Dışarda kalan oy ziyan mıdır

Güncelleme Tarihi:

Dışarda kalan oy ziyan mıdır
Oluşturulma Tarihi: Ekim 04, 2002 00:00

ÖNÜMDE gazetelere yansımamış iki kamuoyu anketi duruyor. Biri Strateji Mori, öteki Konsensus şirketleri tarafından yapılmış.Her ikisinin de ortaya koyduğu tablo şu:İKİ PARTİBarajı sadece AKP ve CHP geçiyor.Öteki partiler içinde en yüksek oranda oy alanı yüzde 7.5'te kalmış.Barajı geçen iki partinin aldığı toplam oy oranı yüzde 42-43.Kararsız seçmenin oyu ise yüzde 15-18 civarında.Tabii ki bu yazıyı, seçim sonuçlarının böyle çıkacağı varsayımına dayanarak yazıyorum.Bu durumda, kararsız seçmenin oyu tamamen barajı geçecek partilere gitse bile seçmen oylarının yüzde 40'tan fazlası Meclis dışında kalıyor.Kaldı ki, kararsız seçmenin tamamının barajı geçecek partilere yönelmesi tamamen teorik bir varsayımdır ve gerçekleşmesi imkánsızdır.Yani en iyi durumda bile yarıya yakın oy dışarda kalacaktır.Burada cevabını vermemiz gereken temel soru şudur:Dışarda kalan bu yüzde 50 oy, ‘‘ziyan olmuş’’ oy mudur?Bu sorunun cevabı çok önemli.Çünkü bazı insanlar, ‘‘Oyum ziyan olmasın’’ diye, anketlerin gösterdiği partilerden birine gidebilir.Ama dışarda kalacak oyu, ‘‘ziyan’’ olarak görmüyorsanız, tutumunuz farklı olabilir.Benim bu konudaki görüşüm şu:‘‘Dışarda kalacak oy da siyasi bir tercihtir.’’Yani, siyasi anlamı bakımından onun da çok önemli bir değeri vardır.Hatta dışarda kalan oy, bazı siyasi kriz dönemlerinde, içeri giren oydan daha fazla anlam taşıyabilir.Çünkü o oy oranının yüksekliği, ‘‘mevcut sistemin artık yürümediğini’’ gösteren çok önemli bir siyasi sonuç verebilir.O OYUN DEĞERİHepimiz biliyoruz ki, oyların sadece yüzde 50'sine dayanan bir parlamento, rahat yaşayamaz.Her şeyden önce aşılması çok zor bir ‘‘temsil kompleksine’’ kapılır.Daha da önemlisi, böyle durumlarda dışarda kalan oyun gücü, içeri girenden daha fazla olabilir. Dışardaki siyasi liderin forsu ve fiyakası, içerdekini sollayabilir.Hemen, ‘‘Öyle şey olur mu canım’’ demeyin. 1991 yılından itibaren çok kızdığımız şu veya bu liderin önünü kesmek için borç oy mekanizmasına başvurduk.Ama ilginçtir, o tarihten itibaren dışarda kalan oyların oranında artış başlamış.1983 yüzde 1.1 1987 yüzde 19.8 1991 yüzde 0.3 1995 yüzde 14.4 1999 yüzde 19.2 Demek ki son iki seçimde dışarda kalan oy oranı giderek artmaya başlamış.Eğer anketler doğru sonuç verirse, bu oran şimdi yüzde 40'ları geçecek demektir. Türkiye bu nedenle ‘‘ziyan olan oylar’’ tercihini de dikkate alacak yeni bir yapılanmaya gitmek zorunda.Avrupa'da birçok ülke bunu yaşadı.Mesela Fransa.KOMŞULARIMIZMesela komşumuz Yunanistan.Her ikisi de bu süreçleri yaşadı ve bugün sağlıklı çalışan demokratik siyasi parti yapılarına kavuştular.Üstelik bu süreç içinde, Akdeniz'e özgü ‘‘cazgır siyasetçi’’ tipini de tasfiye edip, ‘‘cool’’, sakin siyasetçiler dönemini açtılar.İşte ben bu varsayımlara dayanarak şunu savunuyorum.‘‘Oyum ziyan olacak’’ endişesi demokratik bir tercih biçimi değildir.İki turlu bir seçim sistemi olsa, bir itirazım yok.Ama insanlara, birtakım anketlere bakarak, ‘‘Tek turda iki turlu seçim tercihi yap’’ demek, giderek iflas eden bu sistemi hayat öpücüğü ile bir seçim daha yaşatmaktan başka işe yaramaz.Bu, ancak kendileri bir türlü büyüyemeyen partileri hormonla büyütmek anlamına geliyor.KERHEN OYBir partiye ‘‘kerhen oy vermek’’ hepimizi isyan ettiren bu liderlik sisteminin, bu çökmüş yapının devam ettirilmesi anlamına geliyor.Geçmişte o hatayı yaptım, ama artık bunu tekrarlamak istemiyorum.İşte o nedenle benim, ‘‘Oyum ziyan olacak’’ gibi bir endişem yok.İşte yine aynı nedenle ‘‘Oyum hürdür’’...TV'de ilk süper kapışma Baykal'la Erdoğan arasında3 Kasım seçiminin ilk süper karşılaşması 25 Ekim gecesi gerçekleşiyor. Anketlerde barajı geçeceğine kesin gözüyle bakılan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan o gece Uğur Dündar'ın ‘Seçim Arenası’ programında canlı yayına çıkacaklar.Televizyona çok farklı bir kulvarda başarılı bir dönüş yapan Uğur Dündar, Seçim Arenası programlarını yaptığı sırada Baykal ve Tayyip Erdoğan'a canlı yayında karşı karşıya gelmelerini önerdi. İki lider bir süre düşündükten sonra dün Dündar'a evet kararlarını bildirdiler. Dündar seçime girecek liderlerin çoğunu programına çıkardı. Bu liderlerin çıktığı programların reyting ve izleyici payları, anketlere uygun bir sonuç veriyor. En fazla reytingi Tayyip Erdoğan'ın çıktığı program yaptı. Onu Baykal'ınki izledi. Erdoğan ve Baykal'ın reyting ve izlenme payı oranları şöyle:Erdoğan BaykalTotal reyting: 6.1 3.60 AB Grubu: 6.3 5.70 İzlenme payı: 25.0 15.60AB izlenme: 25.0 22.80Televizyonculuk dilinde ‘reyting’, bütün televizyon izleyicilerinin yüzde kaçının o programı seyrettiğini gösteriyor. ‘İzlenme payı’ ise programın yayınlandığı saatte ekranın başında bulunan seyircilerin yüzde kaçının o programı izlediğini gösteriyor. ‘‘AB grubu’’ ise gelir düzeyi yüksek izleyicileri belirliyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!