Dink davasının avukatı toprağa verildi

İstanbul Barosu’na üye avukat Hakan Karadağ’ın dün akşam getirilip, Adana’da özel bir hastanenin morguna konulan cenazesi, bu sabah alınarak Beyazevler Mahallesi’ndeki evine getirildi. Karadağ’ın Parkinson hastası annesi 59 yaşındaki Emine Karadağ, emekli işçi babası 61 yaşındaki Mehmet Karadağ, kızkardeşi 26 yaşındaki Hatice Karadağ ve evli ablası 36 yaşındaki Neşe Çapar ile yakınları, cenazenin getirilmesiyle birlikte gözyaşı döktü.

Abla Çapar, tabutun üzerine elini koyup, “Bu işin peşini bırakmayacağım. Sen böyle ölmeyi hak etmedin. Sana ne yaptılar böyle?” diye ağladı. Sinir krizi geçiren anne Karadağ da, “Fotoğrafını elimden bırakmayacağım. Ne olursa olsun onun hakkını arayın. O herkesin ağabeyiydi. Herkes çok severdi” dedi. Gelecek ay, birlikte çalıştığı meslektaşı Çiğdem Pamukçu ile evlenmeyi planladığı belirtilen Karadağ’ın cenazesi, daha sonra, Kabasakal Mezarlığı’na götürülerek toprağa verildi. Cenazeye, Karadağ’ın evlilik planı yaptığı söylenen Çiğdem Pamukçu katılmadı.

‘İNTİHAR ACİZLİK DERDİ’

Oğlunun intihar ettiğine inanmadığını belirten Mehmet Karadağ, şunları söyledi:  “Bize, asılı bulunduğunu, intihar ettiğini söylediler. Onu yapacak en son kişi benim oğlumdur. Savcılık soruşturuyor. Bilgisayarlarına, telefonlarına, işyeri ve evindeki her şeyine el konuldu. Araştırılıyor. Nasıl olduğunu zaman gösterecek. Devletin eli kolu uzundur. Ogün Samast’ın oğlumu tehdit ettiği söyleniyordu. Böyle bir şey var ama, bu olayın tehditle ilgisi var mı bilmiyorum. Hrant Dink davasında avukattı oğlum. O zaman tehdit etmişti. Beni Ertuğrul Günay aradı, Ak Parti milletvekilleri aradı, ‘Biz bu işin arkasındayız, sen müsterih ol’ dediler. Biz de onlara güveniyoruz. Başımızdan eksik etmesin. Onlar araştırıyorlar. Savcılığa valiliğe talimat verdiklerini söylediler. Benim oğlumun kişiliği, karakteri, haysiyeti yüksek biriydi. Ben bunu o şartlarda yetiştirdim. İdealleri olan birisinin bunu yapacağına inanmıyorum. Hedefleri olan birisiydi. Hem ailesinde, hem işinde idealleri olan biriydi. İşine aşıktı. Hiçbir sorunu yoktu. Herkese nasihat ederdi. ‘İntihar çözüm değil, acizlik çaresizlik demektir’ derdi. Bunu yapanlara da sinirlenirdi. İntihar edenlerle ilgili haberleri görünce, ‘acizlik, çaresizlik örneği bunlar’ derdi. İntihar edecek en son kişi Hakan’dır. Karakter olarak hiç yapmayacak biridir. Problemleri olmayan, ailenin en sevgili çocuğuydu. Yaşama bağlı biriydi.”

SIKINTILI DAVALARIN AVUKATI

Olayla ilgili gazetecilere değerlendirmede bulunup, soruları cevaplandıran Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Taylan Tanay, “Olay yerinde keşif işlemi, otopsi yapıldı, deliller toplandı. Otopsi sonuçları henüz açıklanmadı. Ölüm tutanağı düzenlendi. İleriki aşamada raporların sonuçları çıktığında Hakan kardeşimizin kesin ölüm nedeni belli olacak. Şu anda, intihar ettiğine ilişkin deliller var. Ama, başka da kuşkular var. Hakan Karadağ, politik, kamuoyunun yakından tanıdığı davalara bakan bir avukat. Sıkıntılı davaları takip ediyordu. Bunlardan da kaynaklanmış olabileceğine ilişkin şüpheler var” dedi.
Tanay, “Ogün Samast’ın da cebinde Hakan Karadağ’ın ismi çıkmıştı” hatırlatması üzerine, Hakan Karadağ'ın aynı zamanda Hrant Dink davasında müdahil avukatlardan biri olduğunu söyledi. Tanay, “O celsede biz de oradaydık. Ogün Samast, Hakan Karadağ’ın ismini kağıda yazıp, cebine koymuştu. Ama buna ilişkin Cumhuriyet Savcılığı’nın yaptığı soruşturmada hiçbir veri yok. Kişisel eşyalarını, telefon dökümlerini, bilgisayar kayıtlarını savcılık inceliyor. Olay yerinde de çok ciddi parmak izi incelemesi yapıldı. Savcıyla biz de olay yerinde keşif işleminde bulunduk. Teknik araştırmalar sonucunda arkadaşımızın ölüm nedenini öğrenmiş olacağız. Otopsi yapan doktorla da görüştüm, klasik asılma yani intihar olabileceğini söyledi. Ama bu bizim için yeterli değil. Kesin ölüm nedenini belirlemek için çabamızı bilgimizi sunacağız ve bu olayı, tüm kuşkuları giderecek şekilde açığa kavuşturmak için elimizden geleni yapacağız” diye konuştu.
Çiğdem Pamukçu ile tartıştığına dair sorular da yöneltilen Tanay, Karadağ’ın Çağdaş Hukukçular Derneği’nin İstanbul Şubesi yönetiminde bulunduğunu, olay dosyasını İstanbul Barosu’nun da takip ettiğini belirtti.

Çiğdem Pamukçu'nun ölümü polise ihbar eden kişi olduğunu hatırlatan Taylan Tanay, “Aralarındaki özel ilişki konusunda şu an elimize yansımış bir veri yok. Savcılığın paylaştığı herhangi bir bilgi yok. Gazetelerde ve internet sitelerinde yer alan cep telefonu mesajlarını okudum sadece. Soruşturma dosyasına konulmuş herhangi bir kayıt yok. Herkesin kaygılandığı, kuşkulandığı nokta şu, Hakan Karadağ insanları seven, hayata sorumluluğu olan, mücadeleci bir insandı. Onun bu şekilde hayatını sonlandırmış olacağına kimse inanamıyor. Ama kuşkularımızı bir noktaya çekeceğimiz, Ogün Samast ve diğer politik olaylarla bağlantı kurabilecek herhangi bir veri elimizde yok” dedi.Taylan Tanay, Hrant Dink’in ailesinin cenazeye gelmediğini, ancak, telefonla arayıp başsağlığı dilediklerini sözlerine ekledi.