Demek ki oluyormuş...

Güncelleme Tarihi:

Demek ki oluyormuş...
Oluşturulma Tarihi: Şubat 14, 2004 00:00

HEM İstanbul Valisi Muammer Güler'i, hem de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna'yı kutlamak gerek.Geride kalan 22 Ocak kar felaketinde ne kadar kötü ve beceriksiz idilerse, 12 Şubat kar felaketinde o kadar iyi ve başarılı idiler. Çünkü önceden ve yeterli önlem almışlardı.O sayede ne yolda kalan oldu, ne elektrik ve su kesintisi yüzünden sıkıntı çekene rastlandı.Anımsayacaksınız, 22 Ocak tarihinde -gerçekten İstanbul ölçüleriyle olağanüstü denecek düzeyde- kar yağıp fırtına ortalığı göz gözü görmez hale getirince binlerce araç Haramidere'de, Hadımköy'de mahsur kalmış, okul çocukları gibi öncelikle korunması gereken yavrular bile 10-15 saatte evlerine zor ulaşmışlardı.Soğuktan donanları, hastaneye yetiştirilemeyenleri artık siz hesap edin.O zaman ilginç savunma söylemleriyle karşılaştık. Örneğin Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in, ‘‘dáhiyane’’ bir yaklaşımla, ‘‘Karı hükümet mi yağdırıyor? Kar yağarken bütün uyarılara rağmen insanlar yola çıktıysa (Öyle ya... Örneğin hastanızı acil servise götürmeyin! Okula, işe gitmeyin. Sayın Bakan kızıyor), yolda kaldıysa ne yapılabilir? Ben havaya hükmeden biri değilim ki! Hazreti Süleyman değiliz biz’’ dedi (24 Ocak 2004 Radikal).İstanbul Valisi Güler bir basın toplantısı düzenledi, ‘‘yaşananların normal olduğunu’’ söyledi. ‘‘Olumsuz hava koşullarının (20 Ocak) Salı gününden itibaren kuruluşlara (dikkat edin halka değil) duyurulduğunu ve gerekli ikazı (uyarıyı) yaptıklarını’’ vurguladı. Ama asıl uyarmadıkları vatandaşın hatalı olduğunu savundu.İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Gürtuna faturayı ‘‘gece değil de gündüz yağan kara’’ çıkardı. ‘‘Geceden kar yağınca bir problem yaşamıyoruz. Tuzlama yapıyoruz. Vatandaş da sabah ona göre çıkıyor. Ama gündüz kar yağışı başladığı zaman birçok insan tedbirsiz çıkıyor. (...) Yollar tıkanıyor’’ dedi.İstanbul Büyükşehir Belediye Ulaşım Daire Başkanı Rafet Bozdoğan tüy dikti:‘‘Tüm kamu personeli aynı anda trafiğe katıldı. (...) Ayrıca vatandaş, emniyet şeritlerini kapattığından müdahale edemedik.’’Gördüğünüz gibi ortaklaşa suçladıkları vatandaş, yani alınması gerekli önlemler konusunda kamu görevlileriyle kıyaslarsanız binde bir oranında bile sorumluluk taşımayan vatandaş suçlu ama önlem alması gerekenler, yani asıl sorumlular masum!Böyle bir anlayışın egemen olduğu ortamda 22 Ocak felaketi normal değil mi?Neyse ki yukarıda söylediğimiz gibi gerek Vali, gerekse öteki yetkili -ve sorumlu- kişiler bu defa zamanında ve yeterince önlem aldılar da İstanbul bir keşmekeş yaşamadan 12 Şubat fırtınasını -asgari zararla- atlattı.Örneğin Vali ve Belediye Başkanı, kuruluşları uyarmakla kalmadılar, halka da hitap ettiler. Yollardaki trafik yükünü azaltacak kararları (örneğin kamu kuruluşlarını ve okulları tatil etmeyi) zamanında alıp uyguladılar. Kar ve buzlanmaya karşı hazırlıklarını iş işten geçmeden yaptılar. Trafiği sahipsiz bırakmadılar. Afet merkezini göstermelik olmaktan çıkartıp işlevselliğe kavuşturdular. Kısaca hatadan ders alınca ve yönetmeyi bilince sorunların en alt düzeye ineceğini gördüler. Tekrar kutluyoruz. Öteki il ve ilçelerdeki yöneticiler de ders alsınlar diyoruz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!