Cumhuriyet’in ilk Ermeni belediyecisi

Güncelleme Tarihi:

Cumhuriyet’in ilk Ermeni belediyecisi
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 19, 1999 00:00

Haberin Devamı

Vasken Cemil Barın, 1948 Şırnak doğumlu. Lise için İstanbul'a gelmiş, kalmış. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, seçimlerden önce bir Ermeni'yi başkan yardımcılığına getireceğini söylemişti. Vasken Barın şu anda park ve bahçeler, temizlik, idare amirliği ve halkla ilişkilerden sorumlu başkan yardımcısı. Bu, Cumhuriyet tarihinde bir Ermeni yurttaşın yerel politikada aldığı en önemli görev. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, seçimlerden önce verdiği sözü tutarak belediye başkan yardımcılığına Ermeni asıllı bir yurttaşı atadı. Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Mimar Vasken Cemil Barın, cumhuriyet tarihinde yerel yönetimde böyle önemli bir göreve getirilen ilk Ermeni oldu. Park ve bahçeler, temizlik, idare amirliği ve halkla ilişkiler gibi çok önemli dört alandan sorumlu olan Vasken Cemil Barın, aynı zamanda DSP Şişli İlçe Yönetim Kurulu Üyesi.

DSP'den Şişli Belediye Başkanlığı'na seçilen Mustafa Sarıgül, seçim kampanyası sırasında Şişli'de yaşayan 18 bin Ermeni seçmene yönelik olarak, ‘‘Belediye'ye işiniz düştüğünde ya da başınız sıkıştığında, orada sizin dilinizden konuşan bir insanla muhatap olacaksınız. Şimdiden ilan ediyorum ki; göreve gelir gelmez Vasken Barın'ı belediye başkan yardımcılığı makamına atayacağım’’ demişti.

Sarıgül, bu atamanın gerekçesinin açıklarken, Ermenilerin Şişli'deki insan ve kültür mozayiğinin en önemli parçalarından biri olduğunu söyledi. Ermeni yurttaşların son yıllara kadar belli nedenlerle siyasette aktif görev almadığını belirten Sarıgül, ‘‘İstanbul'da 120 bin Ermeni seçmen yaşamasına rağmen onların siyasi temsilcilerinin yerel ve genel siyasal platformlarda yer almaması büyük bir eksiklik. Biz öncelikle buna karşı olduğumuz için böylesi bir görevlendirmenin acil olduğuna inandık’’ dedi.

Sarıgül, ‘‘Vasken Cemil Barın'ı sadece bir Ermeni olduğu için değil aynı zamanda çok yetenekli bir yüksek mimar ve mühendis olduğu için bu göreve getirdik’’ dedi.

Şırnak doğumlu

Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Vasken Cemil Barın, 1948 Şırnak doğumlu. Barın, çok sevdiği Şırnak'ta doğduğu yıllarda toplam 100 Ermeni ailenin yaşadığını söylüyor. Bu insanların Anadolu'nun her yöresinde olduğu gibi demircilik, dokumacılık, marangozluk ve ayakabıcılık gibi sanatlarla uğraştığını belirten Barın, ‘‘Babam, Şırnak'ın tozlu topraklı yollarında bile dört-beş yıl giyilebilecek kadar sağlam ayakkabılar yapardı’’ diyor.

Barın'ın çocukluk yıllarında Şırnak'ta Hıristiyan ve Müslümanlar arasında üç sınıfa mensup insanlar yaşıyormuş: Çıracılar, idare lambası sahipleri ve ‘‘pompalı lüküs’’ kullananlar!

‘‘O zamanlar, gün karardığında Şırnak'ın yüksek bir tepesinden şehri seyrettiğinizde camlardan dışarıya taşan ışıklardan kimin hangi sınıfa mensup olduğunu anlardınız. Bir evde titrek ve çok zayıf bir ışık varsa onlar ancak çıra kullanacak kadar yoksuldur. Sabit ama zayıf bir ışık çıkıyorsa başka bir evden, bilirdiniz ki bunlar idare lambası kullanan orta sınıf ailelerdir. Camdan taşıp sokağı bile aydınlatacak kadar kuvvetli ışıklar saçan bir evde mutlaka pompalı lüküs adı verilen bir lamba kullanılırdı ve bu evler genellikle zengin taş konaklar olurdu...’’

