DerviÅŸ: Bu akÅŸam önemli bir açıklama bekliyoruz

Güncelleme Tarihi:

Derviş: Bu akşam önemli bir açıklama bekliyoruz
Oluşturulma Tarihi: Kasım 14, 2001 00:00

Devlet Bakanı Kemal DerviÅŸ, uzun vadeli ve düşük maliyetli kaynak saÄŸlamaya çalıştıklarını ve bunda da baÅŸarılı olacaklarını bildirerek, ``Bu akÅŸam saatlerinde uluslararası finans merkezlerinden önemli bir açıklama bekliyoruz`` dedi.DerviÅŸ, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu`nda Hazine MüsteÅŸarlığı`nın 2002 Bütçesini`nin sunuÅŸunu yaparken, gelecek yıla yönelik finansman çalışmalarını hızlandırdıklarını bildirdi. BÃœTÇE GÖRÜŞMELERÄ°NDE TARTIÅžMA TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu`nda ele alınan 2002 Yılı Bütçesi üzerindeki görüşmelerde tartışma yaÅŸandı. Maliye Bakanı Sümer Oral`ın sunuÅŸu sırasında oturduÄŸu yerden ``Masal anlatıyorsunuz`` diyen Adan, geçen yıl da aynı konuÅŸmaları dinlediklerini ileri sürdü. Plan ve Bütçe Komisyonu BaÅŸkanı Metin Åžahin`in uyarısına raÄŸmen sözlerini sürdüren Adan, ``Masal anlatmayın sayın Bakan...Geçen yıl da aynı ÅŸeyleri anlattınız. ArkadaÅŸlarımız battı. Türkiye`yi batırdınız. Sayın DerviÅŸ ile birlikte istifa edin de Türkiye kurtulsun`` dedi. Åžahin, Adan`ın, Bakan Oral`ın konuÅŸmasını kesmemesini isteyerek, ``Niye böyle yapıyorsunuz? Söz isteyin vereyim. Bırakın da sayın bakan konuÅŸmlasını tamamlasın`` diyerek, tartışmanın büyümesini önledi. Uzun vadeli ve düşük maliyetli kaynak saÄŸlamaya çalıştıklarını anlatan DerviÅŸ, bunda da baÅŸarılı olacaklarını söyledi. DerviÅŸ, ``Bu akÅŸam saatlerinde uluslararası finans merkezlerinden Türkiye ile ilgili önemli bir açıklama bekliyoruz`` dedi. Bakan DerviÅŸ, düşük maliyetli ve uzun vadeli dış kaynak saÄŸlandığı zaman 2002 yılına daha rahat koÅŸullarda girileceÄŸini ifade etti. "BORÇ YÃœKÃœ BÃœYÃœMEYÄ° ENGELLÄ°YOR" Devlet Bakanı Kemal DerviÅŸ, Türkiye`nin büyümesinin önündeki en büyük engelin borç yükü olduÄŸunu belirterek, borç kamburunu üzerinden atması gerektiÄŸini söyledi. DerviÅŸ, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu`nda Hazine MüsteÅŸarlığı`nın 2002 bütçesini sunarken, bir yıldır zor günlerden geçen ekonomiyi gelecek yıl çok daha iyi bir duruma getirmek için çalıştıklarını bildirdi. DerviÅŸ, gelecek yılın bütçesi ve programının hedefine ulaÅŸacağını ifade ederek, ``Ekonomik göstergelere baktığımızda önemli günler yaÅŸadığımız görülür. Çünkü ikinci kez bir dinamiÄŸi yakalamış veekonomiyi büyümeye götürecek bir fırsatı yakalamış oluyoruz`` diye konuÅŸtu. Göreve baÅŸladığı dönemde, Kasım ve Åžubat krizleri nedeniyle ekonominin çok ciddi bir çıkmaz içinde bulunduÄŸunu hatırlatan DerviÅŸ, ÅŸunları söyledi: ``20 Mart 2001 Hazine ihalesinde bileÅŸik faiz yüzde 193 olmuÅŸtu. 