Danimarka Parlemantosu'nda sağduyu

Güncelleme Tarihi:

Danimarka Parlemantosunda sağduyu
Oluşturulma Tarihi: Şubat 09, 2007 14:36

Haberin Devamı

DANİMARKA Parlamentosu'nda, Türkiye’nin AB üyeliği tartışıldı. Hükümeti dışarıdan destekleyen aşırı sağ Danimarka Halk Partisi (DF), Morten Messercshmidt imzası ile sunduğu öneride, Türkiye’nin AB’ye alınmaması için parlamento kararı alınmasını istedi. Morten Messerschmidt Başbakan Erdoğan’ın kızlarının Türkiye’de türbanlı şekilde okuyamadıkları için ABD’de okuduklarını örnek göstererek, Türkiye’de demokrasinin olmadığını, Türk halkı ortaçağı özlediği için AKP’yi iktidara getirdiğini öne sürdü. Parlamentoda temsil edilen siyasi partiler öneriyi reddederek, Türkiye’nin, dost, müttefik, modern gelişmekte laik ve demokrasiyi benimsemiş bir ülke olduğunu savundular. Türk Asıllı Sosyal Demokrat Milletvekili Hüseyin Araç da yaptığı konuşmada öneriye sert tepki göstererek, Danimarka Halk Partisi’ni Türkiye’ye iftira atmak ve Türkiye’ye karalamaya çalışmakla suçladı. Danimarka Dışişleri Bakanı Per Stig Möller, Danimarka Halk Partisi’nin önerisi üzerine Türkiye hakkında bir karar almaya gerek olmadığını belirterek, "AB Türkiye’den beklentilerini açıkladı. Biz de açıkladık. Türkler konunun ciddiyetinin farkındalar. Türkiye’nin AB’ye üyeliği bize zarar değil yarar sağlar. Öneriyi kabul etmiyoruz" dedi. Öneri, siyasi partiler tarafından reddedildi. Danimarka Halk Partisi öneriyi, Parlamento AB komisyonuna gönderdi. Hürriyet gazetesi, Danimarka meclisindeki Türkiye tartışmasının tutanaklarını ele geçirdi. İşte tartışmanın özeti. Her firsatta Türkiye ve Türkiye nin Avrupa Birliği'ne üyeliğine karşı olduğunu gündeme getiren DF Danimarka Halk Partisi bu haftada , Türkiye nin Avrupa Birliği'ne alınmaması için Meclisin bir ön karar alması için önerge verdi. Morten Messercshmidt imzası ile meclise sunulan karar mecliste temsil edilen tüm partiler tarafından reddedildi.

Haberin Devamı

Dışişleri Bakanı Per Stig Möller :

Türkiye’den istenilen şartlar belli, Türkiye bu şartları yerine getirmelidir. Bu şartlar yerine gelmezse sonucun ne olacağını bizde biliyoruz, onlar da farkında. Türkiye Nato çerçevesinde ve diğer konularda üzerine düşen görevi yerine getiren bir ülke. Onun için bekleyip , gelişmeleri görmeli ve değerlendirmeliyiz. DF'nin istediği ön karara gerek yok. Avrupa Birliği beklentilerini açıkladı, bizler açıkladık. Türkler konunun ciddiyetinin farkındalar. Bence şartlar yerine gelirse, Türkiyenin Avrupa Birliği'ne üyeliği bize zarar değil, yarar sağlar. Ben ve Hükümet DF'nin önergesini kabul etmiyoruz.

Haberin Devamı

Sosyal Demokratların konu ile ilgili sözcüsü , sayın Svend Auken :

Türkiye Avrupa birliğine girmek istiyor ve bazı kriterler, şartlar öne sürüldü. Türkiye bazı şartları yerine getirdi ve diğerlerini de getirmek için

/images/100/0x0/55ea4e2ef018fbb8f8773247
çok çaba gösteriyor. Bizler Türkiye’ye kapıları kapatmak yerine, onlara umut ve destek olmalıyız. Her ülkenin kendine özgü sorunları vardır ve çözme görevi kendilerine düşüyor, Türkiye dost ve müttefik bir ülke, Türkiye modern ve gelişmekte olan bir ülke. Türkiye laik ve demokrasiden, batıdan yana olan bir ülke. Türkiye’de bazı sorunların oldugunu bende biliyorum, ama onların çözümlenmesi için işbirliği yapılmalı ve kolaylık sağlanmalı. DF in sözcüsü ön karar alarak hem Türkiye’nin ve Türkiye de demokrasi, insan hakları ve eşitlik mücadelesi yapanların işini zorlaştırmak istiyor. Türkiye tüm şartları yarın yerine getirse de DF onların üyeliğine evet demez. Bunlarin gayesi sadece gündemi karıştırmak, ve değiştirmek.Verdikleri önergeyi reddediyoruz.

