Danıştay'dan avans kar payı dağıtımına durdurma
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Şubat 18, 2008 17:13
Vatandaşın Vergisini Koruma Derneği (VAVEK), Danıştay'ın, Kurumlar Vergisi Tebliği ile uygulamaya konulan “Avans Kar Payı Dağıtımı” yöntemi için, yürütmeyi durdurma kararı verdiğini bildirdi.
VAVEK'den yapılan açıklamada, Danıştay 4. Dairesinin, geçici vergi dönemlerine paralel avans kar payı dağıtım sisteminin bütün kurumlar vergisi mükellefleri için geçerli kabul edilmesi uygulamasını, “Kanunun Maliye Bakanlığına böyle bir düzenleme yapma yetkisi vermediği” gerekçesiyle durdurduğu belirtildi.
Açıklamaya göre, Danıştay 4. Dairesi, VAVEK'in açtığı davada derneğin, söz konusu tebliğle getirilen düzenlemenin sonucunda, “kamunun bir gelirden yasal dayanağı olmaksızın vazgeçmesi sonucunu doğuran bir işleme gidildiği” iddiasını inceleyerek, şu sonuca vardı:
“Kanunda açıkça verilmiş bir yetki olmadığı halde, Kanunda düzenlenmemiş olan bir konuda ve yorumu aşıp bir verginin konulması, kaldırılması veya değiştirilmesi sonucunu doğurabilecek şekilde düzenleme yapma yetkisi bulunmayan davalı idare tarafından, bu konunun tüm sermaye şirketlerini de kapsayacak şekilde düzenlenmesinde hukuka uyarlık görünmediğinden, Tebliğin bu bölümü için 2577 sayılı Kanunun yürütmenin durdurulmasına ilişkin 27 nci maddesinde yer alan koşulların gerçekleştiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, Tebliğin 15.6.6 bölümüne ilişkin yürütmenin durdurulması isteminin kabulüyle, bu kısmın yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.”
VERGİDEN VAZGEÇME HAKKI
Açıklamada, Danıştay kararında, VAVEK tüzüğünde yer alan “Vergi kayıp ve kaçaklarının önlenmesi veya bu sonuca yol açabilecek yasaya aykırı uygulama ve düzenlemelere karşı gerekli yasal yollara başvurulması”na ilişkin hüküm de dikkate alınarak, Maliye Bakanlığının vergiden vazgeçmesi anlamına gelecek bir düzenleme konusunda dava açma hakkının bulunduğu da vurgulandı.
Danıştay'ın hakkında yürütmeyi durdurma kararı aldığı ve 3 Nisan 2007 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde, (kurumlar vergisi mükellefleri, geçici vergi dönemleri itibarıyla doğan ticari kârları üzerinden avans kâr payı dağıtabileceklerdir) deniliyor ve dağıtıma ilişkin esaslar düzenleniyordu.
Tebliğle yapılan düzenlemeyle, Sadece Sermaye Piyasası Kanunu kapsamındaki şirketler için uygulanan yöntem, tüm kurumlar vergisi mükellefleri için de geçerli kılınıyordu.
Açıklamaya göre, Danıştay 4. Dairesi, VAVEK'in açtığı davada derneğin, söz konusu tebliğle getirilen düzenlemenin sonucunda, “kamunun bir gelirden yasal dayanağı olmaksızın vazgeçmesi sonucunu doğuran bir işleme gidildiği” iddiasını inceleyerek, şu sonuca vardı:
“Kanunda açıkça verilmiş bir yetki olmadığı halde, Kanunda düzenlenmemiş olan bir konuda ve yorumu aşıp bir verginin konulması, kaldırılması veya değiştirilmesi sonucunu doğurabilecek şekilde düzenleme yapma yetkisi bulunmayan davalı idare tarafından, bu konunun tüm sermaye şirketlerini de kapsayacak şekilde düzenlenmesinde hukuka uyarlık görünmediğinden, Tebliğin bu bölümü için 2577 sayılı Kanunun yürütmenin durdurulmasına ilişkin 27 nci maddesinde yer alan koşulların gerçekleştiği sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, Tebliğin 15.6.6 bölümüne ilişkin yürütmenin durdurulması isteminin kabulüyle, bu kısmın yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmiştir.”
VERGİDEN VAZGEÇME HAKKI
Açıklamada, Danıştay kararında, VAVEK tüzüğünde yer alan “Vergi kayıp ve kaçaklarının önlenmesi veya bu sonuca yol açabilecek yasaya aykırı uygulama ve düzenlemelere karşı gerekli yasal yollara başvurulması”na ilişkin hüküm de dikkate alınarak, Maliye Bakanlığının vergiden vazgeçmesi anlamına gelecek bir düzenleme konusunda dava açma hakkının bulunduğu da vurgulandı.
Danıştay'ın hakkında yürütmeyi durdurma kararı aldığı ve 3 Nisan 2007 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde, (kurumlar vergisi mükellefleri, geçici vergi dönemleri itibarıyla doğan ticari kârları üzerinden avans kâr payı dağıtabileceklerdir) deniliyor ve dağıtıma ilişkin esaslar düzenleniyordu.
Tebliğle yapılan düzenlemeyle, Sadece Sermaye Piyasası Kanunu kapsamındaki şirketler için uygulanan yöntem, tüm kurumlar vergisi mükellefleri için de geçerli kılınıyordu.