Derviş'in türbanı tartıştığı komutan

Güncelleme Tarihi:

Dervişin türbanı tartıştığı komutan
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 25, 2002 01:58

Derviş, önceki gece CNN Türk'te türban konusunu bir komutanla tartıştığını söyledi. Derviş'in sözünü ettiği komutanın Genelkurmay 2'nci Başkanı Yaşar Büyükanıt olduğu ve tartışmanın da Dışişleri Bakanlığı Konutu'nda yapıldığı ortaya çıktı.

15 Mart 2001'de, dönemin Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Kemal Derviş'i diplomasi ve askeri kanatla tanıştırmak için Dışişleri Konutu'nda bir akşam yemeği verdi. Yemeğe Derviş'le birlikte, danışmanı Oya Ünlü, Genelkurmay 2'nci Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, Hazine Müsteşarı Faik Öztrak, Dışişleri Müsteşarı Faruk Loğoğlu, Dışişleri Müsteşar Yardımcısı Mithat Balkan ile Cem'in Özel Müşaviri Engin Soysal katıldı.

Cem'in yemeği resmi olmadığı için rahat bir sohbet oldu. Söz gelişi Oya Ünlü, ‘‘Tüpraş Genel Müdürü'nün hizmetlisinden daha az maaş alıyorum’’ diyerek herkesi güldürdü. Orgeneral Büyükanıt da, TSK olarak Derviş'in çabalarını desteklediklerini söyledi.

TÜRBAN KİŞİSEL TERCİH

Derviş
, daha sonra Alman Die Zeit gazetesi muhabiri Jochen Buchsteiner'e de aktaracağı bir anekdotu anlattı. 6 yıl önce Bilkent'e ders verirken, dersini dinlemeye gelen iki kız öğrenci görmüştü. Ön sırada oturan kız öğrencilerden biri türbanlı, diğeri ise mini etekliydi. Çok iyi arkadaş oldukları her hallerinden belliydi ve Derviş'e göre, böyle olması da son derece normaldi. Orgeneral Büyükanıt ise bu anekdota göndermede bulunarak, türbanlı kızın istediği türden bir düzenin gelmesi halinde, yanındaki mini etekliye aynı hoşgörüyü kesinlikle göstermeyeceğini söyleyerek itiraz etmişti. Derviş de, demokrasilerde bireysel özgürlüklerden yana olmak gerektiğini ifade ederek tartışmayı kapatmayı tercih etmişti.

Bugün saat 12.05'te CNN Türk'te tekrarı yayınlanacak programda Derviş, Taha Akyol'a, o gece dile getirdiği görüşleri için şunları söyledi:

‘‘Bu çok zor bir konu. Eğer kamu ya da iş düzenini çok olumsuz yönde etkilemiyorsa, o zaman kişisel kararlar doğrultusunda hareket etmelerinin daha doğru olacağını söylemiştim. Ama kamu düzeni nedir, tartışılabilir tabii. Bazı ülkelerde bu çok ileriye götürülüyor. Mesela hastanelerde çalışılabilir. Ben serbest olmasından yanayım. Ama yasalar, hukuk yönü başka. Fakat şunu da vurgulamak istiyorum: O kişisel özgürlüğü talep eden de arkadaşlarının farklı yaşam tarzı, giyimi konusundaki özgürlüklerine de sonuna kadar içtenlikle saygılı olmalı.’’
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!