Doğal yaşam bitti, bitiyor

Katliam yapan avcılar ve ormanların talan edilmesi doğal yaşamın sonunu hazırlıyor. Yaban hayvanı sayısının azaldığını belirleyen Milli Parklar Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü, kaçak avcılığın önlenmesi için kampanya başlatıyor.

Av ve yaban hayvanı sayısı hızla azalıyor

Orman Bakanlığı Milli Parklar Av-Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü, Türkiye'de av-yaban hayvanı sayısında bilinçsiz ve kaçak avcılık, yaşam alanlarının bozulması ve olumsuz iklim koşulları nedeniyle azalma olduğunu belirledi.

Antalya'da 80 bin hektar üzerinde yapılan tespit çalışmalarında, özellikle av-yaban hayvanı yaşam ortamlarının bozulduğu ve erkek-dişi oranında dengesizlikler olduğu ortaya çıktı.

AV TURİZMİ

Bu arada yerli ve yabancı avcıların belli bir ücret karşılığında av yaptığı Artvin-Yusufeli yaban hayatı koruma sahasında yapılan envanter çalışmasında da av-yaban hayatı popülasyonunda azalma olduğu ortaya çıktı. Bölgede, av turizmi için gelen taleplere izin verilmiyor.

Genel Müdürlük, av-yaban hayvanı sayısındaki azalmanın önlenmesi ve av-yaban hayatının korunması için bir dizi tedbir aldı. Bu kapsamda Türkiye çapında av-yaban hayatının envanteri çıkarılacak.

KAMPANYA

Bu amaçla 17 Ekim Salı günü Erzincan'da üniversite ve avcı derneklerinin temsilcilerinin katılımıyla av-yaban hayatı envanterinin nasıl hazırlanacağı konusunda seminer ile uygulama çalışması yapılacak.

Av-yaban hayatının korunması amacıyla mahalli köy tüzel kişiliklerine de görev verilecek. Milli Eğitim Bakanlığı ile imzalanan protokol çerçevesinde de bilinçsiz ve kaçak avcılığın önlenmesi amacıyla düzenlenen avcı eğitimi kursları önümüzdeki ay başlayacak.

Hayvan itlafı genelgesine tepki

Tarım Bakanlığı'nın yayınladığı sokak hayvanlarının itlafı ile ilgili genelge hayvanseverlerin tepkisine neden oldu. Doshayat Derneği üyesi Süsen Erkuş, Kalyon Otel'de dün düzenlenen bir toplantıda İçişleri Bakanı Sadettin Tantan ve İstanbul Valisi Erol Çakır ile görüşerek genelgenin uygulanmaması için yardım istedi. Süsen Erkuş, Tarım Bakanlığı'nın yayınladığı, ‘Sokak köpeği ve sahipsiz hayvan kavramlarını lugattan çıkarıncaya kadar mücadeleye devam edilmesini’ öngören genelgenin kabul edilemez olduğunu belirterek ‘‘Sayın Bakan ve Sayın Vali'den bu genelgenin uygulanmaması için yardımlarını istedim. Onlar da konuyla ilgileneceklerini ve ellerinden geleni yapacaklarını söylediler’’ dedi.

Kuş Cenneti, sonunda panayır oldu

AVRUPA Konseyi tarafından A Sınıfı Diploma ile ödüllendirilen Manyas Kuş Cenneti, sonunda panayır oldu. Doğal güzelliğiyle herkesi büyüleyen Manyas Kuş Cenneti'nde her yıl 250 türden 3 milyondan fazla kuş ağırlıyordu. Manyas Kuş cenneti, Avrupa Konseyi tarafından ‘Özel olarak korunması’ amacıyla A Sınıfı Diploması ile ödüllendirilmişti. Yetkililerin ilgisizliği, yanlış uygulamalar Kuş Cenneti'ni kuruttu. Doğal ortamını yitiren Kuş cenneti'ne kuşlar da gelmez oldu. Yıkılan kulenin yıllardan bu yana yapılmadığı Manyas Kuş Cenneti, sonunda panayırcılara kaldı. Klakson çalma, ses çıkarma, piknik yapmanın yasak olduğu Kuş Cenneti'ne kurulan panayır, cennetin son misafiri olan pelikanların da göç etmesine neden oldu. Kuş Cenneti'nin bu duruma gelmesinde herkesin suçlu olduğunu söyleyen yöre halkından Kayahan Kuruş ve Ayşe Gonca, ‘‘Bir doğa harikası ancak, bu şekilde yok edilir. Güzelim cenneti cehenneme çevirip, panayır açtılar. Bu ayıp herkesin’’ diyerek tepkilerini dile getirdiler.