Barın ailesinin evinde idare lambası yanarmış. Şırnak'ta kilise olmadığı için Mardin'den gelen Süryani papazlar vaftiz edip nikahlarını kıyarmış Ermeniler'in. Onlar da öyle her eve girmez, pompalı lüküs yanan haneleri tercih edermiş.

O devirlerde Şırnak'ta tek bir ilkokul varmış. Adı Şırnak Merkez İlkokulu olan bu eğitim yuvasında Türk, Ermeni, Arap ve Kürt çocukları birlikte eğitim görürmüş. Toprak bir zemini olan okulun tavanı merteklerle kaplıymış. Yağmurlar yağıp kar bindirdiğinde tavanlardan akan suların altında öğretmenlerinin ağzının içine bakmayı sürdürürmüş çocuklar. Vasken Barın'ın idare lambalı, çamurlu ve mertekli, dört dilli ilkokul yılları böyle geçmiş.

İstanbul'a göç

Vasken Cemil Barın, ortaokul çağına gelince soluğu İstanbul'da almış. orta ve liseyi Bağlarbaşı'ndaki Özel Surp Haç Lisesi'nde okumuş. Sonra İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'ne girmiş ve oradan yüksek mimar ve mühendis olarak mezun olmuş. Sıra askerliğe gelmiş; dört aylık temel eğitimi Ankara Etimesgut Zırhlı Birlikler Okulu'nda tamamlamış. Saray ve Çerkezköy'de askerliğini bitirip teskeresini alınca iş hayatına atılmış. Dokuz-on yıl boyunca kendi mesleğini yapmış daha sonra da mimarlığın yanında ticaretle de uğraşmış.

Bundan altı ay öncesine kadar siyasete hiç bulaşmamış. Peki neden ansızın politikayla ilgilenmeye karar vermiş?

‘‘Genel Başkanımız Bülent Ecevit'in dürüst kişiliği beni her zaman çok etkiledi. Siyasetin yıllar içinde kirlendiğini izledim ama aynı zamanda Ecevit'in 1960'larda siyasette parladığı ilk dönemlerinde olduğu gibi tertemiz ve ilkeli kaldığını gördüm. Dürüslük siyasetteki en önemli erdemdir. Dürüst olan insan adam kayırmaz, partizanlık yapmaz, çalmaz. Hasılı görevinin gereği neyse onu yerine getirir. İşte bundan ötürü bir akşam karar verip ertesi gün DSP'ye kaydımı yaptırdım.’’

Torik'in peşinde...

Vasken Cemil Barın'ı makam odasında ziyaret ettik. Sohbet sırasında telefon çaldı, Barın Ermenice uzun bir konuşmaya daldı. Telefonu kapadığında çocuk gibi sevinçliydi. ‘‘Kararımın ne kadar isabetli olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum’’ dedi. Arayan 95 yaşında, Kurtuluş'ta yalnız başına yaşayan bir Ermeni kadınmış. Evinin kedi cesametinde fareler tarafından istila edildiğini, kedisi Torik'in farelerin tehtidine dayanamayıp evden kaçtığını söylüyormuş.

İki isteği varmış: İşgalci farelerin evinden defedilmesi, muhtemelen evin civarında dolaşmakta olan kedisi Torik'in bulunarak kendisine teslim edilmesi. Yaşlı kadın, bu talebini Belediye Başkan Yardımcısı Vasken Barın'a iletirken öyle pek alttan da almayıp ‘‘Oturduğun koltuğun hakkını vermek istiyorsan bu işi iki gün içinde halletmelisin. yoksa seni dünya aleme rezil ederim’’ demiş...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!