90`lı yılların ilk başındaki büyük kamu açıkları yüzünden, ikinci yarısında bu borcun yüksek faizi nedeniyle, milli gelire oranı yüzde 28 olan borç, bugünkü haline gelmiÅŸtir ve yüzde 90`ların üstüne çıkmıştır. Bu borç yükünü, bu borç kamburunu, Türk ekonomisi üstünden atmalıdır. Büyümeye, istihdama, gelir dağılımında düzelmeye ve saÄŸlıklı bir ekonomiye geçiÅŸte en büyük engeli, bu aşırı ÅŸiÅŸmiÅŸ borç yükü oluÅŸturuyor. Program ve politikaların temel hedefi, borç yükünü azaltıp, büyümeyi hızlandırmaktır. Bu süreçte, sosyal adaleti saÄŸlamak için gelir dağılımında adalet gerçekleÅŸtirilmelidir. Ancak, bu borç yükü bu kadar yüksek oldukça da bunu baÅŸarmak, bu hedefe ulaÅŸmak mümkün deÄŸildir.`` DerviÅŸ, izledikleri temel hedefin, borcun milli gelire oranını düşürmek olduÄŸunu ifade ederek, bütçeden bu yükü atıp, harcamaları kalkınma ve istihdama yöneltmeyi planladıklarını anlattı. Borç yükünü azaltmanın iki yolu bulunduÄŸunu kaydeden DerviÅŸ, şöyle devam etti: ``Birincisi, giderle gelir arasındaki farkı gelir lehine büyütmek. Yani tasarruf etmek, bütçede faiz dışı fazla adı altında geçen miktarı artırarak, borcu azaltmak. Yani borcu geriye ödemeye çalışmaktır. Böylece borç yükünü düşürmek gerekiyor. Ancak, bunu çok fazla yaparsak büyümeye etkisi, sosyal dengeye ve gelir dağılımına etkisi aşırı oluyor. Onun için de bunu yaparken kısa vadeli borç yerine, daha uzun vadeli ve daha düşük maliyetli bir miktar ek borç almamız gerekiyor. Yani iki ÅŸey yapmamız gerekiyor: Ãœlke olarak tasarruf etmemiz gerekiyor ve borç vadesini uzatmamız gerekiyor. Bu borcun maliyetini de düşürmemiz gerekiyor.`` DerviÅŸ, borç maliyetinin düşürülmesinin çok önemli olduÄŸunu vurgulayarak, yeni borcun yüksek maliyetle alınması durumunda sorunun çözülmeyeceÄŸini, tersine sorunun daha da ağır bir hale dönüşeceÄŸini söyledi. Mart ayında faizlerin yüzde 200`lere ulaÅŸtığını hatırlatan DerviÅŸ, düşük maliyetli ve uzun vadeli dış kaynak saÄŸlayabildikleri için Mayıs sonunda yüzde 200 olan faiz oranının yüzde 70`lere düştüğünü söyledi. Devlet Bakanı DerviÅŸ, olayların bekledikleri ve istedikleri gibi geliÅŸmediÄŸini belirterek, dış konjonktürün son 10 yılın en olumsuz noktasına geldiÄŸini, 11 Eylül olayının iÅŸi daha da güçleÅŸtirdiÄŸini söyledi. Temmuz ayı başında faizlerin tekrar yükseldiÄŸini ve yüzde 100`ü aÅŸtığını anlatan DerviÅŸ, bu durumun yaz aylarındaki iyileÅŸmeyi azalttığını kaydetti. 2002 bütçesini ``zor ama ekonomiyi dardan kurtaracak, borç yükünü azaltacak, iyi düşünülmüş`` bir bütçe olarak niteleyen DerviÅŸ, sözlerini şöyle sürdürdü: ``AÇIKLAMAYI BUGÃœN BEKLÄ°YORUZ````2002 yılına dönük finansman çalışmalarını hızlandırdık ve gene aynı ilkeler doÄŸrultusunda daha uzun vadeli, daha düşük maliyetli dış kaynak saÄŸlamaya çalışıyoruz ve bu konuda da baÅŸarılı olacağımızı tahmin ediyorum. Bugün bu konuda, uluslararası finans kuruluÅŸlarından önemli bir açıklama bekliyoruz. AkÅŸam saatlerini bulacak ama bu açıklamayı bugün bekliyoruz. Ä°ÅŸte bu güçlü bütçe, tasarruf önlemleri, devleti etkinleÅŸtirecek, devlet harcamalarını daha rasyonel hale getirecek önlemler ve bütçeyle birlikte bu uzun vadeli, düşük maliyetli dış kaynağı da saÄŸladığımız anda 2002 yılına çok daha güçlü bir ÅŸekilde gireceÄŸiz. Daha çok iÅŸimiz