Diyanet’in kitabı: Hıristiyanlığı İsa kurmadı
Güncelleme Tarihi:
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yayımladığı "Misyonerlik" kitabında Hıristiyanlığın İsa tarafından kurulan bir din olmadığı ve İsa’nın da bir Hıristiyan olmadığı belirtildi.
Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı’nın yayımladığıÂ"Misyonerlik" kitabında Hıristiyanlığın Ä°sa tarafından kurulan bir din olmadığı ve Ä°sa’nın da bir Hıristiyan olmadığı belirtildi.
  Â
Prof. Dr. Şinasi Gündüz’ün hazırladığı "Misyonerlik" kitabı Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlandı. Kitapta, milattan sonra birinci yüzyılın ikinci yarısından itibaren şekillenen Hıristiyanlığın ne kadar İsa’ya ve onun öğretilerine dayandığının tartışılması gerektiği belirtildi.
Hıristiyanlığın inanç ve öğretileri için İsa’yı referans gösterdiğine değinilen kitapta, "Gerçekte Hıristiyanlığın tarihsel İsa ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Bir diğer ifadeyle Hıristiyanlık İsa tarafından kurulan bir din değildir ve İsa’da bir Hıristiyan değildir" denildi.
  Â
Kitapta Hıristiyanlık, İsa sonrası dönemde Antakya cemaatinin Helenizim ve Gnostik geleneklerin etkisiyle oluşturdukları bir ilahi kurucu olarak İsa yorumu üzerine ortaya çıkmış olan bir din biçiminde tanımlandı.
Kitapta, "gerçekte tarihte yaşamış olan İsa ile ilgili yapılabilecek en basit bir tanımlama ise, onun bir Musevi, 'yani Hz. Musa’nın mesajını izleyen, onu tebliğ eden ve yaşadığı toplumda Musa hukukunun geçerliliğini savunun bir kişi olduğudur'" denildi.
MİSYONERLERE EN ÇOK DESTEĞİ ABD VERİYOR
Â
Misyonerlik faaliyetlerine en fazla desteği ABD’nin verdiğine işaret edilen kitapta, 11 Eylül olaylarının misyonerlik faaliyetleri için bir dönüm noktası olduğu da belirtildi.
Yazar Şinasi Gündüz kitapta, misyoner araştırmalarına da yer verirken, bu araştırmalara göre Türkiye’de 15 bin civarında kişinin Hıristiyanlaştığı dile getirildi.
  Â
Kitapta, İslam’ın kendisine karşı sürdürülen bütün medyatik, siyasal ve askeri operasyonlara karşın dünyada en hızlı yayılan inanç sistemi olduğu kaydedildi.
Kitapta, "günümüzde Müslüman yöneticilerin baÅŸta oldukları bir çok OrtadoÄŸu ve Ön Asya ülkesinde bile Müslüman halklar sosyal, kültürel ve siyasal alanda kendilerini ifade edebilme sıkıntısı yaÅŸamakta ve bu konuda çeÅŸitli baskılara maruz kalmaktadırlar"Âdenildi.