Cumhurbaşkanı konuşmamalı

Güncelleme Tarihi:

Cumhurbaşkanı konuşmamalı
Oluşturulma Tarihi: Haziran 08, 2011 00:00

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, “Bazı gazeteciler de hükümeti devirmeye teşebbüs suçundan yargılanıyor. Yargılama bitmeden kimseyi suçlu ilan edemem. Dışarıda gazeteci olarak geçiyor, ama bunlar şiddet kullanan örgütlerin üyeleri” sözlerine değinerek, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın yargı kararları çıkmadan konuşması doğru değil” dedi. Kılıçdaroğlu, Kocaeli mitingine giderken uçakta şu değerlendirmelerde bulundu:

Haberin Devamı

İnşallah hata yapmayız
-  Şimdiye kadar hiçbir genel başkanın dolaşmadığı kadar dolaştım. 81 ili tamamlıyorum. 200 küsur ilçeyi geziyorum. Referandumla kıyasladığımızda daha sıcak, daha sempatik bakışlar dostça uzatılan eller var. Bunun bir yansıması olacağına inanıyorum. Bütün mitinglerimiz güzeldi, ama hiç milletvekili çıkaramadığımız Kütahya, Elazığ, Düzce, Bolu, Sakarya mitingleri benim dikkatimi çok çekti. Başarı tek başına iktidar olmamızdır. Hedefimizde budur. Hiçbir partiyle kıyaslanmayacak kadar projeler açıkladık. Sosyal devleti, halk kavramını, demokrasi ve özgürlük söylemini öne çıkardık. Bunlar bizim artılarımız. Aklıselim sahibi herkes 13 Haziran’da CHP iktidarına ihtiyaç olduğunu söylüyor. İnşallah hata yapmayız, biz ipi göğüsleriz. İstanbul’da da bütün ilçeleri gezdim 1’inci parti olacağız.
O zaman neden demedin?
-  Bunu bütün dünya da, The Economist de görüyor. AKP’nin gerçek yüzünü görüyorlar. Başbakan şimdi bizi buradan eleştiriyor. Onların geçmişte söylediklerini unuttu. AKP’ye destek verdiler, yazılar yazdılar. Recep Tayyip Erdoğan hiç itiraz etmedi.
CHP’ye oy verin deyince düşman ilan etti. Demokrat kafaya bakın. O dış destekten çok memnundu. ‘Siz karışmayın biz zaten halkımızın takdirini kazanıyoruz’ neden demedi? Yazılanları içe müdahale görmüyorum. Bizim gazetecilerimiz de İran’la, başka ülkelerle ilgili yazı yazmıyor mu?
-  Sayın Cumhurbaşkanı’nın yargı kararları çıkmadan gazetecilerle ilgili konuşması doğru değil. Çünkü o makam günlük olaylarla ilgili yorum yapılacak yer değil. Her sözü oraya buraya çekilebilir. Oysa Anayasa tarafsızlık öngörüyor.
Başbakan’ınki yavuz hırsızlık
-  Bizim Hakkâri’de BDP ile gizli anlaşma yaptığımızı söyledi. Dava açtık. Ama BDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, AKP Hakkâri İl Başkanı ile anlaşma yaptıklarını açıkladı. Medya bunun üzerinde durmadı. Başbakan bu anlaşmayı açıklasın bakalım. Bize açıkça iftira attı. Bu parti ile görüşmek ayıp değil, ama yapmadığımız bir şey için Başbakan sırf bazı çevrelere mesaj vermek niyetiyle böyle şeyler söyledi. Tam yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali. AKP demokrat bir parti olmadığına göre Recep Tayyip Erdoğan’ın dediğinin dışında kimse birşey yapamaz. İl başkanı da ondan habersiz gidip imza atamaz.
-  Kürt sorununu tek başına bir parti aşamaz. Toplumsal uzlaşma gerekli. Bunun için iki şey öneriyorum. Parlamentoda akil adamlar heyeti oluşturulsun; konuları ve çözümleri iyi bilenler. Sorun aşılır. Bir de partiler olarak anlaşalım bu konu iç politika konusu yapılmasın. AKP’nin bu sorunu da başka sorunları da çözmeye niyeti yok. Hangi sorunu çözdü ki? Sadece yandaşlarını zengin etti, yeni sermaye grubu yarattı. Şimdi de onlar kendisine destek oluyor ve gazetelere ilanlar veriyorlar.
Böyle çabuk döneni görmedim
-  Başbakan anayasa değişikliğinden de çark etti. Hani demokrattın? Hani uzlaşmacıydın? Uzlaşmayla anayasa yapacaktın? Bu kadar çabuk dönen bir başbakan görmedim hayret.
-  Din istismarını AKP yapıyor, kültüründe var.  Bu beni şaşırtmıyor. Ama ne yaparlarsa yapsınlar gidip duvara tosluyorlar. Başbakan bakanlarını yolsuzlukla itham etti. Yolsuzlukla din nasıl bağdaşır? Ben sorunca Başbakan ‘AKP’nin iç işi’ dedi. Yolsuzluk yapanı korumak ne zamandan beri iktidarın iç işi oldu? Hayret ettiğim birşey de o bakanların hiç itiraz etmemesi. Torunlarının yüzüne nasıl bakacaklar? Onurlu biri itiraz ederdi. Meclis açılınca harekete geçeceğiz.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!