Çok yanılıyorsunuz Hakkı Bey...
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Şubat 23, 2003 01:42
Pako; bilmeyenler için söyleyelim, Hürriyet Cumartesi'nin Pet sayfasının başyazarıdır. Bir diğer deyişle, Türkiye'deki ve dünyadaki tüm sevimli minik dostlarımızın temsilcisi.
Ama geçen pazar günü; hiç istemediği bir olayla karşılaştı Pako.
Radikal Gazetesi'ndeki ‘‘Cihannuma’’ köşesinde Hakkı Devrim, Pako'yu yazdı. Yazının başlığı şöyleydi:
‘‘Pako, köşe yazarı yapılan ilk köpektir. Bu ihtiyaç niye duyuldu dersiniz?’’
Pako, bu yazıya çok üzüldü. Dünkü köşesinde de şöyle yanıt verdi Hakkı Devrim'e:
‘‘Doğrusunu isterseniz, ‘Benim ne işim var buralarda' diye düşünüyorum.
Artık yazı yazmak da istemiyorum.
Çoktandır hoşgörü-sevgi olmayan bir alana girdiğimin farkındayım.
Farkındayım ki; bizimle bir karanlık sokağı, bir gecenin ıssızlığını bile paylaşmak istemeyen insanoğlunun dünyasında ne işim var?
Belki gitme zamanım geldi...’’
Pako’nun bu üzüntüsüne, Türkiye Hayvan Hakları Platformu'ndan geldi yanıt:
‘‘Dünya'daki tüm Pakolardan Hakkı Devrim'e...
Sizi artık okumuyoruz, izlemiyoruz, sevmiyoruz...’’
Platform üyeleri, Hakkı Devrim'e Pako'yu şöyle anlattılar sonra:
‘‘Pako; Bizleri geceleri yatağımızdan sokağa çıkartan itlaf ekiplerinin kıskacı içindeki yavru köpeğin gözlerindeki sessizliktir.
Pako; İstanbul'un ya da tüm Türkiye'nin sokaklarında sürek avlarından, zehirli etlerden, arabalardan, tekmelerden bunca yıl kaçabilmiş 10 yaşındaki sokak köpeği Dede'nin bilgeliğidir.
Pako; Sahibinin tecavüzü sonucu kaçarak, yalnızca bir gün kaldığı barınağın sahiplerini arayıp bulan köpeğin, ‘sana kim yaptı bunu' dediğimizde, kendisine işkence edenin adını söyleyememesidir.
Pako; Ellerindeki sopalarla kumruların yuvalarını dağıtanların ya da filiz veren bir akasya ağacının üzerine (görüntü engelleniyor diye) çimento dökenlerin, tüm ruhları tükenmişlerin önünde duran bir kahramandır bizler için. Çok yanılıyorsunuz Hakkı Bey. Pako bizler için yalnızca bir köpek adı değildir.’’
Radikal Gazetesi'ndeki ‘‘Cihannuma’’ köşesinde Hakkı Devrim, Pako'yu yazdı. Yazının başlığı şöyleydi:
‘‘Pako, köşe yazarı yapılan ilk köpektir. Bu ihtiyaç niye duyuldu dersiniz?’’
Pako, bu yazıya çok üzüldü. Dünkü köşesinde de şöyle yanıt verdi Hakkı Devrim'e:
‘‘Doğrusunu isterseniz, ‘Benim ne işim var buralarda' diye düşünüyorum.
Artık yazı yazmak da istemiyorum.
Çoktandır hoşgörü-sevgi olmayan bir alana girdiğimin farkındayım.
Farkındayım ki; bizimle bir karanlık sokağı, bir gecenin ıssızlığını bile paylaşmak istemeyen insanoğlunun dünyasında ne işim var?
Belki gitme zamanım geldi...’’
Pako’nun bu üzüntüsüne, Türkiye Hayvan Hakları Platformu'ndan geldi yanıt:
‘‘Dünya'daki tüm Pakolardan Hakkı Devrim'e...
Sizi artık okumuyoruz, izlemiyoruz, sevmiyoruz...’’
Platform üyeleri, Hakkı Devrim'e Pako'yu şöyle anlattılar sonra:
‘‘Pako; Bizleri geceleri yatağımızdan sokağa çıkartan itlaf ekiplerinin kıskacı içindeki yavru köpeğin gözlerindeki sessizliktir.
Pako; İstanbul'un ya da tüm Türkiye'nin sokaklarında sürek avlarından, zehirli etlerden, arabalardan, tekmelerden bunca yıl kaçabilmiş 10 yaşındaki sokak köpeği Dede'nin bilgeliğidir.
Pako; Sahibinin tecavüzü sonucu kaçarak, yalnızca bir gün kaldığı barınağın sahiplerini arayıp bulan köpeğin, ‘sana kim yaptı bunu' dediğimizde, kendisine işkence edenin adını söyleyememesidir.
Pako; Ellerindeki sopalarla kumruların yuvalarını dağıtanların ya da filiz veren bir akasya ağacının üzerine (görüntü engelleniyor diye) çimento dökenlerin, tüm ruhları tükenmişlerin önünde duran bir kahramandır bizler için. Çok yanılıyorsunuz Hakkı Bey. Pako bizler için yalnızca bir köpek adı değildir.’’