Türkler, Muharrem ayının 10.gününde, Hz. Ali'nin oÄŸlu Ä°mam Hüseyin'in Kerbela'da ÅŸehit olduÄŸu gün AÅŸure piÅŸiriyor. Türkiye'de bazı bölgelerde ise evlenecek kızı olanlar aÅŸure yapıp dağıtıyor. Yunanlılar ise ölenin günahlarının affedilmesi için vefatın 40. gününde aÅŸure piÅŸirip dağıtıyor. Mirsini, Yunanistan'da ölülerin anısına bütün yıl boyunca üç cumartesi günü aÅŸure ya da helva piÅŸirildiÄŸini söylüyor.KAYNATILMIÅž YUMURTA Farklı zamanlarda ve anlamda olsa bile Türkler ve Yunanlılar komÅŸularına kaynatılmış yumurta da dağıtıyor. Yunanlılar, Ä°sa'nın öldükten sonra yeniden dirilip gökyüzüne çıktığına inandıkları Paskalya'da yumurta kaynatıp kırmızıya boyuyorlar. Yine efsaneye göre, Ä°sa'nın göklere çıktığı gün Kudüs'te haberi alan yumurta satıcısı bir kadın buna bir türlü inanamamış. Sepetindeki yumurtaları gösterip ‘‘ancak bunların hepsi kızarırsa inanınırım’’ demiÅŸ. Birden mucize olmuÅŸ ve bütün yumurtalar kırmızıya boyanmış. O zamandan beri de yumurtalar kırmızıya boyanıyor ve paskalya gecesi yenilen aile yemeÄŸinde yumurta tokuÅŸturuluyor. Engin Akın'ın anlattığına göre de, Dağıstan'da Kurban Bayramında yumurta kaynatılıp dağıtılıyor. Ege bölgesinde de Ramazan bayramında özel olarak piÅŸirilen çöreklerin ortasına yumurta konuyor.Bir baÅŸka ilginç gelenek de anlam deÄŸiÅŸtirerek iki toplumda da devam ediyor. Biz de çoçuk ilk diÅŸini çıkarırken, buÄŸday piÅŸirip akrabalara ve komÅŸulara dağıtıyorlar. Yunanlılar ise diÅŸ buÄŸdayını, cenaze töreninin ardından mezarlıktan eve gelindiÄŸi zaman ikram ediyor. Mirsini ‘‘Eskiden büyük bir tencerede piÅŸirilir ve herkes kaşıkla yerdi. Åžimdi yine piÅŸiriliyor ve cenazeden sonra ya evde ya da bir kafede verilen davette bir kadeh konyakla birlikte ikram ediliyor’’ diye anlatıyor.. Yunanistan'da bütün marketlerde kolayca bulabileceÄŸiniz bir baÅŸka gıda da helva. Mirsini Helva'nın özellikle oruç sırasında yendiÄŸini söylüyor. Engin ise Türklerin ölüm yıldönümlerinde helva piÅŸirdiklerini hatırlatıyor.Ä°SA'NIN KUNDAÄžI DOLMAEngin'le Mirsini'nin kitabında bir baÅŸka ilginç gelenek daha yer alıyor. Ä°sa'nın doÄŸduÄŸu gün olarak kabul edilen 25 Aralık'ta, Yunanlılar sarma ve lahana dolması piÅŸirirlermiÅŸ. Sarma sözcüğünün Türkçe olduÄŸunu bilmeseler de Yunanlılar, lahana ve yaprak sarmasını Ä°sa'nın kundağını sembolize ettiÄŸi için piÅŸiriyorlarmış. Noel'de ayrıca lokmalar, ÅŸekerpareler ve baklavalar piÅŸirilip ikram ediliyor.HIDRELLEZ DÄ°LEĞİHem Türklerin hem de Yunanlıların farklı isimlendirdikleri ortak bir gelenekleri daha var. Biz ‘‘Hıdrellez’’ diyoruz. Yunanlılar ise Aziz Yunannis Günü olarak anıyorlar. 5 mayıs'ı 6 Mayıs'a baÄŸlayan gece tutulan dileklerin gerçekleÅŸtiÄŸine inanıyorlar. Ev almak isteyenler, ya ev resimleri çiziyor ya da küçük çöplerle ev maketleri yapıp aÄŸaç dibine bırakıyorlar. Mirsini, Yunanlıların da aynı gün ya çöplerle ev maketi yapıp dilek tuttuklarını ya da evlenmek isteyen genç kızların yastıklarının altına çöpler koyduÄŸunu anlatıyor.Kısacası Türkler ve Yunanlılar dünyada hiçbir ulusun sahip olamayacağı kadar ortak damak tadı, ortak mutfak ve ortak geleneÄŸe sahipler. Engin'le Mirsini'nin kitabı, sanki iki halkın birlikte geçirdikleri 600 yıla damga vuruyor.BENÄ°M ÅžAÅžIRDIKLARIMPEYNÄ°RLÄ° PÄ°DECÄ°LERÄ°lk gördüğüm zaman beni en fazla ÅŸaşırtan yerlerden biri pideciler olmuÅŸtu. Atina'da özel pideciler var. Tabelalarında Türkçe olarak ‘‘Peynirli’’ diye yazıyor. Bu pidecilerde bizim bildiÄŸimiz peynirli pide yapılıyor. Özellikle genç nesil Yunanlılar, peynirli sözcüğünün Türkçe olduÄŸunu bile bilmiyorlar ama ‘‘Peynirli’’ye bayılıyorlar.. TÃœRK KAHVESÄ°Aslında malum, Türk kahvesinin adı Yunanistan'da, 1974'de yaÅŸanan Kıbrıs kasırgasıyla deÄŸiÅŸip birden Yunan kahvesi oluvermiÅŸ. Üç yıldır Türkiye ile Yunanistan arasında esen dostluk rüzgarları henüz Türk kahvesini içine almadı. Türk kahvesi hálá Yunan kahvesi olmaya devam ediyor. BAKLAVA VE KADAYIF Atina'da baklava ve kadayıf özel tatlıcılarda ‘‘Orient- Åžark’’ tatlısı diye satılıyor. Avrupa'nın baÅŸka hiçbir yerinde bulunmayan iÅŸkembe-paça ve pastırmayı da unutmamak lazım. Atina'nın büyük et halinin içinde sabaha kadar açık olan iÅŸkembe çorbacısına ilk gittiÄŸim zaman da çok ÅŸaşırmıştım. Yunanlılar da Türkler gibi, alkolü fazla kaçırınca soluÄŸu iÅŸkembecide alıyorlar. Pastırmaya gelince, Kayserili bir Ermeni aile, Anadolu'dan göç ettikten sonra gelip Yunanistan'a yerleÅŸmiÅŸ ve pastırma fabrikası açmış. MeÅŸhur Kayseri pastırması Atina'da da satılıyor.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!