Haberin Devamı

Liberal Parti (Başbakan Rasmussen’in partisi) sözcüsü Charlotte Antonsen :

AB’ye üye olmak isteyen bir ülkeye şartların ne olduğu bildirildi. Bu şartlardan eksik olanlar da bildirildi, onlar bu aksaklıkları düzeltmeye çalışıyor. Ne kadar ilerleme olacak, ne kadar gerileme olacak zaman gösterecek. Türkiye, ekonomik açıdan büyük gelişme gösteriyor. Avrupa birliğine üye olmak isteyen bir ülke şartların neler oldugu, kendilerinden neler istendiğinin bilincinde. Türkiye, Ortadoğu’da demokrasiden yana, gelişmeden yana ve Avrupa’dan yana bir tavır sergiliyor. DF in önergesini red ediyoruz.

Radikal Parti sözcüsü Lone Dybkj‘r :

DF Türkiye’yi geri kalmış, şeriatla yönetilen ve içimize alınmayacak bir ülke olarak tanımlıyor. Bu görüşler hem haksız hemde tehlikeli. Danimarka’da keskin görüşlüler oldugu gibi Türkiye’de de olabilir, ama tüm Türkiye Cumhuriyeti’nin yapısını, işleyişini ve de tarzını bilmeden veya bilerek sapıtarak konuşmak bence büyük haksızlık. Eğer DF "Türkiye istenilen şartları yerine getirirse, üyeliğine evet diyecegiz" deme samimiyetini gösterirse , büyük mesafe kat etmiş olacağız, ama demez ve de diyemez, çünkü onların gündemi ve amaçları başka. Türkiye’de, demokrasi , azınlıkların hakları ve de insani haklar konusunda eksiklikler vardır. Bizler bunlar hal edilmeden onların Avrupa Birligine Üyeliğine yeşil ışık yakamayız, ama yapılan çalışmalar, varılan sonuçlar göz ardı edilemez. İdamın kaldırılması, işkenceyle, töre cinayetleri ile mücadele, hepsi olumlu çalışmalar. Türkiye kendisinden bekleneni yerine getirmek için uğraşıyor, onlara zaman tanımalıyız. DF önergesini ve Türkiye’nin Müslümanlık anlayışı bhakkında sarf ettikleri olumsuz yorumları teesüfle karşılıyor ve kınıyorum. Sosyalis Halk Partisinin sözcüsü Anne Grete Holmsgaard : DF in burada başka bir ülke ve inanç hakkında kullandığı terimleri kınıyor ve mecliste daha uygun bir usluple tartışılmasını rica ediyorum. Türkiye’de demokrasi, insan hakları ve azınlık hakları için mücadele veren insanlara saygı göstermeliyiz. Erdoğan hükümetine karşı olabilirsiniz, ama Erdoğan’n attığı olumlu adımları da inkar edemezsiniz. Türkiye nin bölgede ağırlıgı var, ama bunu sadece bir askeri güç olarak degil, modern, laik ve diğer ülkelere örnek olacak bir yapıya sahip. Sosyalist Halk Partisi olarak, demokrasiden ve insan haklarında yanayız, haksızlığa karşıyız, ayırıma karşıyız, Onun için DF in önergesini haksızlık ve gereksiz görüyor, red ediyoruz. Birlik Listesi sözcüsü Rune Lund : DF önegesinde samimi değil. Türkiye nin demokratik olmadığını, insan haklarını saygılı olmadığını, azınlık haklarını korumadığını söylüyor. Peki DF kendisi demokrat mı? insan haklarına vede azınlık haklarına saygılımı? Şimdi partinizin bazı sözcülerinin yabancılar ve müslümanlar hakkında kullandığı bazı konuşmaları size okuyacagım. Değerlendirmesini meclise ve Danimarka halkına bırakıyorum.

Haberin Devamı

Kendinizin yapmadığını, başkasından isteme, hatta diretme hakkını nereden buluyorsunuz ?

Sorular Bölümü :

Sosyal demokrat parti adina Hüseyin Arac .

