Davutoğlu: Türkiye'de olmasa da bölgede olmasını isteriz

NTV televizyonuna konuşan Davutoğlu, Rusya ve Çin'in, Mevlid Kandili'nde yüzlerce insanın katledilmesinin ardından BM karar tasarısını veto etmesinin, rejime yanlış bir mesaj verdiğini söyledi.

"SURİYE HALKINA DESTEĞİMİZİ GÖSTERME ZAMANI"

Davutoğlu, “Bütün bedeli, Suriye halkı ve dolayısıyla Türkiye'nin ödemesine izin vermeyiz. Bu konuda önümüzdeki günlerde atılacak adımları izleyeceğiz. Geniş bir uluslararası mutabakat platformu oluşturmaya kararlıyız” diye konuştu.

TOPLANTILAR TÜRKİYE'DE Mİ OLACAK

Türkiye'nin Suriye konusunda yeni bir yol haritası yaratmaya çalıştığını belirten Davutoğlu, oluşturulması planlanan uluslararası mutabakat platformunun toplantılarının Türkiye’de yapılıp yapılmayacağı sorusu üzerine ise, “İlkesel zemin, toplantının mekanından daha önemlidir. Ama mutlaka bölgede olmasını isteriz. Ve en kısa zamanda olmasını isteriz” yanıtını verdi.

Arap Birliği ülkeleri ve BM Güvenlik Konseyi üyelerini de kapsayacak bir insiyatif üzerinde çalışıldığının altını çizen Davutoğlu, bu girişimin Libya Temas Grubu'yla kıyaslanmasının bazı yanlış algılamalara neden olduğunu da sözlerine ekledi.

Söz konusu uluslararası girişimle ilgili ilk açıklama dün Başbakan Erdoğan'dan gelmişti. Erdoğan, "Suriye'de barışın ve istikrarın tesisi için çaba gösteriyoruz. Suriye yönetiminin değil, halkının yanında yer alacak ülkelerle işbirliği başlatacağız bunun hazırlığını yapıyoruz" demişti.

SURİYE'YE ASKERİ MÜDAHALE

Davutoğlu, diplomatik girişimlerin tıkanması durumunda askeri müdahale ihtimalinin gündeme gelip gelmeyeceği sorusuna da, "Bu senaryoları konuşmak istemeyiz. Gönül böyle bir döneme geçilmesini istemez. Suriye gittikçe yalnızlaşıyor. Birçok ülke büyükelçilerini çekiyor. Suriye dileriz bu tavrının neticesinde Kuzey Kore'den de izole bir duruma geleceğini görür ve Arap Birliği'nin planını kabul eder" diye cevap verdi.

Ancak Devlet Başkanı Beşar Esad yönetiminde bir sürecin yürümesinin mümkün olmadığını belirten Davutoğlu, "Çünkü artık ona güven kalmadı. Bu yönetim meşruiyetini kaybetmiştir" diye konuştu.

ESAD PKK KARTINI OYNAR MI?

Suriye lideri Esad'ın Türkiye'ye karşı PKK kartını oynayabileceği tartışmaları hakkında da konuşan Davutoğlu, "Suriye’nin PKK kartını kullanması gücünün çok ötesindedir. Zabadani şehrini bile kontol edemeyen bir ülkenin terör örgütü üzerinden hesap yapmasına izin vermeyiz" dedi.

Türkiye'nin böyle bir şeye sessiz kalmasının mümkün olmadığını da vurgulayan Davutoğlu, "Şu anda Suriye yönetimi için ayakta kalabilme mücadelesi, Şam'ın varoşlarında, Humus'ta ve birçok bölgede sürüyor. Kamu otoritesine sağlayamayan bir yönetimin böyle bir kart oynaması mümkün değil" ifadelerini kullandı.

ABD ZİYARETİ

Davutoğlu bugün başlayacak ve 14 Şubat tarihine kadar devam edecek ABD ziyaretinin gündemiyle ilgili de bilgiler verdi.

Dışişleri Bakanı temasları sırasında, Suriye'nin yanı sıra terörle mücadele, Afganistan, NATO ve Kıbrıs konularının da görüşüleceğini belirtti.

SURİYE'DE KAÇIRILAN İRANLILAR

Suriye'de kaçırıldıktan sonra Türkiye'nin girişimleriyle serbest bırakılan 11 İranlının kendilerine teslim edildiğini söyleyen Davutoğlu, "(İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber) Salihi'nin de bu konuda talebi olmuştu. En kısa zamanda ülkelerine dönmeleri için çabalarımızı sürdüreceğiz" diye konuştu.

Hafta başından bu yana birçok ülkenin Şam'daki büyükelçilerini istişareye çağırdığı ve ABD'nin büyükelçiliğini kapatma kararı aldığının hatırlatılması üzerine de Davutoğlu, "Ümit ederiz ki Şam'daki elçiliğimizi kapatma durumuna gelmeyiz. Büyükelçiliğimizin çalışmasını tercih ederiz" ifadelerini kullandı.

BAĞIŞ HAKKINDAKİ SORUŞTURMA

Davutoğlu, son olarak Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış hakkında, İsviçre'nin Zürih kantonunda açılan "soykırımı inkar" soruşturmasıyla ilgili konuştu.

"Bir grup Ermeni'nin yaptığı müracaat üzerine yapılmış bir ön soruşturma bu. Bu tavra en net tepkiyi veririz. Süreci yakından takip edeceğiz. Mahkeme yanlış bir yorum yaparsa, siyasi tepkimizi de gösteririz" diyen Davutoğlu, Bağış'ın diplomatik dokunulmazlıkları olduğu için, hakkında cezai bir uygulama yapılmasının söz konusu olmadığı yorumunu yaptı.