olmasına raÄŸmen, dün piyasalar bunu algıladı ve uzun zamandır ilk kez faiz oranları yüzde 75`in altına indi.Türkiye`nin büyümesinin önündeki en büyük engel, borç yüküdür. Bu borç yükünün azalması için faizlerin düşmesi, temel bir gereksinimdir. Dünkü Hazine ihalesinde piyasaların saptadığı faiz oranı gerçekten sevindiricidir. Bu olay, hem bütçenin hem dış kaynak arayışının, hem yapısal reformların hedefe ulaÅŸacağına dair kamuoyunda ve özellikle finans kesiminde güvenin yeniden tesis edildiÄŸine iliÅŸkin önemli bir göstergedir. `` DerviÅŸ, önlerinde zor günler bulunduÄŸunu ve çalışmalarının devam edeceÄŸini kaydederek, Türk halkını zora sokan 2001 yılının bir iyimserlik havası içinde ve geleceÄŸe güvenle bitirilebileceÄŸini ifade etti. "ÖDEMELER DENGESÄ° DE SEVÄ°NDÄ°RÄ°CÄ°"Ödemeler dengesinde de sevindirici geliÅŸmeler bulunduÄŸunu kaydeden DerviÅŸ, ihracat 30 milyar doları aÅŸacağını, bunun sevindirici bir geliÅŸme olduÄŸunu söyledi. GeliÅŸmeyi, ihracatçıların büyük bir baÅŸarısı olarak niteleyen DerviÅŸ, Türk üreticilerinin yarışma kapasitesini artıran bir kur sayesinde Türkiye`deki üretimin büyüyeceÄŸini ifade etti. ``Kur, büyük bir darbe oldu`` diyen DerviÅŸ, dövizin aşırı deÄŸerlendiÄŸini ve krize giren diÄŸer ülkelerdeki geliÅŸmeleri yansıtmadığını söyledi. Bilançoların yeni kura alışmasının zor olduÄŸunu ve çok zarara yol açtığını anlatan DerviÅŸ, ``Fakat yavaÅŸ, yavaÅŸ bu bilançolardaki dengeler yeniden kuruluyor. Daha istikrarlı ve daha daha fazla Türk Lirası`nın deÄŸer kaybına yol açmayacak, yarışılabilir bir kurla 2002 yılındaki ödemeler dengesine çok daha güçlü bir ÅŸekilde girebiliriz`` diye konuÅŸtu. DerviÅŸ, geçen yıl 10 milyar dolar açık veren cari iÅŸlemler dengesinin 2002 yılında 2 milyar dolar fazla vereceÄŸini de açıkladı. Bunun ekonomiyi güçlendiren olumlu bir geliÅŸme olduÄŸunu ifade eden DerviÅŸ, kamu bankaları konusuna deÄŸinirken de şöyle konuÅŸtu:``Kamu bankalarının pasiflerdeki maliyeti, aktiflerdeki gelirinden yüksekti. Uzun yıllar kamu bankaları bir nevi ikinci bütçe olarak çalışıyordu. Kamu açıklarının yarı gizli bir boyutuydu. Borcun bu kadar yükselmesinde, bu yükün bu kadar ivedi olmasında kamu bankalarındaki son 10 yılın düzeni ve kamu bankalarının çalışma tarzı çok büyük bir etken olmuÅŸtur. Tabii bunu tersine çevirmek, kamu bankalarını karlı hale getirmek ve bu kadar olumsuz iÅŸleyen bir düzenidurdurmak hiç de kolay olmadı. Maliyetsiz de olmadı, acısız da olmadı... Bu acı devam ediyor bir ölçüde. Fakat bu konuda da önemli adımlar atıldı. Bugün kamu bankalarında pasif maliyet, aktif gelirlerin çok altındadır. Kamu bankaları, saÄŸlıklı bir kaynak yaratma sürecine girmiÅŸtir ve bu kaynağı da reel ekonomiye aktaracaklar önümüzdeki yıl içinde. Bu da sevindirici bir geliÅŸmedir`` ``2002`DE ÇİFTÇİLERE 2 KATRÄ°LYONA YAKIN DESTEK VERÄ°LECEK`` DerviÅŸ, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu`nda milletvekillerinin Hazine MüsteÅŸarlığı 2002 bütçesi üzerindeki soru ve eleÅŸtirilerini yanıtladı. Tarım