Diyanet'ten 'haşema' açıklaması

Güncelleme Tarihi:

Diyanetten haşema açıklaması
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 12, 2011 13:49

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanvekili Zeki Sayar, Mersin'in Erdemli ilçesinde tatil yapan Gaziantepli Şelale Akdoğan'ın sitede haşema ile havuza girmesine izin verilmemesini eleştirdi.

Haberin Devamı

Sayar, Sabancı Merkez Cami'sinde, cuma namazı öncesi cemaate hitap etmek üzere geldiği Adana'da,gazetecilerin, bir kadının haşema ile havuza girmesine izin verilmemesi ve teravih namazı tartışmalarıyla ilgili sorularını cevaplandırdı.

Gaziantepli Şelale Akdoğan'ın, Mersin'in Erdemli ilçesindeki yazlığında, havuza haşema ile girmesine izin verilmemesi üzerine memleketi Gaziantep'te Cumhuriyet Savcılığına yaptığı suç duyurusuyla ilgili soruyu cevaplayan Sayar, “Kişi, 20'nci asırda, hele Müslüman ülkemizde istediği gibi giyinme hürriyetine sahip olmalıdır” dedi.

Sayar, artık insanların tercihlerine herkesin saygı duyması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Yaşadığımız çağda öne çıkan insan hakları ve demokrasi gibi değerler önemli kavramlardır. Kişi inancı gereği olarak bu şekilde bir tercih yapmış ise hiç kimsenin ona engel olma hakkı bence olmamalıdır. Bunu doğru bulmuyorum. Bunu, memleketimizin birliğine ve beraberliğine hizmet etmeyen, çok geride kalması gereken, çağımızda yeri olmaması gereken bir davranış olarak görüyorum.”

Haberin Devamı

ŞELALE AKDOĞAN OLAYI BÖYLE ANLATTI / WEB TV

O SİTENİN YÖNETİCİSİ KONUŞTU / WEB TV

TERAVİH NAMAZI TARTIŞMASI

Sayar, bazı televizyon kanallarında “Teravih namazı vardı, yoktu” tartışmalarıyla ilgili de “Bu türde bir tartışmayı çok yersiz buluyorum ve doğru olmadığını düşünüyorum. Ramazan ayında halkımızın oluk oluk camilere aktığı Kur'an-ı Kerim dinlediği, kadınların, çocukların bilgilendiği bir zamanda halkımızın zihninin karıştırılması gereksiz” dedi.

Bunun ilmi bir mesele olduğunu savunan Sayar, şöyle devam etti:
“Bu ilmi meselelerin kendi mahfilinde, kendi yerinde tartışılması gerektiğini düşünüyorum. Adına ister 'teravih' ister 'gece namazı' deyin. Bizzat Hz. Peygamberimiz bu namazı kıldı, hatta birkaç gün de gelen ashabına kıldırdı. Hz. Ömer döneminde de cemaatle topluca kılınmaya başlandı. O dönemden günümüze kadar 15 asır boyunca bütün Müslümanlar camilerde teravih namazı kılıyor. Bu kadar insanımızın değer verdiği ibadeti, sadece zihinleri bulandırmak için bazı insanların televizyon ekranlarında böyle beyanat vermesinin doğru olmadığını düşünüyorum. Zaten milletimizin de bunlara itibar edeceğini düşünmüyorum.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!