/images/100/0x0/55ea4e2ef018fbb8f8773249

Burada doğduğum ülke hakkında konuşulan, iddia edilen ve iftira sınırına varan ifadeleri dinlemek beni üzdü.

Türkiye Demokrasi ile yönetilen ve laik olan tek müslüman ülkedir. Türkiye de kadınlar da oy verebilir, seçme ve seçilme hakına sahiptir. Türkiye nin ekonomisi son yıllarda iyi bir atılım göstermektedir.

Türkiye Nato üyesidir ve üzerine düşen görevleri yerine getirmiştir. Getirmeyede devam etmektedir.

Türkiye Kemal Atatürk’ten buyana yüzünü Avrupa’ya ve medeniyete çevirmiştir.

Haberin Devamı

Her ülkede, Danimarkada DF nin oldugu gibi Türkiyede de sivri görüşlüler vardır, ama Halkın büyük bir bölümü, barış, özgürlük, eşitlik ve daha iyi bir demokrasi istemektedir. Sayın Morten Messercshmidt , ön yargı ve iftira dolu konuşmanızda Türkiye yi şeriatla yöneltilen bir ülke gibi tanımladınız. Türkiye’nin demokrasi ile yönletildigini, devlet ve din işlerinin anayasa ile birbirinden ayrıldığını, kadın erkek eşitliğinin birçok Avrupa ülkesinden önce verildiğini kabul ediyormusunuz? yoksa bunlar gerçek değildir iddiasında mı bulunuyorsunuz ?

Öneri sahibi M.M. : Türkiye de hükümetlerin seçimle iktidara geldiğini biliyorum, ama demokrasi sadece askerlerin girişimleri ve kollaması ile uygulanıyor, hatta Asker arasıra yönetimi ele alıp ortalığa çeki düzen veriyor, Türkiye de milli güvenlik kurulu ve askeriyenin gücü, etkisi çok fazla. Türkiye’de yaşayanların çoğu orta çağı özlüyor, onun için önce Refah partisi başa geldi, sonra onun devamı Erdoğan başa geldi. Erdoğan'ın kızları Türkiye’de başını açıp okuyamadıkları için, yurt dışına gidiyor.

Bunun adı demokrasi ama kendisi değil......

2. Soru : Biraz önce Türkiye yi ortaçağ ve modernliğe karşı, demokrasiye karşı bir ülke gibi gösterdiniz ;

/images/100/0x0/55ea4e2ef018fbb8f877324b

Başbakan Erdoğan’ın vekilleri ile arasıra konuştuğunuzu söylüyorsunuz, onların da üyeliğe fazla gönüllü olmadığını söylüyorsunuz.

Fırsat oldukça ben de Türkiye deki politikacılarla konuşuyorum, onlar şartları yerine getirmek için çaba sarf ettiklerini, ama biz Avrupalıların da samimi olmasını istiyorlar. Avrupa Birliğinden yana olanların sayısında düşüş olduğunu söylüyorsunuz, evet bu doğru, ama bunda sizin de bir katkınız var. Bir ülkeyi ve orada yaşayan insanları devamlı aşağılayarak, rendice ederek yola çıkarsanız, onlar da size karşı tavır alırlar, bu doğaldır. Ama buna rağmen Türkiye’de yaşayan insanlar, istenilen düzeltmeleri yapılmasını üyelik olsa da olmasa da istemekte ve mücadele etmektedir.

.

Demek ki gelişimden, medeniyetten ve demokrasiden yana güçler Türkiye’de etkili, bu güçleri ve gelişmeleri destekliyor musunuz? Yoksa Türkiye nin çabalarına engel olarak, ön yargılı şekilde onünü kesmek mi istiyorsunuz?

Bu konuda açık ve net konuşmanızı rica ediyorum. Bir taraftan, demokrasi, insan hakları ve medeniyeti savunuyor görünüyorsunuz, diğer taraftan demokrasi, insan hakları ve medeniyetlerin gelişmesine firsat vermek istemiyorsunuz.

Size sormak istedigim diğer bir soru, eğer Türkiye büyük bir konsensus sağlar, Avrupa birliğinin istediği şartları yerine getirirse, siz ve partiniz Türkiye nin Avrupa birliğine üye olmasına "Evet" diyecek misiniz?

Cevabınız, dolamaçlı olmasın sadece Evet veya hayırla cevaplayın lütfen.

Öneri sahibi M.M. : Hayır, Türkiye o gelişmeyi gösteremez, biz de onların üyeliğine evet demeyiz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!