ve KöyiÅŸleri Bakanlığı`nın çiftçilerin kayıt edilmesi için çok yoÄŸun bir çalışma yürüttüğünü belirterek, 2002 yılında çiftçilere 2 katrilyon liraya yakın bir destek verileceÄŸini açıkladı. Bu desteÄŸin doÄŸrudan destek olarak verileceÄŸini anlatan DerviÅŸ, dar gelirli ve ihtiyacı olan çiftçilerin desteklenmesi için çaba gösterildiÄŸini anlattı. DerviÅŸ, çalışmayan ve ileride de kurtarılması imkanı olmayan bir ÅŸirkete kaynak aktarmasının lüks olacağını ifade ederek, bu durumdaki iÅŸletmelerin, çalışanların desteklenmesi ÅŸartıyla kapatılmasını önerdi. ÖZELLEÅžTÄ°RMEÖzelleÅŸtirme konusuna da deÄŸinen DerviÅŸ, 2002 yılında 1.7 milyar dolar özelleÅŸtirme gelirinin öngörüldüğünü söyledi. DerviÅŸ, şöyle konuÅŸtu: ``Bu rakamın 1.2 milyar doları ÖzelleÅŸtirme Ä°daresi Fonu`nda gelir olarak yer alacak. Geri kalan oran ise kamu ortaklığı idaresi aracılığıyla Hazine hesaplarına girecek. Aslında bu yeterli olmayan ufak bir rakam. Ancak dünyada bugünkü konjonktürde bundan daha fazlasını beklemek gerçekçi olmayacak. Her özelleÅŸtirme iyidir diye bir ÅŸey yok tabii... ÖzelleÅŸtirmeyi de ülke çıkarını, ekonomi çıkarını düşünerek yapmak lazım. Baz iÅŸletmeler vardır, deÄŸeri sıfırdır onu kapatırsınız. Veya birisi sıfıra almak istiyorsa alsın... Ama (özelleÅŸtirme her ÅŸekilde, her biçimde iyidir) diye birÅŸey de yok. ÖzelleÅŸtirme için hazırlıklı olmakgerekiyor. ÖzelleÅŸtireceÄŸiniz varlığı iyi bir ÅŸekilde pazarlamamız gerekiyor.`` ZÄ°RAAT BANKASIZiraat Bankası`nın çiftçi borçlarıyla ilgili bir düzenleme yaptığını açıklayan DerviÅŸ, banka yönetiminin bir kaç hafta önce çiftçi borçlarına yönelik ciddi bir çalışma yaptığını bildirdi. DerviÅŸ, ``Bunun dışında, bütün borçların ertelenmesi veya silinmesi diye bir ÅŸey düşünmüyoruz. Bu konudaki belirsizliÄŸin ortadan kalkmasında ben de yarar görüyorum`` diye konuÅŸtu. ENFLASYON HEDEFLEMESÄ°Devlet Bakanı DerviÅŸ, faizlerin hızla indirilmesinin döviz kurlarını ve enflasyonu olumsuz etkileyeceÄŸi yönündeki görüşlere katıldığını belirterek, faizlerin istikrarlı bir ÅŸekilde adım adım inmesinin daha saÄŸlıklı olacağını kaydetti. Döviz kurunun aşırı deÄŸerlendiÄŸini anlatan DerviÅŸ, Türkiye`nin rekabet ettiÄŸi Rusya ve Uzak doÄŸu ülkeleri ile kıyaslandığında ise durumun daha iyi olduÄŸunu bildirdi. Dövizde istikrarın önemli olduÄŸunu vurgulayan derviÅŸ, dalgalanmanın ise yeni sakıncalar içereceÄŸini kaydetti. DerviÅŸ, enflasyon hedeflemesine bu ay geçilmesinin planlandığını, ancak 11 Eylül saldırıları yüzünden bunun bir kaç ay ertelendiÄŸini açıkladı. DerviÅŸ, Merkez Bankası`nın konuyla ilgili çalışmaları sürdürdüğünü bildirerek, yeni yıla enflasyon hedeflemesi ile girileceÄŸini açıkladı. DerviÅŸ, Türk vatandaÅŸlarının birbirlerine döviz havalesini yasakladığı ÅŸeklinde yorumlanan 32 numaralı kararla ilgili olarak da Merkez Bankası`nın çalıştığını söyledi. DerviÅŸ, kanun ve kararlarda belirtilmeyen konuların yasak olmaması gerektiÄŸini ifade etti. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!