Cumhuriyet’e çıkan zorlu rota

Güncelleme Tarihi:

Cumhuriyet’e çıkan zorlu rota
Oluşturulma Tarihi: Ekim 26, 2023 07:00

100 yılı deviren Cumhuriyet’e giden yolu, Mustafa Kemal Atatürk Samsun’dan başlayan Ankara’da biten zorlu rotada ilmek ilmek işledi. Samsun’da attığı ilk adım, 13 Ekim 1923’te Ankara’nın başkent olmasına kadar sürdü. 28 Ekim 1923’te Çankaya Köşkü’ndeki akşam yemeğinde ‘Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz’ sözleriyle de ülkeyi aydınlığa taşıdı. İşte Cumhuriyet’in yol haritası...

Haberin Devamı

Birinci Dünya Savaşı kaybedilmişti. Emperyalist güçler Anadolu’nun çeşitli yerlerini işgal etmişti. Ümitlerin tükenme noktasına geldiği aşamada, sahneye, öncülüğünü Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı bir grup vatansever çıktı. Bu vatanseverler, kötü gidişe ‘dur’ demek için Samsun, Amasya, Erzurum, Sivas ve Ankara’da yapılan yoğun istişarelerle Milli Mücadele harekâtını başlattı. 

İLK ADIM SAMSUN’DA

Cumhuriyet’e giden ilk adım 19 Mayıs 1919’da Samsun’da atıldı. Bandırma Vapuru ile Samsun’a ulaşan Mustafa Kemal Paşa, ilk olarak şehirdeki asayiş problemleri ile ilgilendi ve gerekli önlemleri aldı. Samsun’da bir yandan görevi ile ilgili çalışırken, diğer yandan da ülkenin içinde bulunduğu durum ile ilgili olarak komutan arkadaşlarıyla yazıştı.

BAĞIMSIZLIK VURGUSU

Haberin Devamı

25 Mayıs’ta Havza’ya geçti. 10 Haziran’da  Osmanlı Hükümeti’nden “İstanbul’a geri dön” çağrısı geldi. Bu çağrıya uymayan Mustafa Kemal, bir genelge ile mülki ve askeri makamlara, “İstiklal-i millimiz (milli bağımsızlığımız) uğrunda bütün mevcudiyetimle milletle beraber nihayetine kadar çalışacağıma mukaddesatım namına söz veririm” mesajını paylaştı. 12 Haziran’ın erken saatlerinde Amasya’ya geçti.

DİRENİŞ ÇAĞRISI

Amasya’da, 20 Haziran’da 30 bin kişinin katıldığı bir miting yaptı. Halkı direnişe çağırdı. Konakladığı Saraydüzü Kışlası’nda da Amasya Tamimi’nin görüşmesine başladı. 21 Haziran’ı 22 Haziran’a bağlayan gece Türkiye Cumhuriyeti’nin doğum belgesi olan Amasya Tamimi hazırlandı. Bu tamimde Cumhuriyet’in, demokrasinin temeli olan milli egemenliğe vurgu yapıldı.  Ayrıca milletin sesini dünyaya duyuracak bağımsız bir milli heyetten, halkın katılımı ile toplanacak Sivas ve Erzurum kongrelerinden söz edildi.

GÖREVİNDEN ALINDI

26 Haziran’da Tokat’a geçti. 27 Haziran’da “güvenilir kent” olarak gördüğü Sivas’a geldi. Sivas’ta yapılan toplantıda, en kısa zamanda kentte milli bir kongre yapılmasına karar verildi. 28 Haziran sabahı ise Sivas’tan hareket edildi. Bir haftalık yorucu bir otomobil yolculuğu yapıldı. 3 Temmuz 1919 günü Erzurum’a varıldı. Aynı günün gecesi gizli bir toplantı yaptı. 8 Temmuz’da İstanbul Hükümeti, ordu müfettişliğinden alındığını açıkladı. Atatürk, bu karar üzerine askerlik mesleğinden ayrıldığını bildirdi. 23 Temmuz’da bir okul salonunda kongre başladı. Kongreye 56 delege katıldı. İstanbul Hükümeti ise kongrenin anayasaya aykırı olduğunu, Mustafa Kemal ile arkadaşlarının tutuklanmasını istiyordu.

Haberin Devamı

MANDA REDDEDİLDİ

7 Ağustos 1919’a kadar devam eden Erzurum Kongresi, 14 gün sürdü. Kongrenin sona ermesinin ardından bir bildiri yayınlandı. Mustafa Kemal’in sivil olarak görev aldığı ilk yer olan Erzurum Kongresi ile manda ve himaye reddedildi. İlk kez ulusal bağımsızlığın koşulsuz olarak gerçekleştirilmesine karar verildi. İlk kez milli sınırlardan bahsedildi. Mondros Ateşkes Antlaşması’nın imzalandığı anda  Türk vatanı olan toprakların da parçalanamayacağı açıklandı. İlk defa geçici bir hükümetin kurulacağından bahsedildi. Mustafa Kemal’in başkanlığını yaptığı dokuz kişilik bir ”Temsil Heyeti” oluşturuldu. Bu heyetin de bir hükümet gibi görev yapacağı karara bağlandı. Kongre, Kuvayi Milliye üzerinde de büyük moral yarattı.

