Devrilecek dedim, oldu

Güncelleme Tarihi:

Devrilecek dedim, oldu
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 24, 2004 01:52

EŞİ ve oğluyla birlikte bindiği trenden yara almadan kurtulan Ergin Bölükbaş, kazayı şöyle anlattı: ‘Tren çok hızlıydı. Enaz 160 kilometre hızındaydı. Ben devrileceğini anladım. Daha bunu hissettiğim anda kaza oldu. Bir daha asla trene binmem. Binsem bile herhalde İstanbul’dan Ankara’ya 20 saatte giden trene binerim.’

Vagonlar titriyordu

TREN kazasında 3. vagonda bulunan ve mucize eseri hafif sıyrıklarla kurtulan Orçun Açabey, vagonların raydan çıkmadan önce şiddetli titreme meydana geldiğini söyledi. Açabey, ‘Tren kazadan önce virajlarda fazla sallamaya başladı. Ben restorana giderken yürümekte zorlandım. Kaza anında vagon yavaş yavaş titredi, önce sola, sonra sağa yattı. Ardından tam bir facia yaşandı’ dedi.

Saat tam o dakikada durdu

TRENİN enkazından çıkan ve kazanın olduğu saat 19.42’de duran kol saati, kurtarma ekibini duygulandırdı. Vagonlar arasında bulunan metal kol saatinin sahibi ortaya çıkmadı. Trenin durduğu dakikanın, kazada ölenlerin son nefesini verdiği an olduğunu belirten kurtarma ekipleri, ‘Bizi kazaya uğrayanlar kadar ardından bıraktıkları da üzüyor’ diye konuştu.

Günlükten hasret dolu şiir çıktı

ENKAZ
kaldırma çalışmaları sırasında bulunan kazazedelerin özel eşyaları, facianın hüznünü daha da artırdı. Ölenler arasında bulunan 24 yaşındaki Suphi Yalçınkaya’nın günlüğünde ailesine ithaf ettiği hasret dolu şiir, geride bıraktığı yakınlarına elveda der gibi... Yalçınkaya’nın ‘Annem, sana olsun hatıra, canım annem’ başlıklı, ‘Tüm Yalçınkaya ailesine olsun bu şiirim’ dizesiyle biten şiiri, kurtarma görevlilerini ağlattı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!