Haberin Devamı

MİLLİ EGEMENLİK SESLERİ

Erzurum Kongresi’nin ardından 2 Eylül 1919’da yeniden Sivas’a geldi. 18 Aralık 1919’a kadar burada kaldı. 4 Eylül 1919’da Atatürk ve Kongre Müzesi binasında, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı Sivas Kongresi yapıldı. Atatürk, kongrenin önemini “Burada bir milletin kurtuluşunu hazırlayan kararlar verildi” sözüyle vurguladı.  Kongre, 11 Eylül 1919’da sonuç bildirgesinin yayımlanmasıyla kapandı. 12 Eylül 1919’da kongre beyannamesi yayımlandı. Sivas Kongresi ile “milli egemenlik” ve “milli irade” kavramları devlet hayatına yansıtılmaya başladı. Sivas Kongresi, şekli ve içeriği itibarıyla adeta milli bir meclis işlevi gördü. Heyeti Temsiliye, ülkenin kaderinde birinci derecede söz sahibi bir kurul halini aldı. Sivas Kongresi, halkı bir bütün halinde çizdiği program doğrultusunda harekete geçirmeyi sağladı. Bu hareket, 9 Eylül 1922’de büyük bir zafere kapı açıp, 29 Ekim 1923’te ise Cumhuriyet’in ilanıyla taçlanacaktı.

Haberin Devamı

ANKARA’DA MECLİS YÖNETİMİ ELE ALDI

- Heyet-i Temsiliye, kasım ayında Adana, Maraş, Antep ve Urfa’nın Fransızlarca işgali üzerine bir direniş hareketi başlattı. Direniş umulmadık bir hızla başarıya ulaştı. Fransızlar, 1920 Mayıs’ında ateşkese zorlandı. Meclis-i Mebusan, 18 Mart 1920’de toplanarak kendini feshettiğini açıkladı. 23 Nisan 1920’de Ankara’da Mustafa Kemal Paşa önderliğinde toplanıldı. Bu tarihten itibaren İstanbul hükümetinin etkisi İstanbul kenti ve çevresiyle sınırlı kaldı. Ankara’da oluşturulan Meclis ve hükümet, fiilen Türkiye’nin yönetimini ele aldı.

Cumhuriyet’e çıkan zorlu rota

BÖYLE DUYURDU

- Ankara, 13 Ekim 1923’te Türkiye’nin hükümet merkezi oldu. O güne dek devlet başkanlığı görevi, TBMM Başkanı olarak Mustafa Kemal Paşa tarafından yürütüldü. Mustafa Kemal Paşa, 28 Ekim 1923 akşamında Çankaya Köşkü’nde arkadaşları için Latife Hanım’a bir sofra hazırlattı. İsmet Paşa, Ali Fuat Paşa, Halit Paşa, Kemalettin Sami Bey’in de yer aldığı akşam yemeği, Türkiye’nin kaderini çizen bir ana sahne olacaktı. Mustafa Kemal Paşa, o tarihi anı Nutuk’ta şu sözlerle anlatıyor: “Yemek sırasında: ‘Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz’ dedim. Orada bulunan arkadaşlar, derhal düşünceme katıldılar. Yemeği bıraktık. O dakikadan itibaren, nasıl hareket edileceği konusunda kısa bir program yaparak arkadaşları görevlendirdim.”

Haberin Devamı

Cumhuriyet’e çıkan zorlu rota

Atatürk, Çankaya Köşkü’nde 28 Ekim 1923 akşamı yenilen yemekte, arkadaşlarına ertesi gün Cumhuriyet’i ilan edeceğini açıkladı.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ KURULDU

Mustafa Kemal Paşa, o gece İsmet Paşa’yla 1921 Anayasası’nın bazı maddelerini değiştiren kanun tasarısını hazırladı. “Türkiye devletinin hükümet şekli Cumhuriyet’tir” hükmünün yer aldığı tasarı üzerine TBMM’de yapılan konuşmalardan sonra, saat 20.30’da oturuma katılan 158 üyenin tamamının oyuyla Cumhuriyet’in ilanı kabul edildi. Bu ilan “Yaşasın Cumhuriyet” sesleri ve alkışlarla karşılandı. Böylece, Türkiye devletinin yönetim biçimi “Cumhuriyet”, adı ise “Türkiye Cumhuriyeti” olarak belirlendi. Atatürk, kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk “Reis-i Cumhur”u oldu. 1 Kasım’da TBMM, İstanbul hükümetinin hukuki varlığına son vererek, Türkiye’nin tek ve tartışmasız hâkimi oldu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!